----------------------- Haberler başlangıç---------------------------
Zatürre ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi altında tutulduğu Marmara Üniversitesi Vakfı Academic Hospital'da önceki gece 21.00 sularında ölen Cemal Kutay, 1909'da Konya'da dünyaya geldi. Orta öğrenimini Kadıköy Lisesi'nde tamamlayan Kutay, 1924-1928 yılları arasında Anadolu Ajansı'nda muhabirlik ve Hakimiyet-i Milliye'de istihbarat şefliği ve fıkra yazarlığı yaptı. Konya'da Yeni Anadolu Gazetesi'ni ve Zaman dergisini, İstanbul'da Halk Gazetesi ve Millet dergisini çıkaran Kutay, pekçok gazete ve dergide, özellikle tarihi konularda yazarak kazandığı 'tarihçi' unvanını, ömrüne yaklaşık 190 kitap sığdırarak zihinlerde pekiştirdi.
1909 yılında yaşama gözlerini açtığı 'çöküş dönemi' Osmanlısı'ndan 21. yüzyıl Türkiyesi'ne uzanan 97 yıllık ömrü ile Cumhuriyet'in tanığı olan Cemal Kutay'ın vefatı, tarih çevrelerini ikiye böldü. Tarihçiler, Kutay'ın Cumhuriyetin tanığı olmasını inkar etmezken, ünlü tarihçinin kimi konularda objektif olamadığını düşünüyor.
Tarih eğitimi almayan ama ortaya attığı "Türkçe ibadet" ve "Atatürk Şamandı" gibi iddialarda bulunan Cemal Kutay, hayatının son günlerine kadar, kaleme aldığı kitapları ve makaleleri, asistanları vasıtasıyla Moda'daki evinde yazdırır ve büyük harflerle yazılan yazıları konferanslarında okurdu.
Kürt Azizan hanedanından Abdullah Han'ın oğlu olan Kutay'ın üç göbek önceki dedesi Bedirhan Bey, Osmanlı-Rus harbine 20 bin atlı ile katılarak, Rus tarih kitaplarında bile o zaman Osmanlı'nın kazanılan tek zaferinin sahibi olarak gösterilmiş. Osmanlı-Rus Harbinde gösterdiği başarıdan sonra Sultan Abdülmecit tarafından İstanbul'a davet edilmiş ve bugünkü Darüşşafaka binası, oturmasına tahsis edilmiş. Cemal Kutay'ın babası Tahir Bey ise, Konya'da İstinaf Ceza Mahkemeleri Reisliği, Milli Mücadele yıllarında da Mahkeme-i Temyiz başkanlığı yapar. Tahir Kutay, Süreyya Hanım'la evlenir ve yedi çocuk sahibi olur. Paşalar, bakanlar, büyükelçiler çıkarmış Fatin Rüştü Zorlu, Eşref Kuşçubaşı, Vasıf Çınar gibi birçok kişinin mensup olduğu Bedirhani Aşireti'nden olan Cemal Kutay, küçük yaşta başladığı gazetecilik yıllarının ardından, 'Türkçe ibadet', 'Atatürk Şamandı' gibi iddiaları ile gündemden düşmeyen bir araştırmacıydı.
Kutay'ın, mason olduğu iddialarına karşı cevabı ise şöyleydi: "Bana teklif getirdilerse de kabul etmedim. Büyük mason üstadları dostumdu ama gizli açık hiç bir derneğe, cemiyete üye olmadım Ayrıca bana son zamanlarda Şaman olduğumu da söylüyorlardı. Şamanlık bir din değildir, bir histir.