|

Ebu Davud Nefisle İlgili Eedebe Giren Hadisler Hadisleri

- Sünen-i Ebu Davud
Kitaplar
Ebu Davud
Konu Başlıkları
Nefisle İlgili Eedebe Giren Hadisler Hadisleri
5841-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "İtidal (orta yol üzere olmak), teenni(li davranmak), hal ve gidişi iyi olmak peygamberliğin yirmi dört cüzünden bir cüzdür. 

"
Şi'r 17 (2;
954;
955);
Edeb 2;
(4776);
5845-

Ebu Davud merhum, Abdul-Kays heyetinde dahil olan Zari'den naklettiği ve uzunca bir kıssanın da bulunduğu rivayetinde şu ziyadeye yer verir: "Resulullah (sa) kendisine bunları söyleyince o (Eşecc): "Allah ve Resulü'nün sevdiği iki haslet üzere beni yaratan Allah'a hamd olsun!" dedi. 

"
Edeb 161;
(5225);
5846-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Teenni, ahiretle ilgili olanlar dışında her amelde güzeldir. 

"
Edeb 11;
(4810);
5847-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Kim Allah adına sığınma talebinde bulunursa ona sığınma verin, kim Allah adına isterse ona verin, kim sizi davet ederse ona icabet edin, kim size bir iyilik yaparsa karşılıkta bulunun, şayet verecek bir şey bulamazsanız kendinizi, ona karşılığını vermiş görünceye kadar dua edin. 

"
Zekat 72;
(5;
82);
Zekat 38;
(1672);
5848-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Sakın sizden kimse Allah hakkında hüsnüzanda bulunmadan son nefesini vermesin. 

"
Cennet 81;
(2877);
Cenaiz 17;
(3113);
5850-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Allah Teala hakkında hüsnüzan, güzel ibadettendir."

Daavat 146;
(3604);
Edeb 89;
(4993);
5866-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Mü'min saftır, kerimdir. Facir, hilekardır, içimdir (alçaktır)."

Edeb 6;
(4790);
Birr 41;
(1966);
5867-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Mü'min, bir (yılanın) deliğinden iki defa sokulmaz."

Edeb 83;
Zühd 63;
(2998);
Edeb 34;
(4862);
5869-

Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü babam nerededir?" diye sormuştu. "Cehennemde!" buyurdular. Adam (gitmek üzere) geri dönünce, Aleyhissalatu vesselam adamı çağırdı ve: "Muhakkak ki, benim babam da senin baban da ateşteler!" buyurdu.

İman 347;
(203);
Sünnet 18;
(4718);
5872-

Resulullah (sa) şöyle buyurdular: "Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azab vardır: 1-Sahrada, fazla suyu bulunduğu halde ondan yolcuya vermeyen kimse, kıyamet günü Allah onun karşısına çıkıp: "Bugün ben de senden fazlımı (lütfumu) esirgiyorum, tıpkı senin (dünyada iken) kendi elinin eseri olmayan şeyin fazlasını esirgediğin gibi" der. 2-İkindi vaktinden sonra, bir mal satıp müşterisisine Allah Teala'nın adını zikrederek bunu şu şu fiyatla almıştım diye yalandan yemin ederek, muhatabını inandıran ve bu suretle malını satan kimse. 3-Sırf dünyevi bir menfaat için bir imama biat eden kimse; öyle ki, dünyalıktan istediklerini verirse biatında sadıktır, vermezse sadık değildir."

Şirb 2;
Hiyel 12;
İman 173;
(108);
Büyu 62;
(3474;
3475);
Büyu 6;
(7;
247);
5873-

Resulullah (sa): "Üç işi vardır, kıyamet gününde Allah onlara ne konuşur ne nazar eder ne de günahlardan arındırır, onlar için elim bir azab vardır!" buyurdu ve bunu üç kere de tekrar etti. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Öyleyse onlar büyük zarar ve hüsrana uğramışlardır. Kimdir bunlar?" dedim. Şöyle saydılar: "(Elbisesini kibirle, yerlere kadar salıp) süründüren, yaptığı iyiliği başa kakan, malını yalan yeminlerle reklam eden kimseler."

İman 171;
(106);
Libas 28;
(4087;
4088);
Büyu 5;
(1211);
Büyu 5;
(7;
245);
5880-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Zani bir kimse, zina yaptığı sırada mü'min olarak zina yapmaz, hırsız da çaldığı sırada mü'min olarak hırsızlık yapmaz, içkici, içki içtiği sırada mü'min olduğu halde içki içmez; insanların, onun yüzünden gözlerini kendine kaldıracakları kadar nazarlarında kıymetli olan bir şeyi mü'min olarak yağmalamaz."

Mezalim 30;
Eşribe 1;
Hudud 1;
20;
İman 100;
(57);
Sünnet 16;
(4689);
İman 11;
(2627);
Sarık 1;
(8;
64);
5881-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir bulut gibi muallak durur. Zinadan çıkınca iman adama geri döner." [Tirmizi, şu ziyadede bulunmuştur: "Ebu Cafer el-Bakır Muhammed İbnu Ali'nin: "Bunda imandan çıkıp İslam'a geçiş vardır" dediği rivayet edilmiştir."]

Sünnet 16;
(4690);
İman 11;
(2627);
5885-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "İnsanda bulunan en şerli şey aşırı cimrilik ve şiddetli korkudur."

22;
(2511);
5889-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "İşleyene daha dünyada cezası çarçabuk gelmeye en layık günah zulüm ve sıla-ı rahmin koparılmasıdır, bu cezanın dünyada gelmesi, ahiretteki cezaya kefaret değildir."

Edeb 51;
(4902);
Kıyamet 58;
(2513);
5890-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri, bana: "Mütevazi olun, öyle ki, kimse kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karşı böbürlenmesin" diye vahyetti.

Edeb 48;
(4895);
5893-

"Ey Allah'ın Resulü" dendi, "herbirimiz içinde, (bazan öylesine çirkin) bir şeyin arız olduğunu görür ki, bunu söylemektense o şeyin bir kor parçası olup (kendisini) yakması ona daha sevimli gelmektedir!" Resulullah (sa) bu söze şöyle mukabelede bulundu: "Allahuekber, Allahuekber, [Allahuekber!] Şeytanın hilesini vesveseye çeviren Allah'a hamd olsun!"

Edeb 118;
(5112);
5894-

İbnu Abbas (ra)'a (bir gün): "İçimde duyduğum bu (fena) şeyler de ne?" diye sormuştum. Bana: "Ne hissediyorsun ki?" dedi. Ben: "Vallahi (onlar çok fena!) dilime alamam!" dedim. "Şekk nevinden bir şey mi?" dedi ve güldü. Sonra açıkladı: "Bu (çeşit vesveseler)den hiç kimse kurtulamaz. Nitekim Allah Teala hazretleri (Resulüne) şu ayeti inzal buyurmuştur. (Mealen): "Eğer sana indirdiğimiz (kitapta anlatılan bu kıssalar) hakkında bir şüphen varsa, senden evvel indirilmiş olanları okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak (olan kitap) gelmiştir, sakın şüphe edenlerden olma!" (Yunus 94). İbnu Abbas bana dedi ki: "Eğer içinde herhangi bir vesvese bulursan şöyle de: "O (Allah), hem evveldir, hem ahirdir, hem zahirdir, hem batındır. O herşeyi bilendir" (Hadid 3).

Edeb 118;
(5110);
5895-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Kim görmediği halde rüya görme iddiasına kalkarsa (kıyamet günü) arpa daneciğine düğüm atması teklif edilir. Kim de kendisinden hoşlanmadıkları halde, bir grubun konuşmasını dinleme gayretine düşerse kıyamet günü kulağına erimiş kurşun dökülür. Kim bir sureti tasvir ederse (kıyamet günü) azaba uğrar ve bu yaptığına ruh üflemesi emredilir, ama üfleyemez."

Ta'bir 45;
Edeb 96;
(5024);
Rü'ya 8;
(2284);
5897-

Sabit İbnu Dahhak radıyallahu anh anlatmıştı: "Resulullah (sa) buyurdular ki: "Kim, bile bile, yalan yere İslam'dan başka bir din ile yemin ederse, bu kimse dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürüp (intihar ederse) kıyamet günü. o şeyle azab verilir. Kişinin gücü dışında olan bir şey üzerine yaptığı nezir muteber değildir. Mü'mine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Bir mü'mine küfür nisbet etmek onu öldürmek gibidir. Kim kendisini bir şeyle keserse kıyamet günü onunla kesilir. Kim malını çok göstermek için yalan bir iddiada bulunursa, Allah onun azlığını artırır."

Eyman 7;
Cenaiz 84;
Edeb 44;
73;
İman 176;
(110);
İman 16;
(2638);
İman 9;
(3257);
Eyman 7;
(7;
5;
6);
5903-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Bir şeye karşı sevgin seni kör ve sağır eder (de onun eksiklerini görmez, kusurlarını işitmez olursun."

Edeb 125;
(5130);
5904-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Şeytan insanoğlunda, kanın cereyanı gibi cereyan eder."

Sünnet 18;
(47819);
5906-

Resulullah (sa) buyurdular ki: "Hanımını kocasına karşı, köleyi efendisine karşı ayartan bizden değildir!"

Talak 1;
(2175);
Edeb 135;
(5170);