Önceki gün Ahmet Hakan''ın Tarafsız Bölge''sinde her yönüyle dopdolu bir Hrant Dink yayını gerçekleşti.
Avukat Fethiye Çetin, süreçte yaşananların iyi bir özetini çıkarınca örgüt bağlantısı bir kez daha derli toplu bir biçimde ortaya çıkmış oldu. Hrant''ın Arkadaşları inisiyatifinden Garo Paylan ve Hayko Bağdat bu ülkenin savaş esiri değil eşit, onurlu vatandaşı olduklarını hatırlattılar. Bu topraklarda Ermeni olarak yaşayabilmek için Hrant Dink''in onlara açtığı yolu, Dink''in kurduğu Agos Gazetesi sayesinde yedekte tuttukları Türk isimlerini bırakıp Garo, Hayko adlarıyla hayata devam ettiklerini anlattılar. Ve şimdi Hrant Dink cinayetinin neden açığa kavuşturulması gerektiğini.
Aydın Engin nüktedan üslubunu konuşturdu. Ahmet Hakan beyaz berelilere ''Hepimiz Ermeniyiz zorunuza mı gitti'' dedi.
Hele aralarda Hrant Dink''in, ölümünün önünü açan 301 davasınının adaletsizliğini, kirliliğini anlattığı, dert yandığı, isyan ettiği bant görüntüleri ilaç gibiydi.
Az tanıyanlar ya da hiç tanımayanlar için bu davanın önemini yine Hrant Dink göstermiş oldu. Neden Türklüğü aşağılamadığını, yazdıklarının tam tersinden okunup hedef gösterilmesi karşısında yaşadığı kırgınlığı paylaştı.
Şimdi insanlar yeniden bu ülkede neler olduğunu anlamaya çalışıyor. Malum, dava sonuçlandı ve hiçbir örgüt bağlantısına ulaşılamadı. Avukatların, aktivistlerin, eşin dostun ekrana çıkma vakti yine. Özel yayınlarda Hrant Dink''in görüntülerini yeniden yeniden yayınlamak da ihmal edilmemeli. İşi dava dosyalarından çıkarıp insani boyuta taşıyan en önemli katkıyı yine Hrant''ın kendisi yapıyor zira.
***
Sohbet programlarında, insanlara duymak istemeyeceği konuları açmak gazetecilik tanımına girdi gireli, hiçbir konunun açılmasında beis görülmüyor artık.
''Bu mevzuya girmeyelim'' deme hakkın var ama bu hakkını da ekranda kullanmak zorundasın. İzleyenler de senin mimiğini, jestini görmek zorunda. Ve tabii bu bile haber.
Geçtiğimiz günlerde TRT Genel Müdürü''nün kapalı kapılar ardında Rojin''e küfür ettiğini öğrenmiş, ayıplamış, kınamış sonra unutmuştuk. Elbette Rojin için unutmak pek mümkün olmuyordur. Çünkü nereye gitse, nereye çıksa konu oralara gelir; ister istemez. Rojin albümünü tanıtmak için çıktığı ''Bi Sormak Lazım''da ''bu konulara girmeyelim'' dedi. Aylarca emek verdiği albümün çıkışı o döneme denk geldiyse kibarca ''bu konuya girmek istemiyorum'' demeli çünkü. Sonra albümünden konuşabilir.
Sunucu Selin Ongun soruyu sorduğu için gerçekten mahcup oldu bunu gördük. “Ben sorayım da gerisi ne olursa olsun” şeklinde bir yaklaşım değilmiş demek ki onunkisi. Programın sonuna kadar aklından çıkmadı o anlar muhtemelen. Sonunda da nezaketli tavrı nedeniyle teşekkür etti zaten Rojin''e. Ama işte keşke bunu yayın öncesi ''bi sorsaydı''.
