|
Dizilere başörtülü başrol ne zaman girecek

Gündemde şu aralar başörtülü dizi karakteri olur mu olmaz mı tartışmaları var. Öncelikle buraya, Samanyolu, Kanal 7 hariç diye not düşmek lazım. Oralarda mevcut çünkü. Bir de kimin yazdığı başörtülü karakter diye sormak lazım. Son olarak Behzat Ç.''de görüldü mesela. Ama mevzu dışında kalan bir durum oldu bu.

Tartışmalar daha çok aşk-entrika-para üçgeninde geçen dizilerde başörtülülerin olup olmayacağı etrafında dönüyor. Böyle bir dizide başörtülü bir karaktere yer verilirse bu çokça konuşulur elbette. O ne yapsa ne etse, ''bu bizi temsil etmiyor'' diye feryat eden de olur, ''aaa böylelermiş'' diye yanıbaşında akıp giden hayatlardan bihaber olduğu için belgesel izler gibi dizi izleyen de. ''İstemem'' diye tutturan da.

Tabi bu istememe hallerinden kurtulmak lazım öncelikle. Yok saymaktan uzaklaşmak gerekir ama yetmez. Çünkü hayatta mesele olan bir durum, karton karakterler yazıp çizen ekiplerin ellerine kalırsa iş iyice çetrefilli bir hal alır. Gerçek hayattan gerçek karakterler yazan isimlerin çoğalması gerekir Türkiye''de ki bu hepimiz için hayırlı olur.

Şu an çok seyredilen dizilerden birine başörtülü bir başrol girse pek bir gerçeklik payı olmaz o karakterin. Seyirlik olur sadece. Dışarıdan bakılıp yazılmış olur. Klişelerle dolar taşar. Çünkü dizi sektörüne hakim isimler kendilerinden beklenenin ne olduğunun oldukça fardındalar. Başörtülü bir rol yazmak akıllarına dahi gelmez. İhtiyaç da yoktur. Sadece başörtülü demek de eksik kalır aslında. Bu dizilerde şöyle ibadet eden, namaz kılan bir adama da rastlanmaz. Derviş hayatı yaşayıp her daim Mevlana''dan, kıssalardan hisselerden bahsedenler hariç.

Aslında ''yoklar'' zinciri uzatılabilir. Bir zamanlar dizilerde Kürtçe konuşma işi popüler olunca da yazmıştım. Silah kaçakçısına, bölgedeki uyuşturucu baronlarına konuşturmuşlardı Kürtçe''yi yalnızca. O vakte kadar onca ağa dizisi seyretmiştik de hiçbirinin ağzından tek bir Kürtçe kelime kaçmamıştı.

İdeolojik bir görmezlik elbette söz konusu. Ama bilmezlik de var ki, es geçilmemeli. Dizi yazan, bir ağa hikayesi kaleme alan ama o ana kadar Kürt ailelerin içine girip çıkmadığından, Kürtlerin kendi aralarında (en azından aile büyükleriyle konuşurken) kendi dillerini kullandıklarına rastlamamış isimler yazdı bu dizileri. Tabi gidip Mardin''de dizi çekerken gerçekle karşı karşıya kalmışlardır ama işte orada da devreye ''görmezden gelme lüksü'' girdi.

Dizilerde her şey görmezden gelinebilir aslında. Bahane hazır; ''kurmaca bir iş yapıyoruz''. ''Ben böyle bir dünya hayal ettim, bunu anlattım.'' ''Ya onu anlattın da yıllarca bıkmadın mı anlatmaktan'' diyorsun ama cevap yok. ''Reyting geldikçe anlatmaya da devam edeceğim'' minvalinde bir sessizlik var sadece.

Tabi faturayı yalnızca yazmamayı, görmemeyi tercih eden seneristlere, yapımcılara kesmek adil olmaz. Dedik ya yazacak kişiler de hazır değil, izleyecekler de. Ama öyle kenarda oturup kimse kendini hazırlamaz böyle bir işe. Bu gibi diziler yapıldığında ilk etapta eleştiriler alıp başını gider. Kimse beğenmez, kimse memnun kalmaz. Yazılmaya devam ettikçe, ''gerçek'' işler çıktıkça ortaya, bu tartışmalar da bitip tükenir elbet. Yani her bir örneğin tüm grubu temsil ettiğini düşünme kıskacından kurtulduğumuzda.

٪d سنوات قبل
Dizilere başörtülü başrol ne zaman girecek
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi