Çağın 'ihtiyaçlarına' uygun hâle getirilmiş bir Pamuk Prenses versiyonu

Ali Murat Güven
00:001/06/2012, Cuma
G: 3/06/2012, Pazar
Yeni Şafak
Çağın 'ihtiyaçlarına' uygun hâle getirilmiş bir Pa
Çağın 'ihtiyaçlarına' uygun hâle getirilmiş bir Pa

İngiliz reklam yönetmeni Rupert Sanders'in ilk uzun metrajlı sinema filmi 'Pamuk Prenses ve Avcı', Alman halk edebiyatı ustaları Grimm Kardeşler'in klasikleşmiş masalını, bu ünlü hikâyenin aşk ve şiddet boyutunu iyice vurgulu bir şekilde işleyerek günümüzün genç izleyicilerinin damak zevkine daha fazla uyacak bir görünüme büründürmüş. Ancak, orijinaldeki o yoğun çocuksuluk ve naifliğin yerine bu kadar savaş, öfke, nefret ve cinsel çekicilik isabetli bir karar olmuş mu, doğrusu o da tartışılır!

alimuratg@yahoo.com

PAMUK PRENSES VE AVCI (Snow White and the Huntsman)

Yapım Yılı ve Ülkesi:
2012, ABD yapımı
Türü ve Süresi:
Fantastik serüven / Masal uyarlaması, 127 Dakika
Gösterim Formatı:
35 mm standart sinema filmi
Perdedeki Resim Oranı:
2.35:1 / Genişperde-Widescreen
Türkiye'de Gösterime Sunulan Kopya Sayısı:
149
Seslendirme Dili:
İngilizce
(Türkçe altyazılı olarak)
Yönetmen:
Rupert Sanders
Senaristler:
(Klasik masaldan serbest bir uyarlamayla)
Evan Daugherty (Hikâye), John Lee Hancock, Hossein Amini
Görüntü Yönetmeni:
Greig Fraser
Özgün Müzik Bestecisi:
James Newton Howard
Kurgucular:
Conrad Buff, Neil Smith
Yapım Tasarımcısı:
Dominic Watkins
Sanat Yönetmenleri:
David Warren
(Süpervizör)
, Andrew Ackland-Snow, Alastair Bullock, John Frankish, Oliver Goodier, Stuart Rose
Kostüm Tasarım Ekibi Şefi:
Coleen Atwood
Makyaj Tasarım Ekibi Şefi:
Sharon Martin
Saç Tasarım Ekibi Şefi:
Luca Vannella
Oyuncuları:
Kristen Stewart
(Pamuk Prenses)
, Chris Hemsworth
(Avcı Eric)
, Charlize Theron
(Kraliçe Ravenna)
, Lily Cole
(Greta)
, Sam Claflin
(Prens William)
, Sam Spruell
(Finn)
, Ian McShane
(Beith)
, Bob Hoskins
(Muir)
, Ray Winstone
(Gort)
, Nick Frost
(Nion)
, Eddie Marsan
(Duir)
İthalatçı Şirket:
UIP Filmcilik
Dağıtıcı Şirket:
UIP Filmcilik
İçerik Uyarıları:
Filmde doğrudan cinsellik/çıplaklık içeren herhangi bir sahne yok. Ayrıca, ileri düzeyde kan ve vahşet sergilemeksizin, masalsı filmlerin geleneğine uygun şekilde yüzeysel şiddet gösterileri barındırıyor. Bu yöndeki bazı sahneler de ilköğretim çağından önceki yaş grubu için ürkütücü olabilir.
13
yaşından daha küçük izleyicilerin ise erişkin bir refakatçıyla birlikte izlemesinde yarar bulunmaktadır.
Ailece izlenebilir mi?
ŞARTLI EVET /
7+
(Ailenin küçük üyelerinin en az
7
yaşında ve daha büyük olmaları şartıyla)
Filmin Yeni Şafak-Sinema Puanı:
(4 yıldız üzerinden)
* * 1/2
Resmî İnternet Sitesi ve Fragmanı:

::::::::::::::::::::::::::::::::

