Muson yağmurları gibi sağanak bir iş temposu altında boğuşurken, şöyle sakin bir zamanın ucuna yapışmak için bekleştim durdum. Birkaç gündür parkelere yansıyan basketboldan hiç haz edemedim. Şöyle ağız tadıyla basketbol seyretmeye hasret kaldım! 320 milyon dolarlara satılan futbol nihayet aklını başına alarak “MARKA DEĞERİNİ” korumak, yüceltmek için büyük bir çabanın içine girmeye karar verdi. Futbol basketbolu eziyordu. Bundan sonra “un ufak” edecek haberiniz olsun!

Ancak basketbol yerinde sayıyor. Hatta geri gidiyor. Bunun en büyük nedeni, kulüpler ve yönetenler! Basketbolu inanılmaz pas geçiyor ve marka değerini düşürüyor. Neyse bunlar sırası ile gündeme gelecek! Akıl defterimin “hatırla” bölümünde öncelikle, gözüme batan satırları “Yeter artık beni gün ışığına çıkar” diyerek çığlık attığı kısmı, sizinle paylaşmak istiyorum. Nedense ortaya atılmasına rağmen üzerine kimsenin gitmediği bir cümle beni çok rencide etti. Gerek sporculuk yaşantımda, gerekse, parkelerin dışından yıllar yılı verdiğim emek içinde, ne söylediğim, ne duyduğum bir cümle basketbol emekçisi olarak benim çok ağrıma gitti.

Galatasaray Bayan Basketbol Takımımı? "KEPAZESPOR"mu?. Bunca yıldır basketbol sahalarındayım, tribünlerdeyim, yazdım, çizdim, radyo ve televizyonda konuştum hiç ama hiç "KEPAZESPOR" sözünü ne söyledim ne söyleyeni duydum.

Konuyu hatırlayalım: Eskiden Fenerbahçe forması giyen ABD''li Pondexter takımı Ekaterinburg ile İstanbul''a geliyor. Boş gecesinde, Fenerbahçeli ve Galatasaraylı arkadaşları ile haberleşerek Bebek''te bir Cafe''de buluşuyorlar ve güzel keyifli bir gece geçiriyorlar. Bir kuş; bu yemek haberini, Galatasaray Bayan Takımı yöneticiliğinden ayrılan Ahmet Dedehayır''a yetiştiriyor.

Ahmet Dedehayır gazeteci ve radyocu arkadaşımız Yalçın Dümer''e yayında “Bizim zamanımızda böyle şey olmazdı. Galatasaraylı basketbolcuların Fenerli basketçilerle yenildikleri bir maçtan sonra, yemekte ne işi var? Hele Bizim tarafımızdan sevilmeyen Nevriye ile aynı ortamda bulunmaları çok kötü. Bizim zamanımızda asla müsaade etmezdik. Verdiğim emeklere yazıklar olsun. Onları o Cafe''den kolundan tutup atacak bir Galatasaraylı yokmuy du? Biz bıraktıktan sonra, Galatasaray değil, KEPAZESPOR olmuş” diye konuşmuş. Tabii bu son senelerde futbol dahil hiçbir spor dalında görmediğimiz bir cümle ve hakaret. Yalçın Dümer arkadaşımla bizzat sohbet ettim ve bu sözlerin kayıtlarının olduğunu söyledi.

Ahmet Dedehayır''ın söylediği Galatasaray Bayan Basketbol Takımının tüm suçu ve "KEPAZELİĞİ" iki ezeli ama iki dost kulüp sporcularının yemek yemesi. Hele hele Nevriye''nin o yemekte bulunması!

Peki Nevriye kim? Geçmişte İstanbul Üniversitesi''nde oynarken Galatasaray takımına o zamanın astronomik bir transfer bedeli ile kesin söylemek istemiyorum ama tahminen aldığım bilgiye göre 100 bin dolar cıvarında bir para ile transfer edildi.

Nevriye, Galatasaray''da 4 sene oynadı. Üç senesinde Galatasaray şampiyon oldu ve Nevriye''nin bu şampiyonluklarda büyük emeği var. Nevriye sonra Fener''e transfer oldu.

Peki soruyorum: Nilay, Esra Fenerbahçeli değil mi? (Özellikle Nilay Fenerde oynarken taraftarın gözbebeği sembolü değil miydi?) Şimdi Galatasaray''da oynamıyor mu? Her zaman iki kulüp arasında nice oyuncular gitti geldi, niceleri gidecek! Peki bu düşmanlık niye? Bir yemek yemenin bedeli karşılığında Galatasaray Bayan Takımına "KEPAZESPOR" denir mi? Demeye kimin hakkı var?

Eğer bu cümleyi ben ya da bir başka gazeteci kursa o yazan, söyleyen kimse mahkemeye verilmez mi? Cemal Nalga skandalı oldu. Kimse Galatasaray Erkek Basketbol Takımında yaşanan bu olay karşısında Galatasaray mı "KEPAZESPOR" mu demedi?

Ahmet Dedehayır ile hiçbir şahsi işim olmaz. Yöneticiliği sırasında, neler oldu, nasıl yöneticilik yaptı, karışmam. Ama "KEPAZESPOR" cümlesi yenir yutulur cinsten değil. Şimdi bu cümle karşısında, Değil Galatasaray, Fenerbahçe yönetiminin bile beyanat vermesi gerekirdi. Masum bir yemek ne hale getirildi diye! Ayıplamaları uygun olurdu. Herhalde iç meseledir diyerek sustular!

Ya Galatasaray cephesi: Galatasaray Bayan Takımı değil, "KEPAZESPOR" cümlesini sağır sultan bile duydu. Kuşlar bunu Adnan Polat ve yönetimine mutlaka duyurmuştur. Hele Radyospor''da söylenen her cümlenin gündem olduğunu düşünürsek, Galatasaray yönetimi niye sustu? Niye ceza heyetlerini ya da Haysiyet Divanı''nı harekete geçirmedi! Geçti de, biz mi duymadık! Yoksa yakında seçim olduğu için susmayı ve unutturmayı mı tercih ettiler!

Galatasaray''a gönül veren taraftara soruyorum: Siz herhangi bir başarısızlıkta takımlarınızdan birine ''kepazespor'' der misiniz? Ya da başka birilerinin demesine müsaade eder misiniz?

Acaba bir spor yazarı, spiker “Galatasaray mı ''KEPAZESPOR'' MU?” dese yönetim ve camia tarafından mahkemelerde sürünmez mi?