|

Masonların hedefi milletleri dinsizleştirmek

Masonluğun başlıca siyasi rolü, kendi yayınlarında açıkça ‘dinle mücadele’ olarak tanımlanıyor. DP Afyon Milletvekili Gazi Yiğitbaşı, 1951 tarihli Meclis konuşmasında, bir mason yayınından şu cümleleri aktarıyor: Her mason, lâikliğin bir misyoneridir. Masonlar çocuklarını dinden uzak tutmalılar.

Kemal Özer
03:00 - 25/02/2020 الثلاثاء
Güncelleme: 03:40 - 25/02/2020 الثلاثاء
Yeni Şafak
Gazi Yiğitbaşı
Gazi Yiğitbaşı

Yahudi faşizmi olarak bilinen Siyonizm’in hizmetkârı olan masonlar, dünyanın ve Türkiye’nin en tehlikeli cemaati olma özelliğini dün olduğu gibi bugün de sürdürüyor. AK Parti iktidarı ile kısmen daha sessiz ve derinden yürütülen faaliyetlerin, 31 Mart seçimleri sonrasında yeniden görünür kılındığı dikkatlerden kaçmıyor.

İskoç mason ritinin çürük ipine sıkı sıkıya bağlı olan yerli ama gayri millî masonlarla ilgili olarak, DP Afyon milletvekili Gazi Yiğitbaşı TBMM kürsüsünden yürekli bir şekilde haykırıyordu. “Bu mason derneğinin kökü dışarıda ve İskoçya’dadır” diyen Yiğitbaşı, Mason Mustafa Saffet’in dokuzuncu dereceye yükseltilmesi ile ilgili belgeyi gösterip okuyarak, Yeni Şafak’ın yayınlarında da olduğu üzere masonları telaşlandırıyordu.

“Hedefimiz Allah’sız ve dinsiz bir hükümet kurmaktır. Hakiki insanlığa giden tek yol dinsizlik ve imansızlıktır” diyen Fransız mason Franklen’in rezilâne sözlerinin “Allah’sızlık dünya kahramanlarının ve beşeriyetin en şartlı unvanlarındandır. Dünyayı düzeltmek için kökleri unutanlarla, insanı düşünerek Allah’ı unutanlar var olsunlar” şeklindeki şeytanî sözlerini de haykırmıştı Yiğitbaşı TBMM kürsüsünden...

“Masonluk, din ve anane aleyhinde bulunan yegâne teşkilâttır. Masonluğun siyasi rollerinden başlıcası, dinle mücadeledir” şeklindeki sefih cümleler mason dergisi Agamba’da yayınlanır. Masonların 1950 tarihli bir başka neşriyatında ise Türkiye’nin yakın tarihini özetleyecek şu cümleler yer alır: “Her mason, lâikliğin bir misyoneridir, masonlar çocuklarını dinî inanışlar ve ibadetlerden uzak tutmalılar. Bu amaçlar için medyayı olabildiğince kullanmalılar.”


KARANLIK İŞLER MERKEZİ
  • DP Afyon milletvekili Gazi Yiğitbaşı, 1951 yılında Masonların gerçek yüzünü ifşa için büyük mücadelesini amansız şekilde sürdürür. TBMM kürsüsünden yaptığı ve konuşmasının bir bölümünü önceki gün neşrettiğimiz Yiğitbaşı, sözlerini şu tarihi cümlelerle sürdürür:
  • “Bu dernekte, mürit, çırak, müptedi, birader, üstadı muhterem, maşrıkı âzam gibi çeşitli rütbeler, 1’den 33’e kadar dereceler, karanlıkta gizli yeminler, teslise işaret olan hurufat arasındaki üç noktalar, şifreye benzeyen harfler, anlaşmak ve tanışmak için müsamaha sırasında baş parmakla diğerinin şahadet parmağı üzerine üç darbe vurarak tanışmayı temin etmek, nüfuzlu vekil ve bakanlar, mütefekkirler ve ilim adamları vasıtasıyla devlet idaresini ele geçirip hâkimiyeti masoniyeyi tesis etmek, gizli maksatlar taşımanın delilleri sayılmaz mı? Türk’ün kanunlarında yeminleri tâyin edilmiş olduğu halde Hazreti Süleyman’ın mabedini yapan Hıram ustanın duvarcı ustalığı âlet ve edevatı olan gönye, cetvel, şakul, kürek, balta gibi alât üzerine yemin etmek, gizlilik ve ayrılık mânasını taşımaz mı?
MASONLARIN KÖKÜ İSKOÇYA’DA

4) Cemiyetler Kanunu’nun 10’ncu maddesinde “merkezi yurtdışında olan bir cemiyetin Türkiye’de şubesi açılamaz ve arsıulusal maksatlarla cemiyet kurulamaz” diye yazılıdır. Bu mason derneğinin kökü taşrada ve İskoçya’dadır. Derneklerin kurulması, rütbe ve derecelerin tevcih ve tasdiki merkeze aittir. Oranın muvafakati olmadıkça dernek kurulmaz. Verilen rütbe ve dereceler muteber sayılmaz. İşte delili olan şahadetnameyi okuyorum:

“Sânii Âzami Kâinat Şerefine
Hürriyet, Müsavat, Uhuvvet, Terakki, Kuvvet, ittihat

İskoçya tarikatı kadime ve makbulesinin hâkim müfettişi âzamı umumiler, Türkiye ve tevabii şûrayi âlisi mıntaka-i burucun kubbe-i kevkebedarı altında 41 derece bir dakika ve 15 saniye arzı şimalinde vâki İstanbul vadisinde, İskoçya tarikatı kadime ve makbulesinin hâkim müfettişi âzamı umumiler, Türkiye ve tevabii şûrayı âlisi Iakonfort hâkim şapitirine de üstadı hafi derecesinde bulunan aziz biraderimiz Mustafa Saffet’in lakonkord şapitirjinde dokuzlar müntehibi dokuzuncu derecesine irtika ettiğini tasdik eder, yeryüzünde mevcut kadim ve cedit muhtelif derecelerdeki bilcümle hür ve muntazam masonların kendisini ol veçhile tanımalarını ve muavenet ve teshilâta mazhar kılmalarını tavsiye ve umumi masonluğa dâhil ve mer’i ve muteber olan herhangi tarika mensup masonlara mukabeleten muavenet ve teshilât göstermeyi vadeyler. İşbu şahadetname 6 Haziran 1340 tarihinde tarafımızdan ıstar ve imza ve tahtim kılınmıştır.

Hat..;. E A P. Mak. H. A. E A Es E A
G. O. R. imza T. P. S. G. C. G. M.
Mühür
İstanbul Vadisi Şûrayi Âlisi Hâkimi
Haz. . EA
Mühür
Haznedarı kebiri umumi
Görülmüş ve 385 numarasiyle kaydedilmiştir.
Mühür
O..; M II. imza Kâtibi Umumi
Derseadet vadisinde kain lokonkord H. Şa. Y
Matrikölünûn 6 Haziran 1340/1924 tarih ve 105 numarasına kaydedilmiştir.
Mühür ve imza”

Bu kati vesikaya göre, mason derneği emir ve ilhamı, Türk milletinden değil, İskoçya’daki mason maşrık-ı azamından almaktadırlar.

Bu derneğin vatan ve milliyetperverlikle alâkasının derecesini Yüksek

Meclisinizin takdirine bırakıyorum.

Yok muhterem arkadaşlar; bunlardan başka bir de milletlerin dinleri ve akideleri üzerinde bu mason derneklerinin aldıkları kararları, verdikleri hitabeleri tetkik edelim. Bendeniz kanunlarımızın fertlere bahşettiği din ve vicdan hürriyetine karışacak değilim. Hükümetimiz laiktir. Parti programlarımızda din siyasete alet edilemez. Kanunların tanziminde din rol oynamaz. Burası hepimizce malûmdur. Fakat Türk milletinin, millet olarak % 95’inin İslâm dinine mensup olması, milletvekillerimizin de aynı nispette İslâm dinini taşıdıklarından Mason derneklerinin din ve mukaddesat aleyhtarlığı ve hattâ imhası hususundaki gizli beyanlarından ve kararlarından bir parça arz edeceğim.

Bu bakımdan bu derneğin memleketimize ne kadar zararlı olduğu kendiliğinden tezahür ve tahakkuk edecektir.

