|

Türkiye bizim vatanımız oldu

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde Türkiye’de yaşayan mülteci sanatçılar konuştu. Kübalı Keily Fidel Türkiye’nin tüm yabancıları kucakladığını belirterek “Türkiye benim ikinci vatanım” diyor. Kongolu Enzo Ikah ise “Hepimiz aynı dünyadayız” yorumunu yaparak ayrımcılığa karşı çıkıyor.

Haber Merkezi
02:49 - 21/06/2021 Pazartesi
Güncelleme: 02:57 - 21/06/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Leonida Timuş Moldova
Leonida Timuş Moldova

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre 2020’de yerinden edilen kişilerin sayısı 80 milyonu aştı. Bunların 26 milyonu mülteci olurken, 45.7 milyonu kendi vatanında yerinden edildi, geri kalanı ise sığınmacı oldu. Son 20 yılda yerinden edilen insan sayısı ise iki katına çıktı. Türkiye, 2014’ten bu yana dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda. Mülteci sanatçılar da yaşadıkları tüm zorluklara rağmen gittikleri yerlerde üretimlerine devam ediyor.


DOĞDUĞUM YERİ BEN SEÇMEDİM

Türkiye’de yaşayan mülteci sanatçılar “Dünya Mülteciler Günü”nde ‘mülteci kimliği’nin ne anlama geldiğini anlattılar. Kongolu sanatçı Enzo Ikah 12 senedir Türkiye’de yaşadığını belirterek, “Doğduğum yeri, doğduğum tarihi, babamı, rengimi ben seçmedim” dedi. Ikah, mültecilerin yaşadığı sorunlara değinerek, “Allah bir dünya yarattı. Bir güneş var hepimiz için. Sınırları insanlar koydu. Allah koymadı. O koysa, Kongo’ya ayrı güneş koyardı, Türkiye’ye ayrı, Fransa’ya ayrı. Bir dünya yarattığı için bir ay ve bir güneş yarattı. Allah aşk demek. Hepimiz aynı dünyadayız. Beraber yaşayabiliriz. Benim babam ve annem bana mülteci ismini vermedi. Bana bir ad ve soyadı verdi” diye konuştu.

VATAN ANNE DEMEKTİR

Kübalı Keily Fidel, vatan kavramının kendisi için birçok şey ifade ettiğinin altını çizerek, “Vatan benim için evim, ailem, ağaçlar, her şey demek. Nefesim gibi, çok önemli” ifadelerini kullandı. Beş yıldır İstanbul’da yaşayan Moldovalı Leonida Timuş, şöyle konuştu: “Benim için vatan anne gibidir. Türkiye de benim ikinci vatanım. Buraya geldikten sonra kendi memleketim gibi sevdim. Türkiye gerçekten inanılmaz bir ülke. Bütün yabancıları kucaklıyor. Kendi çocukları gibi bakıyor. Onun değerini bilmeliyiz. Türkiye’nin Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli gibi inanılmaz güzel değerleri var. Onları bana göre yurt dışında tanıtmamız gerekiyor. Benim amacım da bu zaten. Altı dilde akıcı konuşabiliyorum. O yüzden dedim ki bu eserleri çevirerek başka dillerde seslendirmeli ve dünyaya tanıtmalıyım.”

Altı yıldır Türkiye’de yaşıyorum

İranlı Daniel Ajdari Türkiye’yle kültürünün çok uyuştuğunu anlatarak, “Altı yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Kendi sanatımı Türkiye’de daha iyi ifade edebiliyorum.” ifadelerini kullandı.

Vatan beni anlayan insanların olduğu yerdir

Vatanın kendisi için “emniyet” demek olduğunu aktaran Suriyeli Malik Nour, “Benim için vatan, etrafımda beni anlayan, hisseden ve kendilerini hissettiğim insanların olduğu yerdir” açıklamasında bulundu. Kanadalı Sarah Atkinson da, Türkiye’nin kendisi için çok şey ifade ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vatan benim için güvenlik hissini, sarmalanmayı, bir yere ait olduğunu bilmeyi ve bu yerin de sana ait olduğunu hissetmeyi ifade ediyor. Umarım hepimiz, herkesin kendi vatanında özgür ve güvende olduğu bir dünya yaratmak için çalışabiliriz.”


Mülteciler sahnede buluştu

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) tarafından dün düzenlenen konserde, Malik Nour, Danial Ajdari, Enzo Ikah, Keily Fidel ve Sarah Atkinson’un da aralarında bulunduğu sanatçılar sahne aldı. Konserin müzik ve sanat yönetmeni Murat Polat, etkinlikteki amaçlarının mülteci kavramına olumlu bir katkı sunmak olduğunu söyledi.

#Mülteci
#Sanatçı
#Türkiye
3 yıl önce