Ligde 6. hafta geride kalırken Fenerbahçe artık averajla değil puan farkıyla lider. Ersun Yanal ve talebeleri giderek daha bir "takım" görüntüsü veriyor. Bu kez Ersun Hoca"yı yemek kolay olmayacak sanki. Rakipleri ile mukayese edince sarı-lacivertlilerin en önemli artısı "olmazsa olmaz futbolcu" yokluğu belki de. Hangi futbolcu oynamasa Fenerbahçe"nin performansında ciddi bir düşüş görünür? Belki Alves o da bir nebze... Oysa aynı soruyu Beşiktaş için Fernandes hatta Oğuzhan Galatasaray için Drogba özelinde sorarsak olumsuz etkilenme ihtimali çok daha fazla. Bu durum ilerisi adına en büyük artısı Sarı Kanaryaların.
Uluslararası Hukuk dersinde "en çok gözetilen ulus kaydı" diye bir kural okumuştuk üniversitede. Türk futbolunda da "en çok gözetilen futbolcu" kuralı var yazılı olmasa da. Hagi, bu konuda liderdi kulakları çınlasın. Sonra koltuğu Emre Belözoğlu"na devretti; şimdi de Caner bu lütfa mazhar olmuş görünüyor. Penaltı verilir verilmez, faul çalınır çalınmaz da Serkan Çınar"ın Caner"e yönelik "müşfik ve babacan" tavrını Allah her futbolcuya nasip etsin.
Galatasaray Terim"le de Terim"siz de aynı. Bol pozisyon az gol ve puan kaybı... Hâlâ "namağlup" sarı-kırmızılılar ve hâlâ çok da kötü oynamıyorlar. Ama hep diyoruz ya, biraz da kısmet belirler neticeyi. Başkan, yönetici, teknik adam hatta taraftar samimiyetsizliğinin kısmete etkisi var mı? Buna cevabım yok ama üzerinde düşünülesi olduğuna eminim.
Beşiktaş için iki yenilgi sonrası gösterecekleri refleks asıl belirleyici olacak demiştik ya... O noktadayız işte. Mesele hava yakalanmışken neler yaptığınız değil, kaybedilmişken neler yapacağınız. Sadece bireyler değil camialar da imtihan olur ve evet şimdi Beşiktaş için "imtihan vakti".
Tolga da artık Trabzonlu boksörün maçlarını izlemeye gitmesin. İstanbul"a geldin artık Tolga. Unut Trabzon"u; sinemaya falan git... Trabzon"da bulamayacağın (nasıl bir yerse Trabzon) bir sürü "sosyal aktivite" imkânın varken ne işin var izinli olduğun saatte boks maçında? Kızar ağabeyler sana...
Trabzonspor"a gelince hâlâ omurga sıkıntılı, hâlâ oyun olarak beklenenden çok uzak ama puanlar geliyor. "Samimiyet-kısmet" ilişkisini düşünsek mi hoca için? Ama ilerisi adına yetmez, yetmeyeceği çok açık. Stoper dediğin gol atmalı Mustafa Yumlu gibi; ama aynı zamanda "akil" olmalı Diego gibi... Demem o ki Mustafa; yetmez ama evet...
Rıza Çalımbay ve Çaykur Rizespor, Roberto Carlos ve Sivasspor, Hamza Hamzaoğlu ve Akhisar Belediyespor ilk 6 haftanın en sempatik takımları nazarımda. Hem sayıları artsın hem nitelikleri ne diyelim.
Ertuğrul Hoca"nın Eskişehir"i başladığı gibi "Sağlam" gidiyor. Merakla bekliyoruz ileriki haftaları. Bursaspor için yıllar önce yazdığımız "Un var, şeker var, yağ var, helva yapacak usta bekliyor" ifadesi Eskişehirspor için geçerli. Usta da bulundu; hadi artık 70"lerin ruhu gelsin gayri.
Son olarak, Sayın İlhan Cavcav, bugün söylediklerini geçmişte söyledikleriyle mukayese etse keşke... Karar verelim Sayın başkan; önemli olan ekonomi mi, adalet mi?
