Yalan Dünya başladı ve diziyi merakla bekleyen izleyici kitlesi rahatladı. Öncesinde diziciler ve izleyiciler vardı. Diziciler neyin ne olduğunu biliyorlardı, izleyici bekliyordu. Sanki diziciler bir yerlerde beraberce çok eğleniyormuş da izleyiciler dışarıda kalmış gibiydi. Şimdi işler değişti. İlk bölüm yayınlandı. Artık izleyicilerin de eli güçlendi. İşin içindeler artık.

Ben de bir Avrupa Yakasısever olarak meraklandım, izledim, beğendim, daha iyi olabileceğini düşündüm, Burhan Altıntop''u özledim, ''gelir mi'' diye bekledim... Ne de olsa yeni tiplere alışmak için vakit lazım.

İlk etapta ve en çok Orçun''a alıştım. Kocabaş ailesinin torunu. En çok güldüğüm de o oldu. Bartu Küçükçağlayan''ı bu boşvermiş hallerde tiyatroda, sinemada seyrettik. Ben daha da seyrederim gibi geliyor. İyi gidiyor. Babası Selahattin''le çatışmasından çok malzeme çıkar. Tabii Kocabaş ailesinin damadı Selahattin''i canlandıran Olgun Şimşek''in biraz daha abartmadan ''az'' oynaması koşuluyla. Şimşek''in oyunculuğuna söz söylemeye gerek yok. Zaten çok iyi. Ama oyuncular bir işe başlarken biraz fazla oynayabiliyorlar. Daha sakin bir Selahattin, dizinin lokomotif ismi olur.

Bir diğer çok oynayan oyuncu da Sarp Apak. Komedide zavallılık her zaman iş yapıyor. Bora''nın zavallıca İstanbul''da kalmak istemesi, Deniz''in zavallıca o rolü almak istemesi, hep beraber zavallıca evi tutmak istemeleri vesaire. Apak''ın canlandırdığı Emir karakteri, zengin ve popüler olmasına rağmen zavallı diyeceğimiz kadar yalnız anlaşılan. Kalktı diğerlerinin yanına yerleşti. Ama onun bu halleri bende kendime yakın bir his uyandırmadı.

Açılay yani Nihal Yalçın bir harika. Ama rolü gereği hep rol kesti. Açılay''la tam anlamıyla tanışamadık henüz. Ne yer ne içer bilmiyoruz.

Gönül Ülkü hiç de o yaratılmaya çalışılan Gazanfer Özcan''a hürmet kadrosundan girmiş gibi durmuyor. Diziye katkı sunan bir isim olmuş.

Gülse Birsel Ömür Arpacı için farklı bir rol yazsaydı keşke. Gerek var mı aynı karakteri bir kez daha yazmaya. Bir oyuncu olarak bu rolü kabul etse de içinde bir burukluk olmuştur diye düşündüm görünce. Replikler bile aynı. Kim kendini yenilemek istemez ki?

Füsun Demirel tam bir oyuncu. Her yerde kendini belli eder. Ama ilk bölüm itibariyle pek öne çıkmadı. Çatışması eksikti. Aile fertlerinden en az birisiyle daha yoğun çatışsa daha çok güleceğimiz kesin.

Beyaz ilk duyduğumdan beri şaşırtıyor. İzleyince de fikrim değişmedi. Neden sorusunun cevabını bulamıyorum bir türlü.

Dizinin sürprizi Nurhayat oldu.

Onca yıldız oyuncu varken hepimiz onları beklerken aradan çıkıp kendini göstermeyi başardı Gupse Özay. İyi espriler çıkabilir. Ama sevgilisinin elini ayağını silecek kadar ''uyuz'' (Rıza''nın ona karşı beslediği tek hismiş) olmasına gerek yok. Yüzüğü çıkarmama konusundaki ısrarı ya da kan kusup ''kızılcık şerbeti içtim'' demesi çok daha fazla güldürdü.