Süper Lig’de şampiyonluk yarışında son viraja girilirken, takımların saha içerisindeki performansı kadar saha dışındaki konular da tartışılmaya başlandı. Ortaya koyduğu performansla Ziraat Türkiye Kupası’nda finale yükselen, Süper Lig’de ise son 4 haftaya liderin 5 puan arkasında giren Trabzonspor, uzun zamandır beklediği şampiyonluğa ulaşmak isterken, sahanın dışındaki konularla da uğraşmak durumunda kalıyor. Özellikle Merkez Hakem Kurulu (MHK) içerisinde var olduğu söylenen ve son dönemdeki icraatlarıyla iyice ayyuka çıkan derin yapının, bordo-mavili takmın şampiyonluğunu engelleme yönünde hamleler yaptığı kuşkusunu oluşturuyor. Bu durum, son olarak Süper Lig’in 30. haftasında oynanan Galatasaray-Trabzonspor maçında ortaya çıktı. MHK’deki derin yapılanmanın başında olduğu söylenen hakem Cüneyt Çakır, pozisyonlara çok yakın olmasına rağmen önce Sofiane Feghouli’nin kırmızı kartını, ardından da Alexander Sörloth’a yapılan penaltıları VAR hakeminin uyarısıyla verdi. Şayet VAR uyarmasa, Cüneyt Çakır, maçın sonucuna etki edecekti. Bu sezon bir çok kez yaşanan bu durum, oyunun sahanın dışına taştığını da gözler önüne serdi.
Süper Lig’de son haftalarda alınan sonuçların ardından şampiyonluk yarışı iki takım arasında geçecek hale geldi. Bir yanda kulüp başkanının Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) içerisinde ve kurullarda çok etkili olduğu, şampiyonluk sürecine müdahale ettiği söylenen Başakşehir, diğer yanda son iki sezonda altyapıdan çıkan oyuncularla, düşük maliyetli yabancıları harmanlamış Trabzonspor var. Bordo-mavililer bu süreçte MHK ile uğraşırken, diğer yandan da TFF’nin maç programıyla uğraşmak zorunda kalıyor. Ligin bitimine 4 hafta kala Trabzonspor ve Başakşehir’in maçlarının aynı gün ve saatte oynanması gerekirken, TFF’nin farklı günlerde maçları oynatarak neyi amaçladığı bilinmiyor. Bordo-mavililer, maçlarının farklı günlerde oynatarak Başakşehir’e avantaj sağlandığını düşünüyor. Örneğin; 30. haftaya Başakşehir 2 puan önde girmişken ve Trabzonspor, ligin en zor deplasmanlarindan birisi olan Galatasaray maçına çıkacakken, İstanbul ekibi bir gün önce oynatıldı. Antalyaspor deplasmanda Başakşehir kazanınca; bordo-mavili takım, Galatasaray deplasmanına 5 puan geride çıkmak zorunda kaldı. Bu da böylesine ağır bir maçta takımı psikolojik olarak etkileyecek bir durum.
- Maç günlerinin bu şekilde belirlenmesi 30. hafta ile de sınırlı değil. TFF, 31. haftada da Başakşehir’i Trabzonspor’dan bir gün önce oynattı. Dün Başakşehir, evinde Denizlispor ile oynarken; bugün ise Trabzonspor sahasında Antalyaspor’u ağırlayacak. Dolayısıyla Trabzonspor camiasının kuşkuları da artmış durumda. Fikstürü böyle ayarlayarak ne planlamaktadır? Bir sezonun emeği bu haftalara sıkışmışken, bir gün önce oynamış rakibinin gerisinden gelen Trabzonsporlu futbolcuların sahadaki psikolojisinin, gerginliğinin neden olabileceği hataların, kartların hesabını kim verecek? Yarışın eşit şartlarda yapılması gerekirken, bir tarafa avantaj sağlayacak şekilde maçların oynatılıyor olması haksız rekabete yol açıyor. TFF, gelen tepkiler üzerine dün, 32. haftadaki maç programlarından yeniden düzenlemeye gitti. Bu düzenlemeyle Trabzonspor ve Başakşehir’in maçları aynı gün ve aynı saate alındı.
