Bundan sonra hiç bir kulüp “milyon dolarlık” transferler yapmasın... Hiç bir yönetim, dört dörtlük tesisler inşaa etmek için canını dişine takmasın... Yüreğini sevdalandığı renklere adayan hiç bir başkan gecesini gündüzüne katarak çalışıp didinmesin...

Çünkü “Ulusoy Federasyonunun” bu “gasp” gibi kararından sonra Türk futbolu için tek bir çivi çakmak “saflıkla” eş değerdedir...

Önce taraftara sesleniyorum;

Ne gerek var bu kadar çile çekmeye...

Ne gerek var aşık olduğun renkler için kalp çarpıntısına....

Ne gerek var “fair play”e...

Ne gerek var boğazından kesip takımının maçlarına gitmeye....

Nasıl olsa artık maçlar “sahada” değil masada oynanıyor...

Şimdi de yöneticilere;

Hey sevgili başkan!

Kendini ve ekibini boşuna yıpratma...

Yıldız alacağım diye paraları saçıp savurma...

Tesis yapacağım diye kan ter içinde kalma...

Sıkıştır bir “serserinin” eline üç beş kuruş, sonra da sal sahaya kap “3 puanı.”

Gerisini “Yuvarlak masa şövalyeleri” halleder nasıl olsa...