Oldukça sakin başladı maç. Trabzonspor temkinli Fenerbahçe tedirgin demek mümkün ilk yarının tamamı için. Ev sahibi ekipte Malatyaspor maçı ve sonrasında yaşananların sahaya etkisii merak konusu idi. Fenerbahçe için ise kötü başlayan sezonun ardından görünen toparlanma emarelerinin ne kadar gerçekçi olduğunun test maçı...Fenerbahçe neredeyse hiç rahatsız etmedi Trabzonspor’u. Üstelik rakibin kalecisi ve stoperinin böyle maçlar için tecrübesizliğine rağmen Slimani ve Frey’in baskısı da yoktu. Trabzonspor ise biraz yavaş ama ne yaptığını bilir bir haldeydi ilk 45 dakika boyunca. Penaltı konusunda Harun artık dünyaca ünlü klişeyi değiştirdi diyebiliriz; penaltı kaçmaz, kurtarılır...

İkinci yarı Trabzonspor un golünden sonra Fenerbahçe’nin kısmi bir cevabı olduysa da sonrasında bordo-mavili takım prangalarından kurtulmuş mahkum gibi geldi rakibinin üstüne. Ve yine sahneye Harun çıktı. Bir ara maç yıllar önceki Trabzonspor Fenerbahçe maçı ve kaleci Rüştü’yü andırır bir vaziyet aldı. Trabzonspor tam

“maçı aldım” dediği anda gelen Frey’in golü bordo-mavilileri hem fiziksel hem de ruhsal sıkıntıya soktu. Fenerbahçe’nin daha önce neden denemediği tartışılır fiziki baskısı ile geçen son bölüm Trabzonsor’un maçtaki tek kabahati, sarı-lacivertli takımın da tek artısı idi. Bu panik anlarına çare bulması Ünal Hoca’nın işi iken Koeman’ın hala yapacağı çok iş var. Bu maç Trabzonspor üzerinden okunur ve şu manşet atılır; Prangalarından kurtulunca...