|
Ukrayna’nın işgali Neoconlara can suyu oldu!
Johns Hopkins Üniversitesi
öğretim üyesi
Prof. Mary Elise Sarotte
’nin 1 Mart’ta “New York Times” gazetesindeki yazısının başlığı,
“Ben bir Soğuk Savaş Tarihçisiyim. Korkunç Bir Yeni Çağdayız”
şeklindeydi. Sarotte’ye göre sonucu ne olursa olsun Ukrayna’nın işgali Moskova ile yeni bir büyük düşmanlık çağının habercisidir.
“Yeni Soğuk Savaş”
ın ilkinden çok daha kötü olacağından korktuğunu söyleyen Sarotte “
Financial Times”
taki yazısındaysa Ukrayna’nın işgalini Avrupa’da Sovyet sonrası barış düzeni için yakılmış bir
“ağıt”
olarak görüyordu.
Ukrayna Savaşı ABD, Çin ve Rusya arasındaki küresel güç rekabetinin ön cephesi niteliği taşıyor. Bu bağlamda ABD’nin jeopolitik hedefi Rusya ile
“AB”
arasındaki ilişkilerin tamamen bozulmasını sağlamak ve Avrupa’yı yeniden ABD’ye bağlamak. Ukrayna’nın işgali ABD’nin jeopolitik hedefini gerçekleştirmesini kolaylaştıran bir unsur oldu. Tarafsız Avrupa ülkeleri Rusya’ya karşı pozisyonlarını değiştirdiler. Hakikaten İşgal, ABD, NATO ve “AB”yi birleştirdi.

Ukrayna’nın işgali jeopolitik bir depreme yol açtı, artık eski düzene dönüş çok zor görünüyor. Tartışmalarsa jeopolitik depremin ölçeği ve büyüklüğüyle ilgili. Sürecin nereye evrileceği konusunda kimse tahminde bulunamıyor. Belirsizlik, sürecin kaotik yönüne işaret ediyor.

Ukrayna savaşı
“Amerikan Askeri-Endüstriyel Kompleksi”
nin en hırslı destekçileri arasında yer alan
“Neoconlar”
için hayat öpücüğü oldu. Eski Soğuk Savaş’ın ürünü olan Neoconlar Yeni Soğuk Savaş’ın da tellalları oldular. Katıksız Neoconlardan
Elliott Abrams
bu ayın başlarında
“National Review”
dergisinde “
Yeni Soğuk Savaş”
başlıklı bir yazı kaleme aldı. Neocon bakış açısından bu yazı Ukrayna savaşının nasıl bir bağlama yerleştirildiğini gözler önüne seriyor.
Abrams’a göre, Rusya- Çin küresel düzen ve Amerikan egemenliği için en büyük tehdittir. Ukrayna savaşında Çin’in Rusya’nın müttefiki olduğunu savunan Abrams’a göre bu ortaklık 1939’da
“Hitler Almanya’sı”
ile
“Stalin Rusya’sı”
arasında imzalanan saldırmazlık paktıyla eş değerdedir.
“Putin ve Xi, bize Nazi-Sovyet paktı günlerindeki Hitler ve Stalin’i hatırlatmalı”
diyen Abrams, Çin ve Rusya arasındaki işbirliğini Soğuk Savaş’ın ötesine geçmeyi amaçlayan yeni bir ittifakın duyurusu olarak niteliyor. ABD ve müttefiklerinin askeri harcamalarını yetersiz bulan Abrams, daha fazla harcama istiyor. Abrams, fosil yakıtların ve nükleer silahların kısıtlanmasına ilişkin görüşlerin terkedilmesini de istiyor. Zira bu görüşler düşmanı güçlendiriyor, ABD’yi zayıflatıyor.

Rusya’nın nükleer gücünün caydırıcılığına inanmanın Rusya’ya ‘Sovyet İmparatorluğu’nu yeniden kurmasına izin vermek anlamına geldiğini belirten Abrams, ABD’nin Doğu Avrupa ülkelerine daha fazla silah ve asker göndermesini istiyor. Putin’in caydırılmadıkça NATO üyesi ülkelerin de Rusya’nın hedefi olacağını iddia eden Abrams’a göre Avrupa’nın Rusya’ya enerji bağımlılığının son bulması için ABD öncülük etmeli. Bu bağlamda Abrams ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmemesi gerektiğini savunuyor.

Abrams Ukrayna’nın işgalini 7 Mayıs 1915’teki bir
“Lusitania”
isimli yolcu gemisinin Almanlar tarafından batırılmasına benzetiyor. Almanlar silah ve cephane taşıdıkları iddiasıyla İngiliz yolcu ve yük gemilerinin hedef haline geleceklerini ilân etmiştiler.
Birinci Dünya Savaşı
sırasında meydana gelen bu saldırıda 128’i Amerikalı 1.195 yolcu hayatını kaybetmişti. Geminin batırılması ABD’nin savaşa girmesine yol açan olaylar zincirini başlatmıştı. İstihbarat hatası olsa bile, saldırı Almanya’nın durdurulması gereken bir güç olduğu algısı oluşturmuş, yanı sıra ABD’deki Almanya karşıtı duyguları harekete geçirmişti. Abrams’ın bu benzetmesi Neoconlar’ın dünyayı nasıl bir geleceğe hazırladıklarını göstermesi açısından bir hayli ilginçti.
Dünyayı ‘
iyiler
’ ve ‘
kötüler
’ arasındaki mücadelenin sahnesi olarak gören Abrams,
“Bu yeni mücadele bize Rusya ve Çin tarafından dayatıldı; bundan kaçış yok. Güç ödüllendirilecek ve zayıflık cezalandırılacak. Kolay Amerikan üstünlüğü günleri sona erdi”
diyordu. Amerikan dış politikası üzerinde bir hayli etkili olan
“Dış İlişkiler Konseyi’
nin
(CFR)
kıdemli üyeleri arasında yer alan Abrams’ın son sözleriyse şöyleydi. “Önümüzdeki birkaç on yıl boyunca, küresel güçler dengesinin bize karşı dönmesini önlemek için çok çalışmamız gerekecek” .
#Johns Hopkins Üniversitesi
#Financial Times
#Hitler
#Stalin
2 yıl önce
Ukrayna’nın işgali Neoconlara can suyu oldu!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi