Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Dairesi, kısa süre önce açığa aldığı 17-25 Aralık darbe girişimlerinin mimarlarından Zekariya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş, Mehmet Yüzgeç'i meslekten ihraç etti. Daire, 25 Aralık soruşturması şüphelilerinin mal varlıklarına “somut olgular” bulunmaksızın el konulması kararına imza atan Hakim Süleyman Karaçöl'ün de ihraç edilmesini kararlaştırdı. Kararın gerekçesinde, 5 ismin eylemlerinin “Mesleğin şeref ve onurunu bozan veya mesleğe olan genel saygı ve güveni gideren nitelikte” olduğu belirtildi. 5 ismin bu karara itiraz hakları bunuyor. İtirazları Danıştay karara bağlayacak. HSYK'nın bu kararı uyarınca 5 isim sivil yaşamlarında avukatlık da yapamayacak. Karar 2'ye karşı 5 oyla alındı. Daire üyeleri Mahmut Şen ve Mustafa Kemal Özçelik karara “adli kovuşturmanın sonucunun beklenmesi” gerekçesiyle muhalefet etti. Daire üyelerinden Taci Bayhan ise sadece Savcı Mehmet Yüzgeç yönünden kararın ihraç değil de yer değiştirme olması gerektiği gerekçesiyle karara muhalefet etti.
5 ismin eylemleri bir bütün olarak değerlendirildi. Kararda, “Soruşturmaları yapan cumhuriyet savcıları ve hakimin birbirinden habersiz ve bağımsız yargı faliyeti yürütmesine rağmen, farklı soruşturmalardan aynı günde gözaltı ve el koyma kararı vermeleri hayatın olağan akışına aykırı” denildi. 5 isim bu kararlara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazlardan sonuç çıkmaması durumunda 5 isim Danıştay'da dava açabilecek. 5 ismin itirazı yeni kurulan Danıştay 16. Dairesi karara bağlayacak. 5 isim sivil yaşamlarında avukatlık da yapamayacak.
HSYK 2. Dairesi, 3 Mart'ta, savcılar Celal Kara, Muammer Akkaş ve hakim Süleyman Karaçöl hakkında yargılama izni vermişti. Bu kararın ardından Kara, Akkaş ve Karaçöl hakkındaki dosyalar, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianame, Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Kara ile Akkaş “görevi kötüye kullanma” suçundan yargılanacak, Süleyman Karaçöl ise “görevi ihmal” suçundan yargılanacak. HSYK 2. Dairesi Başkanı Mehmet Yılmaz, “Kurul'un kendi takdiridir. Üyelerimizin hepsi de onurlu hukuk insanlarıdır. Kararları herkes kendi vicdani kanaatlerine göre vermiştir. Hiçbirisinin hiç kimseden etkilenmesi söz konusu değildir” şeklinde konuştu.
Muammer Akkaş: * Polis fezlekesi ve telefon dinlemeleri dışında, bilgi ve belge temin etmeden, ihale dosyaları getirtilmeden ve bilirkişi raporları aldırılmadan gözaltı kararı istemek * Soruşturma dosyasını yeterince incelemeden ve eksiklikleri gidermeden, CMK 128. maddedeki şartların oluşmadığını dikkate almadan şüphelilerin tüm malvarlıklarına el konulması talebinde bulunmak * Mahkeme kararı olmaksızın dinleme yapılmasına imkan sağlamak * Dinleme kararlarının uzatılması taleplerini nöbetçi hakimler yerine, nöbetçi olmayan hakimlerden almak * Yasa ve iç düzenlemelere aykırı olarak Başsavcıya bilgi vermemek * Soruşturmanın gizliliğine riayet etmemek, bazı belgeleri basına sızdırmak. * İzin almadan İstanbul Adliyesi önünde basına bildiri dağıtmak * Yasa ve genelgelere aykırı olarak soruşturmayı UYAP'a kaydetmemek. Mehmet Yüzgeç: * Başka bir savcı tarafından bir yıl önce başlatılan ve 'örgüt bulunmadığı' gerekçesiyle kendisine gönderilen soruşturma evrakını 15 gün gibi kısa bir sürede inceleyip, dosyaya vakıf olmadan 17 Aralık 2013'te operasyon yapmak, kolluk kuvvetinin inisiyatifi ile hareket etmek * Yasa ve iç düzenlemelere aykırı olarak Başsavcıya bilgi vermemek. Süleyman Karaçöl: Sanığa ve şüpheliye ait mal varlığına tedbir koyabilmek için aranılan suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphenin olup olmadığı, mal varlığının suçtan elde edilip edilmediği hususlarında hiçbir inceleme ve araştırma yapmadan UYAP sistemine kaydedilmeyen cumhuriyet savcılığı uhdesinde mühürlü torba içinde bulunan soruşturma evrakı getirilip incelenmeden ancak talep yazısı okunarak kararın yazılmasına yetebilecek 24 dakika gibi kısa bir sürede CMK'nın 128. maddesine aykırı bir şekilde gerçek ve tüzel kişiler adına kayıtlı tüm mal varlığına el konulmasına karar vermek.
* 19 Aralık 2013'te İstanbul Emniyeti'ne yeni atanan polisleri tehdit etmek * 17-21 Ekim 2013'de eski Başsavcı Vekili Ali Güngör ile birlikte ailece Dubai'ye tatile gitmek, 20 bin 259 dolarlık faturayı Ali Ağaoğlu'na ödetmek
* İmara aykırı bir otel ve cafe sahipleri için Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'den ricacı olmak, isteği yapılmayınca Demir hakkında soruşturma açmak * Başsavcıya bilgi vermemek * Yurt dışındayken, göreve başladığı şeklinde bildirimde bulunmak * 2009-2013 arasında geliri ile gideri üzerinde 294 bin TL fark olması ve mal beyanında bulunmamak. Celal Kara'nın yasalara aykırı eylemleri ise şöyle: * Fatih Belediye Başkanı Demir, Barış Güler ve Rıza Sarraf'a savunma hakkı vermemek. * Delilleri toplamadan şüphelilerin mal varlığına el konulmasını istemek * Tanıklıktan çekinebilecek kişilerin dinlenmesi yasak olduğu halde, Sarraf ile eşi ve Muammer Güler ile oğlu Barış Güler'i dinletmek.