Onlar için tek yol imansızlık

Fransız hatibi Franklen bir mason ictimasında “Hedefimiz Allah’sız ve dinsiz bir hükümet kurmak, hakiki insanlığa giden tek yol dinsizlik ve imansızlıktır” diyor. Başka bir farmason, insanın Allah’a galebesi, Allah’a darb ve nefret, işte terakki bundadır. Anti Pezartin isminde diğer bir farmason keza bir toplantıda ve bir eserinde: “Allah’sızlık dünya kahramanlarının ve beşeriyetin en şartlı unvanlarındandır. Dünyayı düzeltmek için kökleri unutanlarla, insanı düşünerek Allah’ı unutanlar var olsunlar” demektedir.

‘DİNLER BEŞERİN HAKİKİ DÜŞMANI’

Diğer bir farmason, bir kitabında: “Allah kelimesi hiçbir mânâ ifade etmez, dünyada birçok muammalar varken, bunlara, Allah namını taşıyan yeni bir muamma ilâvesine ne lüzum var” diyor. Büyük Loca isminde bir eserde diğer bir farmason 1922’de “Beşeriyetin hakiki düşmanı olan dinlerle tereddütsüz mücadele edeceğiz. Çevik ellerimizle ve parmaklarımızla günün birinde dinlerin kefenleri olacak kumaşı çabuk harcıyâlım, böylece dinler sayesinde telkin edilen bâtıl itikatlarla din adamlarının topyekûn imhasına muvaffak olacağız” yazmaktadır.

1911’de Belford kongresinde “Biz din düşmanıyız, bütün gayretlerimizi sarfederek dinin bütün tezahüratını mahvedeceğiz” deniliyor. 1913’te Maşriki âzam bülteninde “Biz Allah’ı artık hayat gayesi olarak tanımayacağız, biz bir gaye yarattık, o gaye, Allah değil, beşeriyettir” deniliyor. 1900’de Mason kongresinde “dindarlara ve mâbetlere galebe çalmak kâfi değildir, asıl maksadımız dini kökünden yıkmaktır” kararı alınmıştır. Başka bir masonlar toplantısında, “İlk intibalar hiçbir zaman unutulmaz, bunun için sağlam ve ilmî fikirlerle beraber olmalıdır, çocukları dinden tamamıyla kurtararak ve uzaklaştırarak yetiştirmeli ve terbiye etmelidir” kararı verilmiştir.

Din aleyhindeki yegâne teşkilat


  • Agamba namındaki bir mason dergisinde, “Masonluk, din ve anane aleyhinde bulunan yegâne teşkilâttır. Masonluğun siyasi rollerinden başlıcası dinle mücadeledir, bu maksatla vicdan ve ahlâk bir tarafa bırakılarak, tedhiş kabul edilir ve vaziyet ve muhite uymak hususunda pratik olmalıdır” denilmektedir.
  • Muhterem arkadaşlar, daha yeni olarak Cenubi Amerika’nın Şili Devletinde büyük mason locası genel sekreterinin bir tamiminden parçalar okumaklığıma müsaadenizi rica ederim. Tarihi 1950’dir.
  • “1) Her mason kendisini lâikliğin bir misyoneri addetmelidir.
  • 2) Masonlar, kendi bayan ve çocuklarına masonluğun esas prensiplerini öğretmek mecburiyetindedirler.
  • 3) Farmasonlar masonluk tarafından verilecek karar üzerine kendi bayan ve çocuklarını dinî inanışlardan ve ibadetlere iştirakten uzak tutmakla mükelleftirler.
  • 4) Masonlar, millî hareketleri lâiklik istikametine doğru sevk etmekle mükelleftirler.
  • 5) Masonlar, halkta masonluk fikrine karşı sempatik bir muhit vücuda getirmek için basın, radyo ve -mecmualardan istifade etmekle mükelleftirler.
  • Masonlar, bilhassa meşru ve gayrimeşru çocukların bir tutulması, ilk mekteplerde din derslerinin baskı altında tutulması hususunda tesirlerde bulunmakla da vazifelidirler.”
#Mason
#Dinsizlik
#Millet
#Siyaset
٪d سنوات قبل
default-profile-img