FİLMİN KONUSU:
Pamuk Prenses
, olayların geçtiği bu hayâlî ülkede
Şeytanî Kraliçe Ravenna
'dan daha güzel olan tek kadındır. Dahası, olup bitecek her şeyi söyleyen
sihirli ayna
, aynı zamanda
Kraliçe
'nin de üvey kızı olan
Pamuk Prenses
'in gün gelip tahta oturacağını ileri sürmektedir.
Genç kızın iktidarını elinden almasından korkan
Ravenna
, onun kalbini söküp kendisine getirmesi için
Karanlık Orman
'daki evine usta bir avcı gönderir. Böylelikle, kendisine getirilecek kalbi yediğinde ölümsüzlüğü elde edecektir. Ancak, verilen adrese ulaşan
Avcı Eric
, hiçbir suçu bulunmayan masum bir insanı öldüremeyeceğini anlar; ardından da onu ve çevresindeki cüceleri
Kraliçe
'nin zâlim düzenine karşı koyabilmeleri için gözüpek birer savaşçı olarak yetiştirir.

::::::::::::::::::::::::::::::::

Hani, herhangi bir alanda ileri düzeyde uzmanlaşmış kişileri tanımlarken kullanılan
“kitabını yazmış olmak”
diye pek ünlü bir deyim vardır ya;
“masal edebiyatı”
söz konusu olunca bu deyim Alman dilbilimci ve kültür araştırmacısı kardeşler
Jakob
(1785-1863)
ve
Wilhelm Grimm
'in
(1786-1859)
üzerine resmen terzi dikimi mükemmelliğiyle oturuyor.
Grimm'ler
hem deyimin mecazî anlamı, hem de zâhiren kastettiği şekilde
masal edebiyatının kitabını/kitaplarını yazmış olan
iki büyük usta… Yalnızca anavatanları
Almanya
'da değil dünyanın her köşesindeki milyonlarca insanın çocukluk dönemine damgalarını vurmuş, onları soğuk kış gecelerinde tadına doyulmaz hayâlî serüvenlerin içinde diyardan diyara sürüklemiş iki güzel kalpli masalcı…
Henüz bilmeyenler için iki kardeşin insanlığın ortak belleğine kazandırdığı masallardan bazılarını şöyle bir yâdedelim de evrensel kültüre katkıları daha esaslı bir şekilde anlaşılsın…
“Kurbağa Prens”
ve
“Külkedisi”
onların ellerinde doğdu meselâ, aynı şekilde
“Değimencinin Kızı ile Cüce”
,
“Altın Saçlı Kız Rapunzel”
,
“Uyuyan Güzel”
ve
“Hansel ile Gretel”
de öyle…
Ve elbette ki şimdiye kadar dünyanın dört bir köşesindeki sinemacı ve tiyatrocuların ellerinde yüzlerce kez mıncık mıncık edilmiş olan o unutulmaz
“Pamuk Prenses”
, ya da özgün adıyla
“Kar Beyazı”
(Snow White)
İşte, başarılı reklam filmleriyle tanıdığımız, bu arada kariyerinde birkaç tane de televizyon dizisi bulunan İngiliz yönetmen
Rupert Sanders
ilk uzun metrajlı sinema filmini gerçekleştirmek için, böylesine muhteşem bir masal külliyatı içinde gezinirken, izleyicinin ilgisini çekebilecek yeni bir uyarlama için saydıklarımız arasından en sonuncusunu seçmiş.
“Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler”
e geniş perdede bu saatten sonra farklı bir hava kazandırmaya çalışmak gerçekten de takdire şâyan bir girişim… Neden derseniz, çünkü daha
1937
'de
Walt Disney
eliyle -o dönemde
bir buçuk milyon dolar
gibi muazzam bir bütçe harcanarak-
83 dakikalık
nefis bir renkli animasyon filmi yapılmıştı bu popüler
Grimm
masalının… Henüz sinemacıların
yüzde 90
'ının renkli filmden haberlerinin bile olmadığı erken bir dönemde neredeyse
4-5 normal filmin bütçesine denk
bir harcamayla çekilen o animasyon, günümüzde dahi olanca ihtişamıyla ayakta ve masal filmleri külliyatında tek başına devâsâ bir alanı kaplıyor.
Öte yandan, aynı masalın gerçek oyuncularla çekilmiş kaç sinema ve televizyon uyarlaması bulunduğunu saptayabilmek ise bu saatten sonra çok zor… Öyle ki dünyanın her ülkesindeki çocukların büyük bir beğeniyle okudukları, artık iyiden iyiye evrenselleşmiş bir hikâye olarak
Hollywood
'dan başlayıp
Yeşilçam
'a, hattâ
Bollywood
'da kadar uzanan düzinelerce varyasyonu bulunmakta
“Pamuk Prenses”
in… Daha da ötelere geçersek, ayıptır söylemesi, ahlâken iyice zıvanadan çıkmış bazı Batılı sinemacılar
1970
'lerde
erotik bir uyarlamasını
yapmaya dahi soyundular bu güzelim masalın… Ki sizin anlayacağınız, eldeki malzemenin zaman içinde o derece cılkı çıkarıldı!
Bu yüzden,
Sanders
dostumuz kariyerinde uzun metraja ilk siftahını yaparken oldukça zor bir tercihle yola koyulmuş.
“Bu saatten sonra Grimm Biraderler'in son 80 yıldır didik didik edilmiş özgün metninin üzerine yeni ve farklı ne konulabilir?”
