|
2010"da Türkiye konuşulacak

Bir kanat çırptı, bir kuş yuvadan gökyüzüne hayalleri taşımaya hiç bıkmadan yılları tüketerek, taşımaya devam etti. Siz hiç sınır tanıyan kuş gördünüz mü? “Hey uçanlar, hey kuşlar size sesleniyoruz: Hayır, hayır orada durun! Buradan geçemezsiniz, bu ülke sizin değil, bu topraklar, bu yeşillik, bu orman sizin değil, siz kendi sınırlarınız arasında yaşamınızı sürdürün” diyebilir misiniz?

İşte yaşamlarını sınır tanımaz olarak sürdüren kuşların evrendeki benzeri tek şey spor! Evet şaşırmayın; kuşla sporun ne ilgisi var diye sorgulamayın! Sporda varlığını sürdürebilmek için yaşam boyu siyasetle kavga ederek hep savaşı kazandı ve dünyanın ortak dili olmayı başardı. Bazen atılan bir cirit, bazen gülle, bazen çekiç, bazen uzun atlama, yüz metre, futbol, voleybol, basket topu sınırlar arası yolculuk yaptı.

Vize tanımaz spor; kıtalar arası yolculuğunun son bölümünde en büyük organizasyon olarak ülkemize geldi. 2010 DÜNYA BASKETBOL ŞAMPİYONASI…

Dünya ayağımıza geliyor. 150 ülkenin televizyon kanalları Türkiye''yi ve organizasyonu ülkelerine taşıyacak. Bu nasıl bir reklam, nasıl güzel bir tanıtım. Bu gurur kaynağı organizasyonu, sınır tanımaz hale getiren Turgay Demirel ve ona destek veren yöneticilerin çok emeği var. Düşünün kanlı bıçaklı, taciz uçuşlu, Kıbrıs, Kardak krizleri ile asırlık küslük, çemberler arasında, parkelere taşınan minicik bir sahada sportif hesaplaşmaya dönüşüyor! Hayır hesaplaşma kelimesi “CUK” diye oturmadı! Çünkü sahada kazanmanın hesaplaşmaya dönüşmesi hoş değil. Bugün biz, yarın onlar ama birileri galip çıkacak. Hem de, birbirine formalarını hediye ederek, kaybedenin de alkışlandığı bir ortamda sahadan çıkılacak!

Porto Rico nire? Ankara nire? Ya Çin''e ne dersiniz? Ya kuzey komşumuz Rusya! Hep rejiminden korktuk meğer “Kof” bir devmiş! Peki siyahi adamlarla devşirdikleri 12 kişiden mi korkacağız?

Fildişi sahili! Kim tanır? Bizim dişe değer oyuncumuz oralarda yok ama NCAA''lerde oyuncuları var ne haber? Yao Ming gelir mi? İnşallah gelir. Esas olan biz ne yapacağız. Mehmet Okur, Hidayet ve Ersan''ın etrafını süsledik mi? Değmeyin keyfime. Pardon keyfimize.

Kenetlenme zamanı. Hayallerinin ilk etabı gerçekleşen Turgay Demirel''in öte bir düşü var. Son gün mikrofondan salona haykıran ses “Final maçı başlıyoooooooor. Finalist Türkiye Milli Takımını tanıtıyorum” İşte bu an kocaman “majüskül ve bold” nokta olacaktır, Demirel ve Türk halkının tatlı hayali 2010''u yolcu etmeye hazırlanırken..

٪d سنوات قبل
2010"da Türkiye konuşulacak
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi