Galatasaray yalnızca kendi taraftarına değil, Güneydoğu illerimizde yaşayan insanlara da mutluluk verdi. Çünkü onlar, yani Diyarbakır halkı günler önce Şampiyon Galatasaray''ı bekliyordu. Şehri bunun için Sarı-Kırmızılı renklere boyamıştı.

Galatasaray kafilesi havaalanında büyük bir coşku içinde karşılandı. Bu coşku, kupa gecesi Cimbom''u yine yolcu edene kadar aynı tempoda devam etti. Galatasaray umut verdi, neşe verdi ve insanlara sporun güzelliklerini birlikte paylaşma fırsatı verdi.

Olaya bu açıdan baktığımızda bile Sarı-Kırmızılı ekibin çok farklı bir misyon yüklendiği ortaya çıkıyor. Umuyorum Galatasaray''ımız bu misyonu, Arsenal maçında da üstlenecek ve 17 Mayıs gecesinde yine Türk insanını sokağa dökecektir.

Final maçı sıcak havada oynanmasına rağmen tempoluydu. Büyük bir çekişme içinde geçti ve son dakikalara kadar da mücadele ve kazanma azmi ile doluydu. Öncelikle TSYD''den sonra ikinci kupayı da müzesine taşıyan Galatasaray''ı tebrik etmek gerek. Ancak Antalyaspor''u da unutmayalım. Onlarında hakkını teslim edelim.

Ligde zor anlar yaşayan Güney ekibi, sahada Kaplanlar gibi mücadele etti. Bu maçın skoru onların lehine de sonuçlanabilirdi. Zira maçın normal süresi 2-2 iken, son dakikada kaçırdıkları çok önemli bir gol pozisyonu var. Üstelik Antalyaspor, kısa bir süre önce hocasız kalmış. Buna rağmen çıktılar ve gayet centilmence bir mücadele sergilediler. Kendilerini de kutluyorum.

Galatasaray, herşeyi ile tam bir Avrupa takımı oldu. Türkiye artık Sarı-Kırmızılılar''dan daha büyük başarılar bekliyor. Zaten bu olayın farkında olan Fatih Terim de büyük düşünüyor. Galatasaray''ın UEFA''da söke söke finale kadar yükselmesi aslında bu büyük düşünmenin ürünüdür.

Türkiye''deki KUPA''lar Galatasaray için ancak dışarıya açılmak için bir basamak olabilir. Ne diyelim, UEFA Kupası şimdiden hayırlı olsun...