İngiliz roman yazarı -bazıları İngiliz ajanı olduğuna inanır- Agatha Christie, romanlarının hemen başında kahramanları hakkında bilgiler verir. Yazarın müthiş yeteneğiyle bu bilgiler, daha romana başlamadan sizi ''sonunu'' düşünmeye sevk eder. Mutlaka şaşırtıcı olması planlanan bir ''son'' için yazar tarafından güzelce yönlendirilirsiniz.

Etrafa ne dedikleri ölçü değil, bu romanları okumaya devam eden herkesin yanıldığı için mutlu olduğunu bilirim ben. Yoksa katili şıp diye bulan biri, yazarı hafife almanın dayanılmaz cazibesi dururken neden okuyarak yüceltsin?

Futbol Federasyonu kamuoyunda ''olaylı'' diye bilinen maçı karara bağlarken bir romanı kurgular gibi davrandı. Olayda sahne alan herkesi kararda zikrederek tanıttı. Beş maç seyircisiz oynama cezası verdiği Trabzonspor''u, nedendir bilinmez altıncı bir seyircisiz maça mahkum etti. Sivasspor''a hangi gerekçeyle o kadar yüksek bir para cezası verildiğini anlamak da mümkün değil.

Meseleye, ''Okullar olmadan maarif vekaleti'' kolaycılığıyla yaklaşan Federasyon, futbolu yönetmekten çok izlemeye talip olduğunu ispat ederek ne taraflara ne de kamuoyuna yaranmıştır.

Zaten amaç adaleti tesisten çok ''yaranma'' olunca, işte böyle ''ne deve ne kuş'' kararlar çıkıyor ortaya. ''Hakem maçı tatil etmekle yanlış yapmış ama tekrar oynanması iyi olur'' öyle mi?

Bu kurguda eksik olan şaşırtıcı(!) son böylece gerçekleşmiş oluyor, katil yine uşak çıkıyor.

Bu kitap satmaz ama ne gam! Herkese biraz adalet işte!

Hadiseden tam on altı gün sonra toplanan ve saatler süren bir ''hesaplama'' sonrasında alınan Yönetim Kurulu kararını kamuoyuyla paylaşan yönetici dön dolaş adaletten bahsederken aklıma 27 Mayıs''ın afili generali Cemal Mudanoğlu geldi.

Cuntacıların ''demokrasi'' kelimesini ağızlarından düşürmedikleri Türkiye!

Hayat ne güzel, vapurlar filan...