Osmanlı Dönemi’nde Kadir Gecesi ayrı bir coşkuyla idrak edilirdi. “Kadir Alayları” denen kutlamalarda; ışıklı gösteriler yapılır, fişekler atılırdı. Bu geleneği anlatan İ.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Gemici, “Tanzimat öncesi Kadir Geceleri’nde padişahlar, büyük bir alayla Topkapı Sarayı’ndan Ayasofya Camisi’ne teravihe giderlerdi. Tanzimat sonrası bu tercihleri çeşitlenerek farklı camilere de gider oldular.” dedi.
TERAVİH SAHURA KADAR UZARDI
Gemici, “Alayın geçeceği güzergâh olan Topkapı Sarayı’nın Bâbüssaâde avlusundan Ayasofya Camisi’ne kadar uzanan yol; fener, çarkıfelek ve kandillerle aydınlatılırdı. Yol ve yol üzerindeki evler, yapılar tamir edilir, boyanırdı. Muhteşem alayın geçişini izlemek isteyenler için oturacak mekânlar oluşturulurdu. Padişahın Ayasofya’ya gidişi gibi dönüşü de aynı alayla debdebeli olurdu. Ayasofya’da öyle güzel etkinlikler olurdu ki, yabancı devlet büyükelçilerinin ve pek çok Avrupalı’nın buradaki kutlamaları caminin üst katında takip etmesine izin verilirdi.” ifadelerini kullandı. Bu gecede yapılan şenliklere halkın da dahil olduğunu belirten Gemici, “Padişahı görebilmek ve ikramlardan almak isteyen halkı heyecan kaplardı.” diye konuştu.