diye soranlara ise
“Ben, reklam estetiğinden gelen bir yönetmen olarak elbet bir yolunu bulurum”
şeklinde cevap verdiğini varsaymak, pek de abartılı bir tahmin olmasa gerek…
Evet, yönetmenin bulduğu o çareler şimdi gözlerimizin önünde, beyazperdeye ışık demetleri şeklinde yansıyor. Öncelikle vitrine farklı yaş gruplarına hitap edecek birbirinden alımlı iki hatunu oturtarak, iki ayrı kuşağın bu konudaki görsel beklentilerini karşılamaya çalışıyor
Sanders
“Alacakaranlık”
adlı popüler vampir filmlerinde canlandırdığı
Bella Swan
karakteriyle
2000
'li yılların ikinci yarısından itibaren
12-18
yaş aralığındaki yeniyetmelerin kalbinde taht kuran
22
yaşındaki aktrist
Kristen Stewart
“Pamuk Prenses”
rolünde bir koldan ilerliyor; diğer tarafta ise daha ziyade benim mensubu olduğum kuşağın beğenisine seslenen
(ilginç bir tesadüfle, bu hafta sonu aynı zamanda
Ridley Scott
'ın
“Prometheus”
unda da izlediğimiz)
Charlize Theron
“Zâlim Kraliçe Ravenna”
rolünde alabildiğine soğuk bir güzelliğin temsilciliğini yapıyor.
Gözleri beyazperdede kendi duygusal/estetik beklentilerini tatmin etmek üzere havalı bir yakışıklı arayan genç kızların bu dağıtımdan paylarına düşen ise
“Thor”
ve
“Yenilmezler”
gibi yakın tarihli fantastik serüvenlerden tanıdığımız çiçeği burnunda Avustralyalı aktör
Chris Hemsworth
… O da
“Avcı Eric”
rolünde keskin bakışları ve terli kaslarıyla bu yöndeki beklentilere ziyadesiyle cevap vermekte…
Tabiî, bu kadar çok tüketilmiş bir hikâyeyi sırf vitrinine üç beş tane güzel ve yakışıklı oyuncu koyarak tazelemek mümkün olamayacağından, yapımcıları filmin olay örgüsünde de geleneksel metne göre şiddete daha fazla prim veren bazı değişikliklere gitmişler. Bilindiği üzere,
Alman Ortaçağı
'ndan kopup gelen bu çocuk masalının temelinde o kadar çok kılıç şakırtısı, kaçma kovalamaca ve savaş heyecanı yok. Çocuk ruhundan iyi anlayan bir ikili olarak
Grimm'ler
diğer bütün eserlerinde olduğu gibi bunu da halk kültürünün bağrından derlerken içindeki şiddet unsurlarını iyice törpüleyerek,
17
'nci yüzyılın mum ışıklarında gece yarıları ana-babalarına dikkat kesilmiş minik suratlara rahatlıkla okunabilecek bir kıvama getirmişler.
Ancak, çağımız böyle bir çağ mı?
12
yaşında çocuğa yönelik film yaparken bile o filme sütun gibi iki uzun kadın bacağı, dekoltesinden fırlayan iki kocaman göğüs, yalnızca cesaretiyle değil hormon ilaçlarıyla şişirilmiş kaslarıyla da dikkati çeken bir erkek bedeni koymazsanız, beyazperdede/beyazcamda ortaya çıkan sonuç ne yapanı kesiyor, ne de izleyeni…
Şiddet
ve
cinsellik
artık yalnızca erişkinleri değil, hayat yolunun en başındaki kuşakları da tavlayan iki temel ticarî enstrümana dönüşmüş durumda…
Öte yandan, hemen her ülkede var olan film denetleme kurullarının hışmından da korkulduğu için, sinema bezirgânları bu iki silahı çocuklara ve gençlere yönelik anlatılarda kullanırken belli ölçüde denetim altında tutmak zorunda kalıyorlar. En azından şimdilik; sinema ile televizyonun
(ve dahi bilgisayar oyunlarının)
geleceğinin nasıl bir
“gayya kuyusu”
olacağını ise yalnızca
Yüce Allah
biliyor!
180 milyon dolarlık
devâsâ bütçesine yaslanarak, gösterişli bir kadronun yanı sıra birbirinden iddialı görsel-işitsel efektlere de ev sahipliği yapan
“Pamuk Prenses ve Avcı”
, temel metinden bugüne kadar yapılan uyarlamaların en güzeli olarak ilân edilmeyi hak etmiyor hiç kuşkusuz… Ki bana kalırsa,
Disney
'in
1937
tarihli animasyonu, bu masalı keşfetmek isteyenler için sinemanın erken döneminde hâlâ
kapı gibi
durmakta… Fakat, kültür üreticileri ve tüketicilerinin en kadim, en klasikleşmiş edebî kaynaklar karşısında bile nasıl keskin bir sosyolojik dönüşüm içinde olduğunu göstermesiyle, özellikle sinefiller açısından dikkatle izlenip üzerinde düşünülmeye değecek bir laboratuvar alanı oluşturuyor böylesi çağdaş uyarlamalar…
Velhasıl,
7 yaş ve üzeri çocuklarınızı
çekinmeden götürebilirsiniz. Ancak, şu sözüme lütfen dikkat ediniz;
“gönderebilirsiniz”
değil,
“götürebilirsiniz.”

