Genelde sinema ve televizyon yazıları yazıyorum amma bizi rahatsız eden bazı konuları da sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum.. Çoktandır bendenizi rahatsız eden ve benim gibi düşünen bir çok kişi olduğundan da emin olduğum bir hususu paylaşalım istedim bu yazımızda da.. Elbette bir çok kişi bayram alışverişi yaparken bu husus çok daha göze battığından, bahis açmak elzem oldu.
Daha evvel tesettür firmalarının bizlere dayattığı modellerin ne kadar abartılı olduğundan bahis açmıştık. Bol bolar fırfırlar, ordan burdan yerli yersiz çıkan fermuarlar, kocaman kocaman kurdelalar vs vs.. Bir sonraki yazımızda, Güneri Civaoğlu''nun bir televizyon programında söylediği sözlerinden alıntı yapıp, bu modellerden sadece tesettürlü hanımların değil, her kesimden insanların artık fevkalade rahatsız olduğunu da eklemiştik..
Tüketiciye sunulan, aslında dayatılan tesettür modellerinde gözden kaçmaması gereken önemli bir başka husus daha var: Renkler!
Şimdi haklı olarak diyeceksiniz ki, modelleri hallettik de iş renklere mi kaldı? Evet ama hazır el atmışken her yöne bakmak lazım..
Mevsim değişiyor ve sizin yeni giysilere ihtiyacınız var. Tesettürlü bir hanımefendisiniz.. Bayram alışverişi yapacaksınız… Yahut, tesettürlü olan eşinize hediye almak isteyen bir beyefendisiniz.. ''Tesettür giyim'' adı altındaki mağazaların vitrinlerine baktığınızda –modellerin abartısından, şaşaasından ve garabetliğinden dolayı hissettiklerinizi ve içinizden söylemek istediklerinizi şimdilik bir kenara bırakarak- söyleyiniz, neler görüyorsunuz? Nedir o? Vitrinler, tüm ara tonların hangi aralığından çıktığı belirsiz bir renk cümbüşüne dönüşmüş!
Yeşil, yeşil değil.. mavi, mavi değil. Ah, bir de şu kiremit rengi yok mu! Kendimi bildim bileli illet olurum kiremit rengine. Neden mi? Çocukluğumdan beri sadece ama sadece ve acaba nedense, şu kiremit rengini tesettür giyimine uygularlar... Diğer giyim tarzlarında –spor, klasik vb- kiremite rastlayamazsınız. Tesettür giyim için farklı bir renk portföyü oluşturulmuştur. Ana renkler pek kullanılmaz mesela. Ara renkler deseniz, onları da pek göremezsiniz kumaşlarda.. Tuhaf renk tonajları vardır. En başta vazgeçilmez olan zaten kiremit renginin her tonudur. Sonra sırayla bordo, yavruağzı, lila, çağla yeşili, petrol yeşili, cırt çimen yeşili, morun ve pembenin en cırt tonları.. Ve bu renklerin her biri olduğu yerden ayrı ayrı bağırır adeta. Pastel tonlar pek yoktur. Pastel diye ara renklerin tuhaf karışımlarından oluşan renkleri yutturmaya çalışırlar, onlara da pastel demeye bin şahit olsa yetmez.
Tesettür giyim denilince hem model hem renk bakımından ille bir fark yapma zorunluluğu varmış gibi zorladıkça zorluyorlar, sonuna kadar. Yok yahu, ben niye farklı olayım? Herkes gibi olmanın nesi kötü? Niye ille ''bir farkım var, ben sizden ve herkesten çok ama çok farklıyım, ben özelim,'' imajı mecburiymiş gibi alttan yukarı suratıma hücum eden fırfırlar, kurdelalar konuyor? Niye göz zevkimi bozan acayip renklere bürünüyor kumaşlar?
Hasılı kelam, tesettür firmaları model ve renklerine ne zaman izan getirir bilemem. Lakin sorduğunuzda, bahaneleri çok basit; neymiş efendim, adamakıllı model çizecek kimse yokmuş!
Hepsi bir yana da, bendeniz bu renk ve modellerdeki ürünleri kimlere satıyorlar, onu çok merak ediyorum. Çünkü sokaktaki halkın üzerinde bu modellerden hiç göremiyorum.. Hani vaktin birinde akıllı geçinen terzi, size özel görünmeyen elbise yaptım diye kralı olduğu gibi sokağa salmış ya. Bahsettiğimiz ürünleri yapanların bu terziyle akrabalıkları mı var acaba? Yoksa kral…?
