"Huysuz İhtiyar" Vahid Halilodziç"le yollarını ayıran Trabzonspor"un yeni teknik direktörü bir süredir konuşulduğu üzere Ersun Yanal oldu-olacak. Yanal ismi zikredilmeye başladığı anda kendisi ile ilgili 2001 yılında Ankaragücü"nü çalıştırırken ortaya çıkan "teşvik primini adil bir şekilde dağıtmaya nezaret" iddiaları yeniden gündeme geldi. Bu iddialar neden Ersun Hoca daha önce Trabzonspor"u, Milli takımı ve son olarak Fenerbahçe"yi çalıştırırken gelmedi sorusunu bir kenara bırakalım. Kişisel olarak o iddiaların doğru olduğuna inananlardanım. Türk futbolu kirlidir ve bu kirlilik 2011 senesi ile sınırlı falan değildir. Üstelik bu kirlilikten herkesin bireysel ve kurumsal olarak hacmi kadar nasiplendiğine neredeyse emin olacak kadar "özel sohbetlerde anlatılan hikâyeler" dinledim. Bu yüzden meşhur şike davasının "kupa davasına" dönüşmemesi gerektiğini savundum. Önemli olan Türk futbolundaki kurumsallaşmış kirliliğin toplumun tüm kesimlerini rahatsız etmesiydi ama olmadı, olamadı...
Trabzonspor"a özel anlam yükleyerek ona gönül verenlerin Ersun Yanal itirazları sonuna kadar haklıdır ama aynı zamanda gerek Trabzonspor gerekse tüm kulüplerde bu anlamın içini boşaltacak onlarca tavır, tutum ve davranış bulmak hiç de zor değildir. Bu açıdan hayal kırıklığı yaşayanlara tavsiyem aslolan aşkın bizatihi kendisidir maşuk değil. Ayrıca ilave etmeliyim ki hiçbir efsane ağabey, hoca, başkan, yazar-çizer sizin sevginizden daha temiz değildir.
Öte yandan Yanal"ın Trabzonspor"a imzasını eleştiren "derin" spor programını "hassasiyetlerinden" dolayı tebrik ediyor ve aynı programdaki yorumcularından birine ait " 2005 Şampiyonluğu nasıl gitti anlatırsam beni Türkiye"de yaşatmazlar" cümlesine de bir hafta ayırmalarını rica ediyorum.
Son olarak Ersun Yanal"ın kanunen yasak olmadığı dönemde teşvik primi dağıtması, Trabzonspor"dan ayrılması kesinleşen Selçuk"un Fenerbahçe"ye gitmesini sağlama talebine olumlu yaklaşması, veya bir kanalda "2011 Şampiyonu Trabzonspordur" mealinde cümleler söylemesi kimilerini rahatsız ediyor, kimilerini mutlu. Ben ise Hoca"nın Milli takım serüveninden bu yana futbolun egemenleri tarafından kendisine reva görülen muameleye rağmen sisteme yönelik somut bir eleştiri getirmeyişine takıyorum mesela. Ersun Yanal, Türk futbol sisteminin işleyişinden rahatsız mı değil mi? Oyunun içinde kalarak buna eleştiri getirmesi mümkün diye düşünüyor son olaylardan sonra bir kez daha sistemin kendisini davet ettiği kavgaya icabet etmesini bekliyorum.
