İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Başkanı Doç. Dr. Rıdvan Şentürk'ün hazırladığı "Müzik ve Kimlik" kitabı okurla buluştu. Şentürk'ün sanat ve müzik araştırmalarına ışık tutacak kitabı yaklaşık dört yılda hazırlandı. Küre Yayınları tarafından yayımlanan eserde Şentürk, 8'inci yüzyılda başlayarak Cumhuriyet dönemine dek uzanan tarih serüvenimizi müzik üzerinden ele alıyor. "Bir milletin kimliğiyle ve varoluşuyla ilgili en temel hasletlerden biridir müzik. Tarihi onun üzerinden okuyabilirsiniz" diyen Şentürk kitabın çıkış noktasını "Bizim tarihi hafızamızın yok olması demek aslında sanattan, müzikten ve hatta mimariden kopmamız demek. Tarihsel hafızayı insan yaşatır. Toplumsal hafızayı da yaşatan en güçlü şey sanattır" sözleriyle özetliyor.
Müziğin toplumu birleştirici ve dönüştürücü rolünün tarihsel bir perspektif içinde ele alındığı kitapta Türk, Süryani, Ermeni, Rum, Keldani, Kürt ve Yahudi müziğiyle ilgili alanında uzman kişilerle yapılan 23 söyleşi yer alıyor. Söyleşiler bölümünde Sadettin Ökten, Ruhi Ayangil, Gönül Paçacı, Yalçın Çetinkaya gibi isimler dikkat çekiyor. Bu söyleşilere kitap için özel olarak hazırlanan QR kodlar sayesinde cep telefonları ve tabletlerden de ulaşılabiliyor. Kültürel anlamda kuşatıcı olmamız gerektiğini, çatışarak veya ayrıştırarak büyüyemeyeceğimizin altını çizen Şentürk, "Osmanlı bunu gördü ve bildi. Ne zaman ki bakış açısını Batı'ya göre anlamlandırmaya çalışan durumlara duçar oldu o zaman küçülmeye başladı. Bunu müzikte de mimaride de görebiliriz" diyor.
Şentürk kitapta öne çıkan "Ne Yapmalı" bölümünde, bir toplumun kendine gelebilmesi için müziğine kavuşmasının şart olduğunu anlatarak şunları söylüyor, “Toplumu değiştirmek için müziğin değiştirilmesi gerekiyorsa, demek ki kendine gelebilmesi, kimliğini ve hafızasını bulabilmesi ve yeniden akıl ve düşünme melekelerini haiz olabilmesi için de müziğine kavuşması şart. Medeniyet kurmaya kalkışmadan önce, geçmişi hakkıyla tasavvur, şimdiyi ve geleceği ise imar edebilecek aklın, ruh ve düşünce kimliğinin, dünya görüşünün inşa edilmesi gerekir."
Rıdvan Şentürk'ün İstanbul'un kimliği ve kültürü üzerine eleştirisi ise şöyle: "İstanbul'un siluetine baktığımda karışık bir hava görüyorum. Kendi kimliği olan ama kendi kimliğini beğenmeyip başka kimliklere özenen birkaç kimliği kendi içinde yaşatmaya çalışan ve bunun çelişkisiyle boğuşup duran bir kültür görüyorum. Gecekondulaşmanın yerini modern bir kimliksizleşme, tek tipleşme kültürünün aldığını görüyorum. Şehir mimarisinde de aynı şey söz konusu. İstanbul bir iklilem içerisinde ama arayışı devam ettiği için ümitli olabiliriz."
