Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Yahya Sinvar'ın şehadeti sonrası Hamas üyeleriyle İstanbul'da gerçekleştirdiği görüşmede odanın duvarında asılı olan tablo dikkat çekti.
Görüşmede, Gazze'nin kuzeyi başta olmak üzere bölgedeki insani durum ele alındı. Bakan Fidan, Gazze'de yaşanan insani felakete karşı uluslararası toplumu harekete geçirmek için diplomasinin tüm imkanlarını kullanacağını ifade etti.
- Görüşmede ayrıca, rehine/esir değişimini mümkün kılacak olan ateşkes anlaşmasını sağlamaya yönelik müzakerelerdeki son durum ele alındı.
Toplantıda, Filistinliler arası uzlaşı süreci de değerlendirildi. Bakan Fidan, ahiren Mısır'ın ev sahipliğinde Kahire'de gerçekleştirilen toplantıyı takdirle karşıladığını belirtti.
Fidan görüşme vesilesiyle, Hamas yetkililerine, Yahya Sinvar'ın şehadetine ilişkin taziyelerini de iletti.
Arkadaki tablo dikkat çekti
Öte yandan görüşmede Bakan Fidan'ın arkasında duvarda asılı olan tablo dikkat çekti.
Ahmed Cevad Paşa kimdir?
Kabaağaçlızade Ahmed Cevad Paşa (1851, Şam - 10 Ağustos 1900, İstanbul) (kısaca Ahmed Cevad Paşa veya ailesi, Şakir Paşa ailesi olarak bilindiğinden Cevad Şakir Paşa şeklinde de anılır) Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyıl kumandan ve sadrazamlarındandır.
Şakir Paşa ailesi olarak anılagelen ve sanat alanında pek çok tanınmış kişiyi yetiştirmiş ailenin bir ferdi; Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın amcasıdır.
93 Harbi olarak da bilinen Osmanlı-Rus savaşı sırasında Tuna ordusunda görev aldı. Cephedeki başarıları nedeniyle çeşitli nişanlarla ödüllendirildi ve Şubat 1878'de miralay (albay) rütbesine terfi ettirildi.
- 93 Harbi'nden sonra Berlin Antlaşması ile bağımsızlığını elde eden Karadağ'a 1884 yılında elçi olarak tayin edildi ve bu göreve giderken Mirliva rütbesine terfi etti ve Paşa oldu.
Sultan II. Abdülhamid'in dikkatini çeken ve takdirini kazandı, dönüşünden sonra İstanbul'da Teftiş-i Askerî Komisyonu üyeliğine getirildi. Girit'teki karışıklıklar üzerine Girit fevkalade kumandanlık ve vali vekilliğine tayin edildi.
Girit valiliğinde gösterdiği başarı üzerine 1891 yılında da sadrazam olarak atandı ve bu görevi dört yıl sürdürdü.
3 yılı aşkın sadrazamlığı esnasında takip ettiği siyaset, iç ve dış barışı korumak oldu. Sadrazamlığı sırasında daha çok Ermeni olayları ve bu olayların yarattığı diplomatik sorunlar ile uğraştı.
Girit'te yeniden karışıklıkların çıkması üzerine, "Girit Fırka-i Askerîye" kumandanlığına atanarak 1897 yılında adaya gönderildi. Girit'te Avrupa devletleri tarafından özel bir yönetim tarzının empoze edileceği anlaşılıp, bu arada da Almanya İmparatoru Kayzer II. Wilhelm'in nun Suriye ve Filistin'e seyahat yapması kesinleşince, Cevat Şakir Paşa Kayzer'in mihmandarlığına getirildi; yerine Ferik Osman Nuri Paşa atandı.
Filistin görevi
5. Ordu Komutanı olarak görev yaptığı Şam'da rahatsızlandı. Doktorların verdiği raporla İstanbul'a geldi ve 1900 yılında öldü. Fatih'te anne ve babasının mezarlarının bulunduğu Emir Buhari Camii haziresine defnedildi.
Sadrazamlığı esnasında Babıali bahçesine memurların boş zamanlarında kitap okumaları için yaptırdığı kütüphane bugün de “Cevat Paşa Kütüphanesi" adı ile anılmaktadır.