|

Ütopya hiçbir yer olmayan o iyi yer

“Ütopya, yani hiçbir yer olmayan o iyi yer, geleneksel masallarda onlar ermiş muradına dediğimiz noktadır aynı zamanda” Gregory Claeys’in ütopya edebiyatına ilişkin söylediği sözlerden biri. İş Bankası Yayınları’ndan çıkan kitap, Claeys’in çok uzun yıllara dayanan ütopya çalışmalarını kapsıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/11/2017 Cumartesi
Güncelleme: 04:14 - 4/11/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
“Ütopya Edebiyatı” kitabı okurların beğenisine sunuldu
“Ütopya Edebiyatı” kitabı okurların beğenisine sunuldu

Siyasi düşünce tarihi profesörü derlediği ve Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi ile ortaklaşa yayınlanan “Ütopya Edebiyatı” kitabı okurların beğenisine sunuldu. Platon’dan günümüze, geçmişten geleceğe ışık tutan ütopya edebiyatı tüm yönleriyle kitapta ele alınıyor. Zeynep Demirsü’nun çevirmenliğini yaptığı kitap, kavram olarak ütopyanın edebiyat tarihindeki yerini sorguluyor.

Her ne kadar kavramın isim babası Thomas More’un türe adını veren eseri Ütopya (1516) olarak görünse de ütopya edebiyatının başlangıcı kitapta Platon’un Devlet eseri olarak kabul ediliyor. Cambridge Edebiyat Araştırmaları dizisi kapsamında yayınlanan kitap 11 yazarın konu ile ilgili hazırladıkları makalelerden oluşuyor. Türe önemli katkı sağlayacak zengin bir ütopya literatürü sunan eserde Gregory Claeys’in yanı sıra J.C. Davis, Jacqueline Dutton, Peter Fitting, Alessa Johns, Patrick Parrinder, Nicole Pohl, Kenneth M. Roemer, Lyman Tower Sargent, Brian Stableford, Fátima Vieira’nın yazıları bulunuyor.

ÜTOPYANIN TARİHİ

Kitap, Tarih ve Edebiyat başlıklarıyla iki temel bölüme ayrılmış. “Tarih” başlıklı ilk bölümde ütopyanın etimolojik kökenine inilirken aynı zamanda bilimkurgu, fantastik ve diğer edebi türlerle olan ilişkisini ele alıyor. Bu bölümde yer alan konular arasında ütopya kavramı, Thomas More’un Utopia’sı, More’dan sonra ütopyacılık, 19. Yüzyıl ütopyaları ve çeşitleri, distopyanın kökenleri gibi temalar irdeleniyor.

“Edebiyat” başlıklı ikinci bölümde ise ütopya, distopya ve bilimkurgu karşılaştırmaları, ütopya ve romans, feminizm ve ütopyacılık, sömürgecilik sonrası ütopyalar, batılı olmayan ütopya gelenekleri ve ekoloji-ütopya ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmış.

Her geçen gün gelişen bir alan olan ütopya kavramının çeşitli alanların içindeki konumunu da derinlemesine incelendiği eser, konu hakkında araştırma yapanlar için eşsiz bir kaynak niteliğinde.

Kitapta ütopya edebiyatı ve düşünce sistemindeki temel eserlerin kısa bir kronolojisi yer alıyor. Bu konuda araştırma yapacaklar ve ütopya edebiyatına meraklı olanlar için oldukça değerli bir liste hazırlanmış. Türe yabancı olanları aydınlatmak için en bilinen ütopya edebiyatı eserlerini hatırlatmakta fayda var: Devlet, Ütopya, Robinson Crusoe, Güliver’in Gezileri, Dünyanın Merkezi’ne Seyahat, Kadınlar Ülkesi, Cesur Yeni Dünya, Mülksüzler… Aynı zamanda 2017 Nobel Edebiyat ödülü alan yazar Kazuo Ishiguru’nun Beni Asla Bırakma romanı da modern ütopya edebiyatı eserleri arasında sayılıyor.


