|

18 Mart etkinliklerini başlatan bir ‘Feride’

Çanakkale şehidi torunu olan yazar Ayla Ağabegüm, edebiyat öğretmeniyken öğrencilerine yazdırdığı Çanakkale Zaferi ile ilgili kompozisyonları hocası Ahmet Kabaklı’ya göndererek Tecüman Gazetesi’nde yayınlanmasını sağlamış. Bu köşe yazısıyla yetkililerin ilgisini çekmeyi başardıklarını söyleyen Ağabegüm, “Böylelikle 18 Mart tüm yurtta çeşitli etkinliklerle anılan bir gün haline geldi” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 20/03/2016 Pazar
Güncelleme: 03:19 - 20/03/2016 Pazar
Yeni Şafak

Harputlu Hacı Seyfullah'ın oğlu Şükrü Bey ile İstanbullu Saadet Hanım'ın biricik kızıdır o... Doktor olmak istediği sırada annesinin istediğiyle öğretmenlik mesleğini seçen, edebiyata olan merakını annesi ve babasından alan bir devrin Feride'si, öğrencilerinin ise biricik öğretmenidir Ayla Ağabegüm... Şehit torunu olan ve dedesi Mehmet Sadettin Bey'i Çanakkale Savaşı sırasında kaybetmenin acısını hala yüreğinde taşıyan Ağabegüm, aslında 18 Mart'ın yurt genelinde çeşitli etkinliklerle anılmasına öncülük eden isimlerden biri. Üsküdar Kız Lisesi'nde edebiyat öğretmeni olduğu sırada öğrencilerinin Çanakkale Zaferi konusunda bilgi sahibi olmadıklarını farkedince “18 Mart'ı bilmeyen gençlere geleceğin Türkiye'sini nasıl teslim edeceğiz?” konulu kompozisyon yazmalarını isteyen Ağabegüm, bunları Ahmet Kabaklı'ya göndermeye karar vermiş. Öğrencilerin yazdığı kompozisyonu Tercüman Gazetesi'ndeki köşesine taşıyan Ahmet Kabaklı, dönemin hükümetinin de dikkatini çekerek 18 Mart'ın önemli gün ve haftalara dahil olup törenlerle anılmasına vesile olmuş. Edebiyatçı-yazar Ayla Ağabegüm ile o dönemi ve yaşadığı anıları konuştuk.







SAVAŞIN SADECE ADINI BİLİYORLARDI


Öğretmen olarak ilk önce Adana'ya tayini çıkan Ağabegüm, annesini de yanına alarak gittiği bu şehirde, öğrencilerine milli değerlere sahip çıkmayı edebiyat ile aşılamayı başarmış. Küçükken babasından dinlediği nasihatlarin küçük hikayelerden oluştuğunu söyleyen Ağabegüm, bu yolla öğrencileriyle şiirler ve metinler üzerine tartışmalar yaparak onların her konuda fikir sahibi olmasını sağlamış. Üsküdar Kız Lisesi'nde öğretmenlik yaptığı sırada yazılı sınav olmak için sessizce bekleyen öğrencilerine “Çanakkale Zaferi'nin 65. yılında neler düşünüyorsunuz?” diye soru sorunca öğrencilerin itirazına maruz kalan Ağabegüm “Öğrencilerim o konuda fazla bilgi sahibi olmadıklarını söylediler. Ne yazabiliriz diye düşünmeye başladılar. Bu itiraz bile acı gerçeği anlamamıza yetiyor” diyor. 5 Fen B sınıfında yaşadığı o günü unutamadığını söyleyen Ağabegüm “Bir önceki derslerinin tarih olmasına rağmen Çanakkale'yi hiç konuşmamış olmaları beni çok etkiledi. Öğrencilerin sadece savaşın ismini bilmesi onların değil ilgililerin suçuydu” ifadesinde bulunuyor.







Türk Edebiyat Vakfı'nda tanıştığı ve birlikte birçok çalışmaya imza attığı Ahmet Kabaklı'ya öğrencilerinin yazdığı kompozisyonları bir metin halinde birleştirip gönderen Ağabegüm, bu metinlerin gazetede yayınlandığını görünce epey şaşırmış. O dönemde gazetelerin sadece siyasi konuları ele almadığını kültürel içeriklere de yer verdiğini dile getiren Ağabegüm “ Kabaklı hoca, hem siyasi hem de edebi çalışmalar yapmış biri olarak 23 Mayıs 1980 tarihli köşe yazısında benim metnime yer verdi. 'Çocuklarmız Masum ve Işıl Işıl' başlıklı bu yazısı ilgililerin de dikkatini çekti ve 18 Mart o gün bugündür çeşitli etkinliklerle tüm yurtta kutlanmaya başlandı. Bu beni çok mutlu eden bir olay oldu. Günümüz medyası da bu şekilde davransa toplumda yeni farkındalıklar da sağlanabilir” diyor.



Asıl suçlu biziz


Ahmet Kabaklı'ya gönderdiği metinde kendi duygu ve düşünceleriyle birlikte öğrencilerin kompozisyonlarına yer veren Ağabegüm yazısında “Etkileyici satırları yazan pırıl pırıl çocukların varlığı bizi utandırmalı. Eserlerimizle övünemiyorsak, suçlu biziz. Bu utancı içimizde duyabiliyorsak vakit geçmiş sayılmaz” diyor. Ağabegüm, öğrencilerinin Çanakkale Savaşı'yla ilgili metinlerine de yazısında yer veriyor: “Bizler için dökülen kanları ödeyebildik mi? Biz de evlatlarımıza hür bir yurt bırakabilecek miyiz? Yurdumuzda barış ve kardeşlik havası esecek mi?”


#Harputlu Hacı Seyfullah
#Türk Edebiyat Vakfı
#Ağabegüm
8 yıl önce