|
İlim, bilgi ve bilim

Daha önce bilginin yegâne kaynağının Allah olduğunu söylemiştik. Bunun dışında bilginin kaynaklarından değil, ona ulaşmanın vasıtalarından söz edilebilir demiştik.

Peki, ilim, bilgi ve bilim aynı şeyler mi?

İlim ve alem aynı kökten gelen iki kelime. Alem bir şeye alamet, özel ad ve simge olan, bununla onun bilgisini zihnimizde canlandırdığımız şey demek. Âlem de buradan geliyor, alemin genişi, gruplandırılmış hali. Varlığın her bir kategorisi bir âlem. Allah, âlemlerin Rabbi. Bu kökten olmak üzere eşyanın zihnimizdeki bilgisi de ilim. Bilgi ise ilmin biraz daha yalın kaçmış Türkçesi. Yani bilgi ve ilim yaklaşık aynı şeyler. Bununla birlikte bilgi, bilenin fiilini anlatır, başka şeye atıfta bulunmaz, ilim ise bilenin dışında da bir müessiri olan bir sonuca işaret eder.

Bilgiyi ikiye ayırırlar: Gündelik ve sıradan bilgi ve bilimsel bilgi. Sıradan bilgi bir yöntem izlemeden edindiğimiz her hangi bir bilgidir. Babanızın sizden yirmi yaş büyük olduğunu bilmeniz böyle sıradan bir bilgidir.

Bilimsel bilgi ise belli bir konuda, belli bir yöntemle edindiğimiz ve doğruluğu test edilebilen bilgidir. İşte böyle bir bilgiyi elde etmeyi sağlayan disipline ise bilim denir ama İslam geleneğinde bu da ilim olarak bilinir.

Filancanın çok ilmi var dendiğinde, çok bilgisi var denmiş olur. Ama falanca fıkıh ilmine sahiptir dendiğinde ise burada ilimle kastedilen, bugünkü anlamda bilimdir. Yani fıkıh tefsir, hadis, kozmoloji gibi disiplinler, bugün bilim diye ifade edilen anlamda birer ilimdirler, ayrıca bu bilimlerle kazanılan, ya da sıradan elde edilen bilgiler de ilimdir.

Bilime de ilim dense bile yine de mesela, fıkıh bilimi denmesi hoş değildir, fıkıh ilmi demek daha güzeldir.

Bununla birlikte, bilgi ile ilgili kavramlar açısından Kuranı Kerim"e ya da Sünnet"e baktığımızda dikkatimizi çeken hususlardan biri, bu iki kaynakta ilim kelimesinin hep bilgi anlamında kullanılmış olmasıdır. İlim kavramı İslam"ın tedvin döneminde (H. 136-150) re"yin karşıtı anlamında kullanılıyordu. Yani başlangıçta ilim Kur"an ve Sünnet"ten ibaret görülüyor, aklın ve tefekkürün dahli olan rey ve içtihatlara ilim denmiyordu.

Vakıa, İslam geleneğinde de ilim ile ifade edilen pek çok bilim ortaya çıkmıştır, buna rağmen ilk iki kaynakta ilimle hep bilginin kastedilmiş olmasının iki sebebi olabilir:

Asıl olan bilgidir, bilim bilgiye ulaşmanın bir vasıtası olmaktan ibarettir.

Kur"an-ı Kerim"in indiği, Sünnet"in oluştuğu dönemde bir bilimden söz edilmiyordu.

Bu sebeple de ilim kelimesi hep bilgi anlamında kullanıldı, denebilir.

Kur"an-ı Kerim"de ve Sünnet"te konumuz açısından dikkatimizi çeken ikinci husus özellikle Kur"an-ı Kerim"in bilgiyle ilgili çok fazla kavram içeriyor olmasıdır. Bu durum elbette bilgi denen şeyin çok çeşidinin ve pek çok boyutunun olduğunu gösterir. Kur"an-ı Kerim"de bir şey ne kadar çok kelime ile anlatılıyorsa o şeyin o kadar çok çeşidi, rengi ve tonu var demektir. Aksi halde tamı tamına müteradif/eş anlamlı kelimelerle israfa gidilmiş olur. İsrafı ve israf edenleri sevmediğini söyleyen Allah"ın bizatihi kendisi israf eder mi?

Kur"an-ı Kerim"in bu kavram haritasını biz "Bilgi Fıkıh ve İçtihat" adlı eserimizde vermeye çalıştık, burada şu kadarını söyleyelim:

Kur"an-ı Kerim"de bir doğrudan bilgiyi anlatan kavramlar, bir de bilginin vasıtalarını ifade eden kavramlar vardır. Birinci grubu oluşturan kavramlar altmıştan fazladır, ikinciyi oluşturanlar ise doksana yakındır. Bu yazımızda aslında birinci gruptan olan ilim ve marifet kavramlarının karşılaştırmasını yapacaktık, yerimiz yetmedi. Ama şimdilik şunu da ilave edelim:

Allah"ın isimleri ve sıfatları da bu konuda bize ilginç işaretler verir. Mesela Kur"an-ı Kerim"de Allah"ın bilgisini anlatmak için isim ya da sıfat olarak şu kelimeler kullanılır:

Alîm, Allâm, Âlim, Hakîm, Semî", Basîr, Habîr, Hafîz, Muhsî, Muhît. Dediğimiz gibi bunların hepsi Allah"ın isimleri değildir, bir kısmı sadece O"nun bilgi ile ilgili bir vasfını anlatan kelimelerdir. Mesela Allah"ın Âlim ya da Allâm diye ismi yoktur. Ama bir kısmı sıfat da olsa yine de O"nun bilgisinin çok yönlülüğünü anlatırlar.

Bunu niçin söyledik, Pazar günü anlatacağız, ayrıca bilgi ve marifet karşılaştırmasına da geleceğiz inşallah.

10 yıl önce
İlim, bilgi ve bilim
PKK şiddeti neden gayri meşru? - 1
PKK şiddeti neden gayri meşru? – 2
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti