Tuğrul İnançer"in "Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırı. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değil. 7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline biner, biraz dolaşır. Sonra akşamüstü çıkarlar" şeklindeki sözlerini estetik bulduğumu söyleyemem.
Fakat İnançer"in sözleri postgezi siyasetinin seyrini anlamak için öğretici oldu.
Kimseyi, hiçbir kurumu bağlamayan bu sözlerin sokağa inmek için bir "bahane" olması, sokakların gayet kullanışlı, yeni bir sopa olduğunu gösteriyor.
CHP ve laik muhalefet, hükümeti -orduyu saymazsak- son 10 yıldır Anayasa Mahkemesi ile tehdit etti. Sokak da artık bir tür Anayasa Mahkemesi işlevi görecek sanki.
Posta Kanunu"nu bile Anayasa Mahkemesi"ne götüren CHP -laik muhalefet- sokaklara çıkmak için bahane bulmakta zorlanmayacaktır.
Fakat ben yine de kendilerine bazı bahaneler önerebilirim.
İlk aklıma gelen, imam hatiplerin önünü açan 4+4+4 yasasının okullar açılırken kitlesel şekilde protesto edilmesi.
Hükümet kamudaki başörtüsü yasağını çözmek için formül arıyor. "direnkamu" demek için iyi bir bahane olabilir.
Bunların demode olduğu düşünülüyorsa, halkını katledip, şehirleri dümdüz ederken bile yüzünde gülümsemesi eksik olmayan Esed"e destek için sokağa çıkılabilir.
Solun efsanevi müzik grubu Grup Yorum, ta Lazkiye"ye kadar gidip Esed"in posterleri altında konser verdi, anamuhalefet fırsat buldukça Şam"a gidiyor ama yetmez… Şöyle 10 binlerin katıldığı, yazarlı, çizerli, artistli ama illa ki çadırlı bir gösteri olabilir.
Hükümet, Mısır"daki cuntayı muhatap almıyor, yalnız kalmayı göze alıp halkın seçtiği Mursi"nin yanında… Sisi cuntasına bir selam çakılabilir. Zaten Gezi bir Tahrir olmadıysa bile yeni Tahrir, Gezi olmuş durumda…
Öğrenciler, velilerin yüzde 51"nin "okey" demesi durumunda istedikleri kıyafetle okula gidebilecek. İşe bakın ki yüzde 51, AK Parti"nin oy oranı. Tam bir çoğunluğun azınlığa tahakkümü durumu. Alın size bir bahane daha…
Güneydoğu"da uyuşturucu operasyonları var, sınırda atlı kaçakçılara operasyon var, twitter"da yumurta silme operasyonu var, YÖK duruyor, Silivri hala boşalmadı…
IMF ile de irtibatı kopardık. IMF"ye destek çok şık durmayabilir ama patronların hatırına katlanabilirsiniz.
Levent Üzümcü"ye destek eylemi, Levent Kırca ile dayanışma eylemi, Fazıl Say"la piyano çalma eylemi, elektrik kesildi eylemi, internet yavaşladı eylemi…. İşte bunlar hep bahane. 48 eylem olursa hükümet düşecek işte…
Dua edelim de Sibel Üresin çıkıp yine "Kadınlar car car konuştuğu için dayağı hak ediyor. Erkeğin eşini öldürmesinin suçu kadınlardır. Kocama arkadaşımı tavsiye ettim" gibi aforizmalar döktürmesin. İç savaş bile çıkar!
Estetik demişken… "Dişilikten tamamen budanmış bir görüntü, estetik de görünmüyor. Türban beni irkiltiyor, göz sinirlerimi geriyor, ruhum kaldırmıyor, boğulma hissi geliyor. Emine Hanım"la Hayrünnisa Hanım"ın yan yana fotoğraflarını basıyorlar, bakamıyorum, gözlerimi kaçırıyorum, rahatsız oluyorum, bende ruhsal bir sıkışma yaratıyor" diyen Latife Tekin"in aşağılayıcı estetik anlayışına biz niye sessiz kaldık, ona hayıflanıyorum.
