Noam Chomsky de Türkiye''de olsaydı, üniversiteden atılırdı. Üniversiteden atılmakla da kalmaz, hapislerde sürüm sürüm süründürülürdü. Öyle bir deha, öyle sivri, fakat çok aksi bir zekâ, resmen ve alenen katledilirdi. Kanına ekmek doğranırdı.

Dünya çapında, ABD''li bir profesör Noam Chomsky. Dilbilim dalında getirdiği yenilikler bütün bilim çevrelerine parmak ısırttı. Dostunun da düşmanının da takdirini kazandı. Bu dalda yepyeni bir çığır açtı. Filolojilerde okumuş olanlar ve dilbilim (lengüistik) ile ilgilenenler kendisini çok iyi bilirler.

Noam Chomsky, sadece kuzu kuzu dilbilimle uğraşsa, o dalda yeni yeni keşifler yapıp görüşler ortaya atmakla yetinse mesele yok! "Haddini aşan" ve başka konularda, özellikle de Amerika''nın iç ve dış politikasında, pervasızca ve can sıkıcı fikirler ortaya atan biri. Daha doğrusu Chomsky, ABD''nin baş belâsı bir adam. Amerikan politikasını yürütenleri yıllardır yerden yere çalıyor.

Bizim "süper ülke ve ilke koruyucuları"nın gözüyle bakılacak olsa, Chomksy katıksız bir bölücü, kusursuz bir vatan haini, iflâh olmaz bir ülke düşmanı! Hem de suçu sadece öyle "irticacılar" ile işbirliği etmek, meselâ başörtüsü takanlarla "gönül bağı" olmak gibi zırva suçlamalarla karalanmanın çok çok ötesinde bir "hain!"

Kitaplarına, hele şu "ABD Terörü"* kitabına bir bakın. Sanırsınız, dış bir ülkede yaşayan bir Amerikan düşmanı yazmıştır bu kitabı:

"Latin Amerika kültürel ortamında orduların asli işi, ulusun çıkarlarına hizmet etmediğine karar verdikleri yönetimleri iş başından uzaklaştırmak, işe yarar bulduklarını iş başına getirmektir. Tabiî, sözü edilen çıkar, kuzeydeki Ağabey''in çıkarıdır." (s.205)

"ABD, Endonezya''nın kaderini, o ülkenin soysuz generallerinin insafına bıraktı." (s.215)

"Tayland''da demokrasinin gelişmesi, ABD''nin üsleri keyfince kullanma özgürlüğünden mahrum bırakabilirdi." (s.216)

"ABD Büyükelçiliği işkencecileri kutladı, ''Desteğin her türlüsü bizden size, bizden size'' dedi." (s.258)

"Emsalini tarihin görmediği bir güce sahip bulunan, kendi ülkesi içindeki muhalifler tarafından hareketi ancak belli ölçüler dahilinde sınırlanabilen ABD gibi tedhiş yanlısı bir devlet..." (s.293)

En koyu Amerikan düşmanları, onun yazdıklarından hareketle eserler kaleme alıyor ve Amerikan düşmanlığı yapıyorlar.

"İsrail''in emrine âmâde Amerikan ordusu"** gibi zehir zemberek bir ifade de ona ait.

Kitaplarını bırakın, gazetelere ve dergilere yazdığı makalelerle de, bizimkilerin tabirleriyle, çok şiddetli "bölücülük", "vatan hainliği", "iç düşmanlık", "Cumhuriyet''e saldırı", "laikliğe meydan okuma" ve "irticacılık" yapıyor.

Evet, Noam Chomsky Türkiye''de olsaydı, yanmıştı. İç ve dış sansür nedir, ağalara gerdan kırmak ne menem şeydir bilmeyen o güçlü düşünür mahvolmuştu.

Prof. Dr. Noam Chomsky''nin değil onlarca Amerikan aleyhtarı kitabına, yüzlerce makalesine, bir tek yazısına bile tahammül edemez bizimkiler.

Fakat Amerika tahammül eder. Sadece ona değil, onun gibi binlercesine de tahammül eder. İşte o yüzden, evet o yüzden de ABD, bugün bütün dünyaya hükmeder.

Gelişme, ilerleme, yükselme ve çağdaşlaşma, sadece ve sadece fikirlerin serbestçe dillendirildiği ülkelerde olur çünkü. Fikirlerin gemlendiği, zihinlerin bukağılandığı, dimağların kilitlendiği, beyinlerin zincirlendiği ülkelerde ne olup bittiği ve ne olup biteceği ise apaçık ortada.