Takım kurmak, oyuncuyu gerektiği pozisyona almak ve birbirini hayatta görmemiş, yan yana gelmemiş kişilikleri bambaşka birilerini, tek forma altına toplayıp aynı amaç için savaştırmak! Bunu nedense bir tek bizim ülke insanlarımız daha doğrusu yöneticilerimiz bunu yapamıyor! Yöneticilik okulu yok! Var da, bizim görevde olanların bu okulla alakası yok! Eğer parası olan biriyse “Tamam” gerisi kolay. Hele basketbol takımı oluşturmak bir ilim dalı! NBA''dekiler bunu zor beceriyor! Arada bir yapabilen olursa zaten, bu biraz yıldız ve kazanmayı bilen oyuncuya rastladı mı? Zaten o iyi yönetici oluyor! Hani C. Bulls yönetimi “Jordan bıraksa da, biz hep başarırız” diyordu! Yıllardır nal topluyorlar! Siena iyi bir çizgi tutturdu. Ve hiç şaşmadan bu sene 12-0 galibiyet yüzdesi ile Çizme basketbonunun derisini yüzüp, tulum çıkarıyor. Takımları harika ama Allah için ne Semih, ne Oğuz ne Ömer Aşık gibi oyuncuları yok! Hâlâ asker arkadaşım, İtalya basketbolu kadar yıllanmış Marconato''ya üç saniyeyi teslim ediyorlar! Bizimkiler Deniz feneri gibi ama ışık vermiyor! “Koca Fener gaz lambası oldu”
60 bin kişilik bir kasaba gibi yerden, böyle bir takım nasıl kurulur? Sakın zannetmeyin ki! Arada milyon dolarlık farklar var! Bütçeler birbirine yakın! Ama parana göre adam seçmek iş be kardeş! Bu tribünleri dolduran ve maç boyunca skor inanılmaz boyutlarda artsa da, bir saniye susmadan destekleyen, tüm koltukları bir sezon önce kombine satılan salon kötü tezahürat nedeniyle kapanmadı. Ceza almadılar.
40''lık Mrsiç koşan, tepinen tek adam! Semih ve Oğuz ise rakipsiz ve Avrupa''da eşi olmayan uzunlar içinde olmamak için nasılda direniyorlar! 2. çeyrekte 31-11''lik bir skor hele hiç yakışmadı! 3. periyot ise 70-30 bitti. Adamlarda acıma duygusu da yok! Lavrinovic sakat kaldığı dönemin intikamı alıyor. Attığı hep sayı oldu.
F.Bahçe''nin savunma konusunda çok zaafı var. Tarihinin in kötü maçlarından birini oynarken skor olarak en ezici yenilgilerinden birini alıyor. Lavrinovic 20, Hawkins 17 sayı,32 ribaund, 18 asist ve %60''ın üstünde üçlük yüzdesi ile oynarken, istatistiklerde yazılı olmasa da, "Mahçup olma, yüz kızarma ve aldığını hak etmeme bölümü" F.Bahçe Ülker''e kaldı. 101-58 bu skora bakarken, elle tutulacak görevini yapan bir tek oyuncunun bile olmaması içimi burkuyor!