Köken olarak Yunanca “yok/olmayan” anlamındaki ou, “mükemmel olan” anlamındaki eu ve “yer/toprak/ülke” anlamındaki topos sözcüklerinden türemiştir. Kullanımı Thomas More’un 1516’da yazdığı De Optimo Reipublicae Statu deque Nova Insula Utopia veya kısaca Utopia isimli kitabıyla yaygınlaşmış. Eutopya olumlu ütopyadır. Mükemmel ama kurgusal değildir. More’un ütopyası birçok açıdan Platon’un Devlet’ine dayanır. Sefiller ve fakirler toplumdan ayıklanır. Distopya olumsuz ütopyadır. Totaliter ve baskıcı toplumları ifade eder. Jack London’nın Demir Ökçe’si, George Orwell’in 1984’ü; Aldous Huxley’in Cesur yeni Dünya’sı distopik eserlere örnek gösterilebilir.

Ütopya, Thomas More’un 1516 yılında kitabında betimlediği adaya bir isim vermek amacıyla türettiği sözcük olsa da yazarlar kavramın bundan daha öte olduğunu ifade ediyor. Yazar Fatıma Veira’ya göre more, sözcüğü hem Portekizli denizci Raphael Hythloday’ın betimlediği bilinmeyen adayı adlandırmak amacıyla hem de kitabının adı olarak kullanmıştı. Esasında ütopya sözcüğü hayali, cennetvari yerleri çağrıştırmak üzere doğmuş olsa da, daha sonra belirli bir tür anlatıya atfen kullanılmış ve söz konusu anlatı ütopyacı edebiyat olarak bilinegelmiştir.

ÜTOPYA VE GERÇEKLİK

Ütopya edebiyatına uzak olanların türü yakından tanımaları için kitaptan alınmış aşağıdaki notlar rehberlik edebilir:

Edebi bir tür olarak ütopyanın başlıca özelliklerinden biri gerçeklikle ilişkisidir. Ütopya yazarları içinde yaşadıkları topluma ilişkin gözlemlerinden yola çıkar, değiştirilmesi gereken yönleri not eder ve bu sorunların çözülmüş olduğu bir yer tahayyül ederler.

Ütopyadaki seyyahın hareket noktasının gerçek bir yer oluşu, bu kişinin tahayyül edilen bir yeri ziyaret edip eve dönmesi, ütopyayı gerçeklikle kurmaca arasındaki sınırda konumlandırır.

Ütopya bir edebi bir tür olarak, yer altı edebiyatının bir parçasıdır.

Aslında ütopya bir oyundur ve ütopya yazarıyla okur arasındaki bir anlaşmanın kutlanmasını ima eder: Ütopya yazarı okura seslenerek, ona var olmayan bir toplumu anlatır ve okur da öyle bir toplumun var olmadığını bilse bile yazara inanıyormuş gibi yapar. Yine de okurun gerçeklik mefhumu fazla zorlanamaz, çünkü o zaman yazara inanıyormuş gibi davranmayı reddedecektir.

Bilimkurgunun ilk ortaya çıktığı dönemde, bu türü edebi ütopyadan ayırmak kolaydı; zira bilimkurgu, açık bir şekilde, bilimsel ve teknolojik ilerlemenin getirdiği fantastik dünya tahayyülünün potansiyeline güvenip bizi uzaktaki gezegenlere bir yolculuğa çıkarırken, edebi ütopya tahayyül edilen toplumların farklı örgütlenme biçimlerinin tarifine odaklanıyordu.

Ütopya edebiyatında edebi gelenek az çok katı bir anlatı yapısına bel bağlar: Anlatı, bir adam ya da kadının bilinmeyen bir yere (bir adaya, ülkeye ya da kıtaya) yaptığı deniz, kara ya da hava yolculuğunu tasvir eder; ütopyanın seyyahı gideceği yere vardığında genellikle rehber eşliğinde bir tura çıkarılır ve yeni toplumun toplumsal, siyasi, ekonomik ve de dinsel örgütlenmesi kendisine anlatılır.

Ütopya, yani hiçbir yer olmayan o iyi yer, geleneksel masallarda “Onlar ermiş muradına” dediğimiz noktadır aynı zamanda… Şayet romans Külkedisi Cindirella ise, ütopya yalnızca kadın kahramana değil tüm dünyaya yardım eden büyükanne peridir.

Ütopya Edebiyatı kitabı, 500 yıldan uzun zamandır edebiyat dünyasında kendisine hatırı sayılır bir edinmiş olan bu köklü tür üzerine kaleme alınmış en geniş çaptaki araştırmalardan biri. Sadece edebiyat alanı için değil ütopyanın her alanında çalışanların mutlaka edinmesi gereken bir eser.

#Ütopya
#Huxley
#George Orwell
6 yıl önce