Türkiye Futbol Federasyonu, tarihinin en centilmen, en demokratik bir seçimine sahne oldu. Başkan Haluk Ulusoy ile yine aynı federasyonda geçmişte değerli hizmetleri bulunan Ayhan Bermek, fair-play adına güzel mesajlar verdiler; barış içinde bir yarışı sergilediler.

Ulusoy''un geçmişte yapmış olduğu hizmetler ve başkan olma avantajı vardı. Üstelik Anadolu kulüpleri O''nun arkasında durmuştu. Bermek''in de iyi bir geçmişi vardı. Ancak adaylığını çok geç açıkladı. Buna rağmen aldığı 21 oy, kalitesinin simgesi.

Başkanlık koltuğuna çok kişi talip olur, ama yalnızca bir kişi oturur. Türk futbolu bu seçimlerde iyi bir sınav verdi. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, çamur atma ve göze hoş gelmeyen sahneler yaşanmadı. Taraflar, karşılıklı dostluk ve centilmenlik mesajları verdi. İki aday da, Türk futboluna büyük katkıları olan değerli futbol adamı. Bu güzel spor adamlarından umarım siyasetçilerimiz de kendilerine birer ders çıkarmıştır.

Kahraman Bapçum, spor yazarlarının duayenlerinden. Geçtiğimiz günlerde Bapçum''un, yıllarca çalıştığı gazetesi Milliyet''te bir veda yazısını okudum. Doğrusu içim burkuldu. Bapçum, yazısında "Benim televole zihniyetine kilitlenen spor yazarlarına verecek birşeyim yok. Sanırım onların da benden alacak fazla bir şeyleri kalmamıştır" diyordu. Spor yazarlığında simge olmuş Kahraman Bapçum, Rıdvan Yelekçi ve Orhan Aldinç gibi isimleri sayfaların dışına iten zihniyet utansın.

Gazetecilikte 40''ını deviren Orhan Ayhan, artık spikerlerin, sunucuların da duayeni oldu. Başladığı ilk yıllardaki gibi amatör bir coşku ve azimle mesleğin güzelliklerini icra eden Ayhan, hayatı adeta koşarak yaşıyor. Stüdyolar, seslendirmeler, montaj odaları, maç anlatımı ve bunların arasına sığdırdığı spor yazarlığı. TRT-2''deki programıyla yetinmeyip Kanal-7 ile de milyonlara ulaşan Orhan Ayhan, birçok sporcunun belgeselini yapıyor ama, başarı dolu kendi yaşantısı da bir belgesele konu olacak zenginlikte. İnşallah onu da başkaları gerçekleştirir.