Bu tür fantastik filmleri onlarla yanyana izlemek ve önlerine konan hayâlî dünyalar karşısında yaşayabilecekleri duygusal/algısal çelişkilere, sorabilecekleri sorulara karşı gerektiğinde yanlarında olmanız her zaman için iyidir.

* * *

YENİ ŞAFAK SİNEMA SAYFASI / YILDIZ PUANLAMA TABLOSU

* * * *
(4 Yıldız)
Sinemanın sanat kimliğini pekiştiren gerçek bir başyapıt… Kaçırmanız gerçekten de yazık olur.
* * * 1/2
(3,5 Yıldız)
Oldukça başarılı bir film. Şartlarınızı zorlamak pahasına mutlaka görmelisiniz.
* * *
(3 Yıldız)
Çoğu bölümüyle sanatsal bir derinlik ve lezzet yakalayabilen, kayıtsız kalınmayacak bir film. Ömrünüzden bir kaç saati vermeye değer…
* * 1/2
(2,5 Yıldız)
Bazı bölümlerinde iyi bir filmin kalite standartlarına erişmeyi başarabiliyor; fakat bir bütün olarak bakıldığında ise sorunlu ve tam olmamış.
* *
(2 Yıldız)
Hiç bir sanatsal değeri ve akılda kalıcılığı yok. Yalnızca zaman öldürmek için tüketilebilir. Ki zamanınıza önem verdiğimiz için bunu da pek önermiyoruz.
* 1/2
(1,5 Yıldız)
Kötü bir film ve neden çekildiğini anlamak zor… Görmemeniz yararınıza olacaktır.
*
(1 Yıldız)
Sinema sanatı adına utanç verici bir gösteri… Arkanıza bakmadan kaçın, sevdiklerinizi de uzak tutun!