Dünyanın en güzel stadı iken "rand" peşinde koşan vandalların perişan ettiği İnönü Stadı'nın belirli ve bağımsız çığırtkanları vardı. Bunlar, salt futbola vurgun kişilerdi. Babahindici Süha, çıt bile çıkartmayan Karıncaezmez Şevki, Lefter'e "Ordinaryüs" lakabını takan kurukahveci Manol, Karagümrüklü apartman Mustafa ve Gardrop Fuat, hemen ilk akla gelen isimler.
Garrop Fuat, Almanları hiç sevmezdi, sebebini sorduklarında şöyle demiş: "Onları sevmiyorum çünki Alman usulünü icadettiler!" Alman usulü, topluca yemeğe gidildiğinde masada yer alanların kendi hesaplarını ödemeleridir. Böyle bir sistem Türkiye'de yoktur, bizlere ters gelir ve genellikle "Ağa Kanı" taşıyan kişiler tek başlarına hesabı kapatırlar. Cimri İskoç fıkraları, Fransız karakterinin belirleyici unsurlarından Harpagon tipi, kimliğimizde yer almaz. Nasreddin Hoca, Keloğlan, Bekri Mustafa, İncili Cavuş, uyanık Kayserili, bunlar rind, şen-şakrak, iyiliksever, hayatın gülünç yanlarını ön plana çıkartan hoş-sohbet kişilerdir. Avrupalılar da "Cimrilik" normal, bizde ise anormaldir. Elisıkı olanlara af buyrun, "Neekes, hasis" denildiği gibi "Mıhsıçtı" tabiri de yapıştırılıp küçük görülürler.
Konukseverlik konusunda bizlerle hiçbir ulus yarışamaz. Geçmiş dönemlerde "Tanrı Misafiri" olduklarını belirtenlerin hiç tanımadıkları alilelere günlerce konuk olduklarını biliyoruz. Paramıza baktığımızda onlar bizden yüzlerce, binlerce ve hatta milyonlarca kere daha zenginler. Anodul'da hala, Tanrı Misafirlerine "kuzu" kesip ikram eden, kendi karınlarını ise çok-çok Tarhana Çorbası ile doyuranlar az değildir.
Pekala, neden böyle?
Böyle davranış bir hata mı, yoksa asalet mi? Yoksa yoksa ekonomiden anlamamak mı?
Şu İngiliz gemicileri yeni yollar bulana dek dünya ekonomisine osmanlılar hakimdi. anadolu insanı genellikle asker, öğretmen, çiftçi olmalarına rağmen, demek ki atalarımız bir dönemde dünya ekonomisinin de patronu imişler! Cimrilik ve cömertlik konularnıda araştırma yapmadıktan sonra bu ülkede yaşayanlar hakkında hüküm verilemez, verilirse de yanlış olur. Bu fikri özününde bulundurarak Kırkpınar Ağalarının kan gruplarını sorup durdum.
Tanıdığım bütün Ağalar ki geçmişi yarım asra varır "0 Rh pozitif" kana sahipler.
Cömertliğin bir bakıma kan grubuyla da ilgisi olabilir. Bilindiği gibi bu tür kana sahip olanlar, herkese kan verebilir, kendilerine gerekli olanı ise sadece kendi gruplarından alabilirler. Bir başka açıdan olaya bakarsak Amerikan Kızılderilileri'nin % 99'u "Ağa Kanı" grubuna (0 Rh pozitif) mensuplar. Yarı çıplak, eyersiz ata binen bu insanlar, Peter Munnit adlı bir Hollanda göçmenine koca Manhattan Adası'nı sadece 680 gram gümüş karşılığında satmışlardı. Aynı yer bugün 680 trilyon dolardan da kıymetlidir. Bunu düşünerek Kızılderililer'in amma da cömert olduklarını söylemeden duramıyorum.
Ama bizler cömertlikte onlardan hiç geri kalır mıyız?
İşte dünya petrol yataklarının : 90'ını sınırları içinde bulunduran Osmanlı İmparatorluğu'nun taksimi, verilişi ya da alınışı, garipliğimiz, belki de atalarımızın bol keseden cömetlikleri bizleri petrol konusunda dışa bağımlı hale getirdi. Her ne olursa olsun bu ülkede yaşayanların kan grupları neyi gösterirse göstersin, konukseverlik ve cömertlik kültürel kimliğimizdir.
Bu yüzden Gardrop Fuat'a fazla kızmıyorum.
#İnönü Stadı
#Garrop Fuat
#Lefter
٪d سنوات قبل
Ağa kanı
Bakaya durumuna düşenlerden yerleştirmesi yapılanların ataması mümkünmüdür?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
