|
Direniş hattının tahkiminde bir uçtan bir uca

İçimizdeki ahmaklar… Terkip tam da budur. Hani Fetö, darbeciler karşısında sokakları, meydanları doldurup “vatan nöbeti” tutan milleti “ahmaklar” diye aşağılamaya kalkıştı ya… Oysa asıl ahmaklar kimler, görmüyor değiliz.



Fetö'nün mankurtlaştırılmış ahmaklarını gördük… Bu tamam!



Ama bir şeyi daha görmek lazım.



Sadece devlete değil neredeyse bütün kurum ve kuruluşlara çöreklenmiş FETÖ terör örgütünün uzun zamandır yaptığı algı operasyonuna kimlerin su taşıdığına da bakmak gerekir.



Örgüt,

“Tayyip Erdoğan düşmanlığı”

üst başlığı altında birçok kesimi bir araya getirmek için çalıştı.



Bu düşmanlık üzerinden, düşüncesi ne olursa olsun bir karşı cephe tahkimatı yaptı.



Açıkçası kısmen başarılı da oldular. Sol Kemalist çevrelerde başardılar. Batı kamuoyunda başardılar.



Meral Akşener gibiler eliyle milliyetçi çevrelerde “Erdoğan düşmanlığı”nı sürekli diri tuttular.



Bir de

Salih Tuna

'nın deyimi ile

“Fırıldak AKP'liler” eliyle, Ak Parti çevrelerine “sızıntı” yaptılar

.



FETÖ'NÜN ÇIKARLARINA SU TAŞIYAN AHMAKLAR


Diğerlerini konu etmeyelim ama bugün için Ak Parti'ye yakın çevrelerde “Erdoğan düşmanlığı”nın köpürtülmesinde 15 Temmuz gecesine kadar var gücüyle çalışanları özellikle not etmekte fayda var.



Zira bu çevreler

“sureti haktan”

görünüp, bazen çok çok

“içeriden”

görünüp, Erdoğan'ın

“otoriterleştiği”

ni, Erdoğan'ın istediği başkanlık modelinin yanlış olduğunu ilan eden yazılar kaleme aldılar.



Hatta AK Parti'nin son olağanüstü kongresinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik olumlu söylem ve davranışları dillerine doladılar…



Kalemlerini o “birlik” ve sahiplenme mesajlarını hafife almak için oynattılar.



“Seviye” uyarılarıyla dolu; üslup ayarlarıyla dolu yazılar ve söylemlerin sahipleri de hep aynı çevrelerdi.



15 Temmuz gecesine kadar, Erdoğan'ın millet gözünde küçük düşürülmesi için her türlü algı operasyonuna bu “AKP'li fırıldaklar” omuz verdi.


“Üst akıl”

tanımlamasıyla alaycı üsluplarla dalga geçmeler…



“Türk tipi başkanlık”

tanımlamasını “

otoriterleşme

”nin formülü olarak sunmalar…



Siyasete

“seviyesizlik”

göndermeleri yapmalar…



Bütün bunlar Ak Parti'nin sağında solunda, bazen de içinde olanlar tarafından dillendirildi.



15 Temmuz akşamının sabahına erdiğimizde gördük ki, millet duruma el koydu.



Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliği darbe girişimini akamete uğrattı.



Topyekun millet nöbete başladı.



Lakin bu çevrelerin de içinde bulunduğu yapının batı dünyasını, uluslararası çevreleri bir şekliyle etkilediği de ortaya çıktı.



Hatta şöyle söylemek gerekir, FETÖ'nün algı çalışmasına su taşıyan çevrelerin de etkisiyle batılı çevrelerden Türkiye'ye güçlü destek gelmedi.



Zaten FETÖ'nün Pensilvanya'daki ele başı son tehdit dolu sözlerinin bir yerinde, bunu da söylemekten geri durmadı. Türkiye'nin darbecilere karşı şanlı direnişinin “hafife alınma” gayretinin içinde de… Olan ile yalan arasındaki tercihte yalana itibar eden çevrelerin tutumunda da..



FETÖ'nün doğrudan rolü var.



Birilerinin daha…



Onlar da

AK Parti çevrelerine “sızıntı” yapmış, diğer paraleller!


15 Temmuz'dan sonra yazdıklarına bakıyorum da meğer ne çok Tayyip Erdoğan sevgileri varmış… Tıpkı,

deşifre olmayalım diye twitter profillerine “Erdoğan” ve “Türk Bayrağı” koyan FETÖ'cüler gibi!


Oysa bugün sadece Ak Partililer değil, sadece şucular, bucular değil topyekûn millet FETÖ ve onun arkasındaki “üst akla” karşı mücadele veriyor.



FETÖ'cü THY pilotu intihar dalışı yapar mıydı

Türk Hava Yolları

'nda 15 pilot ile 211 personel FETÖ terör örgütü soruşturması çerçevesinde işten atılmış.



Bu haberi duyar duymaz aklıma geleni yazayım.



11 Eylül 2001

günü New York'taki

Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kuleler

i yolcu uçaklarıyla vurulmuştu.



FETÖ

terör örgütüne mensup asker kıyafetli teröristler, 15 Temmuz gecesi helikopterlerle, uçaklarla, tanklarla, makinalı tüfeklerle saldırdı.



Allah muhafaza, eğer darbe süreci devam ettiriliyor olsa idi, inanın bana

THY'den atılan FETÖ pilotlar “intihar dalışı” yaparlardı

. Yolcu uçaklarıyla Cumhurbaşkanlığı Beştepe Kampüsü'ne, Meclis'e ya da İstanbul'un en kalabalık meydanına intihar saldırı yaparlardı.



Zira

Fetö'nün El Kaide terör örgütü elebaşı Bin Ladin'den daha tehlikeli olduğunu biliyoruz.

#FETÖ
#AK Parti
8 yıl önce
Direniş hattının tahkiminde bir uçtan bir uca
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık