Galatasaray Cafe Crown-Efes Pilsen maçı Türk Basketbol Tarihinde yerini alırken, inanılmaz bir örnek oldu. G.Saray basketbolcularının her biri başka ülke, başka şehirlerden gelen oyuncular! Zor günlerde birbiri ile kenetlenen insanlar normal güçlerinin üstüne çıkabiliyor. Taraflı tarafsız herkesin büyük beğenisini ve alkışını kazandılar. Bu takımı böyle bir güçte oynatan ve yöneten Cem Akdağ''da alkışı fazlası ile hak etti.
Cem bu koltuğa nasıl oturmuştu? Geçen sene G.Saray Bayan Takımını kuran Cem Akdağ sezon ortasında birkaç yenilgi üstüne istifa etti. Takımı Okan Çevik teslim aldı. Çevik bayanları bu güne kadar hiç akıllardan geçmeyen Avrupa Şampiyonu rütbesine ulaştırdı. Kaderin cilvesine bakın; Okan Çevik bayan takımından, erkek takımına terfi etti. İlk iş olarak takımı yeniden oluşturdu. Ancak yaşanan kriz nedeniyle görevinden ayrıldı. Okan''ın terk ettiği koltuğa Cem Akdağ geldi. Şimdi de Cem, ''kurulan takımla Avrupa Şampiyonu olur mu?'' diye sorgulamaya başladım! Ancak Cemal ve Tufan cezalı olunca kadronun desteklenmesini her fırsatta yazdım! Ancak beni kim takar! Sonunda Avrupa Kupası''na beyaz havlu atıldı. Ligin dibinden başlanan çıkışla birlikte G.Saray için her maç hayati önem taşımaya başladı.
Her zaman söyledim: İyi yabancılar tamam ama onlar sınırlı! Eğer Türk oyuncular destek vermezlerse, başarının hayal olacağını söyledim. Caner ve Evren''in inanılmaz desteği, G.Saray''ı Efes gibi bir dev karşısında uçurdu. Wilkinson 17 sayı 10 rib 2 asist, Jasaitis 24 sayı 6 rib ile muhteşemdi. Rancik 15 sayı 3 rib 2 asist ile her zamanki gibi takımın temel direği idi. Washington ise 14 sayı ile kırılma noktasında Cim Bomu ayakta tuttu. Can Akın ve Fatih de gerekeni yapınca galibiyet geldi. Tribünler coştu. G.Saray yönetimine iş işten geçmiş olsa da, gerekli mesajı verdi. “Bize az biraz takviye yapılsaydı. Avrupa''da ve Türkiye''de şampiyon olmak için var olabilirdik!” dediler.
Efes Pilsen ise Real Madrid maçında yaşanan krizi hala beyinlerinden atamadıkları gözlemlendi. Kötü oyun, kötü savunma, kırılma noktalarında ayakta kalamadıkları için hem daha çok moral keybettiler, hem de çok kritik maç ve puan kaybettiler!
