AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, "Komutanların istifa edeceği iddiasının, Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden siyaset yapmak isteyen, orduyu kendi siyasi emelleri için birtakım olaylarda, belli davranışlar içerisinde görmek isteyenlerin bir uydurması ve kara propagandası olduğunu" söyledi.
Bekir Bozdağ, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "Balyoz soruşturması kapsamında çok sayıda üst düzey asker gözaltında ya da tutuklandı. Bu süreç devam ederken, Genelkurmay'da orgeneraller, oramiraller düzeyinde toplantı yapılıyor ve 'durum ciddi' deniliyor. 'Durum ciddi' açıklamasından siz ne çıkardınız?" sorusu üzerine Bozdağ, "(Durum ciddi) açıklamasıyla ilgili ben, değerlendirme yapma durumunda değilim. Bunun değerlendirmesini, değerlendirmeyi yapanlar bilir. Onun dışında benim veya bir başkasının değerlendirmesi niyet okumak olur" dedi.
Bozdağ, "İstifayla ilgili konuya gelince... Bunu, birilerinin özellikle uydurduğunu düşünüyorum. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden siyaset yapmak isteyen, ordumuzu kendi siyasi emelleri için birtakım olaylarda belli davranışlar içerisinde, belli yerlerde görmek isteyenlerin bir uydurması ve kara propagandası olduğunu düşünüyorum. Onlar bunu uyduruyorlar, çünkü, Türk ordusu ve komuta kademesi, bu millete büyük hizmetleri olan insanlar, bu uydurma sözlere karşı kendi duruşlarını, tavırlarını zaten koyacaklardır" diye konuştu.
"Komutanların bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapması ihsas-ı rey anlamına gelmez mi?" sorusu üzerine Bozdağ, ihsas-ı reyin ayrı bir şey olduğunu söyledi. Bekir Bozdağ, "İhsas-ı rey dediğiniz şey, dava kendi önüne geldiği zaman bakacak kişilerin, dava önüne gelmeden önce kanaat açıklamasıdır. Örneğin Yargıtay bu konuda bir açıklama yapmış olsaydı, bu ihsas-ı rey olurdu. Davalar karara bağlandığında, Genelkurmaya gitmeyecek, o yüzden ihsas-ı rey olmaz" diye konuştu.
Bekir Bozdağ, "AK Parti'nin, yaşanan krizi çözmek için ne yapacağının" sorulması üzerine ise, "Devam eden soruşturmalarla ilgili iki şey ortaya çıkıyor. Bazen bir şey olduğu zaman 'bak Hükümet müdahale ediyor, savcıyı, hakimi aradı...', ondan sonra da 'vay niye arıyorsunuz, bunu yapıyorsunuz' diye bir sürü şey söyleniyor. Başka bir olay olduğu zaman, 'Hükümet bu işe neden müdahale etmedi, müdahale etmesi lazım, bu işe el koyması lazım' gibi görüş ler oluyor. Bu iki görüş de yanlış görüşler. Türkiye, eksiğiyle, gediğiyle bir hukuk devletidir. Bizim söylediğimiz şey şu: Hukuk işliyor, buna da herkesin yardımcı olması lazım. İşleyen hukuka engel olmak değil; işleyen hukukun sağlıklı işlemesine ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yasalar çerçevesinde kendilerine verilen görevi yaparak, yardımcı olmak gerekir. AK Parti'nin yargılama süreçlerine müdahale etmesi kesinlikle sözkonusu olamaz" dedi.
