Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Mesut Polat yaklaşık bir yıldır süren kişisel sorunlarından dolayı geçen ay istifa etmişti. Konu ile ilgili detaylı bilgiler gecikmelide olsa ulusal basında yer aldı.
Önümüzde, Türkiye Tenis Federasyonu başkanlık seçimi var. Öncelikle, kim seçilirse seçilsin bugünkü delege sistemini değiştirmelidir. Bu nasıl bir sistemdir ki klasmanda 80 oyuncusu ile mücadele eden yılların köklü kulüplerinin delege sayısı 11 kişi. Fakat klasmanda 10/15 oyuncusu ile mücadele eden küçük işletmelerin delege sayısı da, dikkat buyurun yine 11 kişi ile temsil edilebiliyor. Oyuncu kiralama ve takım kurma sistemindeki serbestlik buna ortam hazırlıyor. Bu sistemi değiştirmediğiniz sürece kimseye kızma hakkınız yok, Tenis camiası internet forumlarında (Tenissever, Tenis Türk) seçimdeki bu açığı fark edip kullanan bir antrenör arkadaştan yakınıyorlar. Boşuna yakınmayın bu açık giderilmediği sürece, benzer yaklaşımlar artacaktır, çünkü örnek teşkil etmiştir.
Bu yüzden seçimden sonra delege sistemi acilen değiştirilmelidir. Kişisel yada talihsiz gelişmeler bir yana, her zaman hatırlatırım. Yiğidi öldür ama hakkını ver, demişler.
Eski başkanın, tenisteki yaklaşımları ve icraatları başkan adayları tarafından örnek alınmalıdır. Yoksa kişilerin özel hayatları ile ilgilenmiyoruz, ayrıca kişilerin özel hayatları hatasız olup icraatları ve yaklaşımları berbat olabiliyor. Önümüzde yeni bir fırsat ve yeni bir seçim var. Görünürde iki aday var. Ayda Uluç ve Güven Olgar her iki aday da sevilen ve sayılan insanlar. Her ikisi de Türk tenisi için ellerinden geleni yapacaktır. Yurt genelinde her taraftan tek bir istek dile getiriliyor. Ayda Uluç ve Güven Olgar birleşin. Evet, her taraftan gelen bu ortak sesi “Birleşin” duymamak imkansız. Temennimizde birleşmeleri ama seçimler her zaman zordur, birleşmek ise çok daha zordur. Fedekarlık ister, yürek ister.
Diyelim ki birleşme olmadı. Bir oyla dahi kaybederseniz, diğer tarafa saygılı olunuz. Seçimler bir oyla dahi olsa kazanılır ya da kaybedilir, bu demokrasinin gereğidir. Seçimi kazanan taraf, kaybedenin değerli adamlarından faydalanmalıdır. Türk tenisi bu şekilde kalkındırılır. Bir tek değerli adamı dahi kaybetme lüksümüz yoktur.
Değerli adam dedik de hafızalarınızı canlandırayım, Türk tenisine çok büyük hizmetleri bulunan, hatta canlarını verecek iki çok değerli ( Oktay Yavuz / Necdet İnan ) adamı çoktan küstürdük bile, işe onların gönlünü almakla başlayabilirsiniz. Emin olun bu size çok şey kazandırır.
