|

YORUM | Şampiyonluk hikayesi kolay yazılmaz

14:00 - 24/02/2020 Pazartesi
Güncelleme: 14:08 - 24/02/2020 Pazartesi
Yeni Şafak
Seymen Aydın yazdı: Şampiyonluk hikayesi kolay yazılmaz.
Seymen Aydın yazdı: Şampiyonluk hikayesi kolay yazılmaz.

Toz pembe devam eden bir hikaye okudun mu?

Veya duydun mu?

Veya böyle tek düze giden bir hikaye okurken, dinlerken hiç heyecanlandın mı?

Can alıcı, heyecanlandıran, unutulmayan hikayelerde; mücadele vardır, çatışma vardır, aksilikler vardır, hırs vardır, inanmışlık vardır. Tıpkı geçtiğimiz sezondan temellerini atan Trabzonspor’un bu seneki şampiyonluk hikayesi gibi.

Her noktayı değil de bazı önemli noktaları hatırlayalım.

Kısıtlı ve eksik kadrosuyla başladı lige Trabzonspor. Kentin ve takımın yetiştirdiği tüm ülkenin hayranlıkla izlediği en önemli oyuncusunu sattı. Üzülenler, ‘doğru karar’ diyenler oldu. Camia kendi içinde bölünme yaşadı ama inancı yıkılmadı. Elinde zamanla oturacak bir kadro ve bir cevher, üstün yetenek daha vardı; Abdülkadir Ömür. Aksiliklerin, sakatlıkların önüne geçilmiyordu. Bırak ülke futbolunu dünya futbolunun da dikkatini çeken çok özel oyuncun da ciddi sakatlandı. Umutlu başlayan sezon nazar değmişcesine devam ediyordu. "La habu gada sakatlık olur mu arkadaş" hangi taraftar demedi? Maç sonuçlarında inişler, çıkışlar ama umudunu kaybetmeyen bir takım, taraftar, yönetim ve camia.

Devre arası hoca değişikliği. Radikal ve riskli bir karar. Hikayeye baksana! Hep heyecan hep aksiyon. Heyecan, aksiyon, mücadele olmadan neyi başarmış Karadeniz insanı? Ufak bir sarsılma ile yoluna aynı inançla devam eden bir anlayış. Her zamanki gibi doğru, mantıklı ve yerinde devre arası transferleriyle bir yönetim başarısı daha.

Hikaye yaşanırken çomak sokan olmazsa bu hikaye yavan kalır, yazılmaz. O çomak da sokuldu. Karadenizin bir günde dört mevsimi yaşayan havası gibi garip şekilde devam ediyor hikaye. Hikayenin esas kahramanı kim? Trabzonspor ve onu sevenler. Bu kahramanların özellikleri ne? Çabuk sinirlenmek, bir anda gemileri yakmak vs. Bu özelliği devreye sokup hikayenin esas kahramanları arasında kavga yaratmaya çalıştılar. Ama esas kahramanlar artık çok tecrübeliydi. Oyuna gelmediler. Ülke futboluna alt yapı heyecanını tekrar kazandıran bir camianın emeğini, doğru transferleri ve harcama politikalarını yok sayarak asılsız yakıştırmalar yapıldı. Çok garip ben de açıklaması yok ama tüm camianın dinamikleri hiç olmadığı kadar çok rahat, sağduyulu bir şekilde yoluna devam etti ve ediyor. "Ya bir dur bakalım sonunu görelim, germeyelim" laflarını bu saatten sonra gereksiz buluyorum. Kahraman kararını vermiş, yola çıkmış seveniyle kavuşacak. Bu hikaye inişleriyle çıkışlarıyla geçmişte olduğu gibi yeniden yazılacak.

Cumartesi günü şampiyonluk hikayesinin bir paragrafı daha İnönü’de yazıldı. Kadim kent İstanbul'un boğaz kenarında yaşanan hadisenin ana rollerini Uğurcan ve Sörloth kaptı. 90+2’de gelen gol bir inanmışlığın göstergesidir. Ayrıca futbol böyle süprizlerle güzel değil mi? Demem o ki ; böyle maçlardan puan alırsan şampiyonluk hikayesini yazarsın.

Maça dönersek Trabzonspor'un puan kaybetme, kötü oynama lüksü vardı. Bu lüksü Beşiktaş maçında yaşadı. Şampiyonluk yolunda önemli olan kaybetmemek, kötü oynasan da puan almak. Alınan bir puan üç puandan daha değerli. Mikel ve Nwakeme'nin eksikliğinin çok büyük soru işareti olacağını daha önceki yazımda söylemiştim. Özellikle Mikel bu takımın görünmeyen kahramanlarındandır. Nwakeme'nin eksikliği de Trabzonsporun ilerde top tutamasına engel olunca kötü oyun kaçınılmaz oldu. Kötü oyun diyoruz ama Guilherme çarprazda kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirseydi bugün bambaşka bir maç konuşuyor olabilirdik. Doğan Erdoğan, maçlarda görev aldığı sürelerde iyi niyetli ve elinden geldiği kadar faydalı olmuştur. Fakat, Beşiktaş maçındaki panik havasında ve kontrolsüz oyun anlayışı düzeltmesi gereken bir eksikliğidir. Sturridige kötü oynadı evet ama hala kazanılması ve faydalanılması gereken bir oyuncu. Trabzonspor elinde bulunan bir dünya yıldızından tam olarak fayda sağlayamamasına rağmen lider. Özellikle yeni gelen yardımcı antrenör Eddie Newton'a Sturridge ile iletişim kurması açısından daha fazla sorumluluk verip bir an önce takıma kazandırılması sağlanılmalıdır.

Bir dikkatte Ekuban’a çekmek istiyorum. Hepimiz hatırlıyoruz değil mi geçen sene annesi vefat etmesine rağmen geldi ve ‘ben maça çıkacağım’ dedi. Maça çıktı ve golünü attı. Mutluluk ve acıyla karışık göz yaşlarıyla sevindi. Bu büyük fedakarlık örneğine bu sene de yenilerini ekledi. Fener maçında verdiği asist ve Beşiktaş maçında sakat olmasına rağmen sonradan oyuna girerek Sörloth'a yaptığı asist. Bu gol ve asist futbol akademilerinde ders olarak izletilmeli.

Trabzonspor, bu saatten sonra maç maç, sonuç odaklı ve son dakikaya kadar aynı inatla savaşarak yoluna devam ederse tüm dünya şampiyonluk hikayesinin sonunda unutulmaz manzaralara şahitlik edecektir.

Hikayede büyük entrikalar kısmı geçildi. Aksilikler yine olacaktır yoksa yazılmaz! Abdülkadir Ömür gibi yeni kahramanlar eklenecektir hikayeye. Tek engel mi? Rehavet ve kazanma hırsı, inadının yok olmasıdır.

Hikaye kaldığı yerden devam ediyor. Herkes arkasına yaslansın ve Trabzonspor'un şampiyonluk hikayesini izlesin. Şampiyonluk hikayesi kolay yazılmaz.

Seymen Aydın
#Trabzonspor
#Beşiktaş
#Şampiyonluk
4 yıl önce