|
Son enflasyon verisi neye işaret ediyor?

TÜİK, hafta içinde Mart ayına ilişkin enflasyon oranlarını açıkladı. Bildiğiniz üzere ekonomi yönetimi enflasyonu düşürmeye odaklandığı için her veriyi yakından takip ediyor ve yansımalarını öngörmeye çalışıyoruz. Bu bağlamda Ocak ve Şubat aylarında beklenti üstü gelen veriler nedeni ile Merkez Bankası’nın adımlarının ne olacağı konusu giderek daha fazla önem kazanıyor. Zira sıkılaştırma sürecinde ilave parasal sıkılaştırma olup olmayacağını öngörebilmek için enflasyondaki gelişmeler ana unsur haline gelmiş durumda.

Enflasyon gelişmelerinin bu denli dikkatle takip edildiği bir dönemde Mart ayı enflasyon verisi aylık bazda %3,16 olarak gerçekleşti. Aylık enflasyondaki bu gelişme bizi yıllıkta %68,50’lik bir enflasyona götürdü. Hemen belirtelim %3,16’lık veri piyasa beklentilerinin altında gerçekleştiği için pozitif algılanmış durumda. Piyasadaki beklentilerin medyanı Mart ayında enflasyonun %3,76 olacağı yönündeydi.

Ana harcama gruplarına baktığımızda Mart ayında hem yıllık hem de aylık bazda en yüksek artış eğitim grubunda gerçekleşmiş görünüyor. Eğitim grubundaki artış aylık %13,08 olurken yıllık artış %104,7. Ancak Mart ayındaki gelişmeleri sadece eğitime endekslemek çok doğru değil. Zira eğitimin TÜFE sepetindeki ağırlığı sadece 1,8. Dolayısıyla Mart ayındaki %3,16’lık enflasyonda eğitimin katkısı 0,24 puan. %68,50’lik yıllık enflasyondaki etki ise sadece 1,79 puan. Ayrıca özel okul ücretleri yılda bir kez belirlendiği için eğitim grubundaki fiyat artışlarının enflasyon içerisindeki etkisi önümüzdeki aylarda daha da azalacaktır.

Peki enflasyonun yüksek seyretmesinin ana nedeni ne? Merkez Bankası Mart Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’na göre aylık bazda hizmet, gıda ve temel mallardaki fiyat artışları enflasyon görünümünde belirleyici olan gruplar olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca gıda fiyatlarında da kırmızı et öncülüğünde işlenmemiş gıdalar belirleyici olmuş görünüyor. Diğer yandan dayanıklı tüketim malları fiyatlarındaki artışlar da enflasyonun güçlü seyretmesine neden olmuş. Merkez Bankası’nın değerlendirmesine göre; iç talep koşullarının dirençli seyri dayanıklı tüketim mallarında maliyet artışlarının fiyatlara geçişini kolaylaştırmış. Yani atılan tüm sıkılaştırma adımlarına rağmen iç talep dirençli bir seyir var ve bu da enflasyonu görece olarak yüksek kalmasına neden oluyor.

Enflasyon tarafındaki gelişmeler bu şekilde iken Merkez Bankası’nın bundan sonra ne yapacağı da en çok merak edilen konuların başında geliyor. Zira eğer enflasyonun ana eğiliminde istenen aşağı yönlü trend tesis edilemezse ilave faiz artışları da dahil olmak üzere ek sıkılaştırma adımlarının gündeme gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Örneğin; Merkez Bankası’nın yakından takip ettiği çekirdek enflasyon göstergelerindeki öngörülenin üzerindeki gelişim de 25 Nisan’daki PPK toplantısında ilave faiz artışı ihtimalinin masada olabileceğine işaret ediyor.

Bu bakımdan önümüzdeki dönemde iç talepteki dirençli seyri zayıflatmak üzere kredi kartları da dahil olmak üzere ek sıkılaştırma adımlarının devreye girmesi beklenebilir. Ayrıca maliye politikasının da hem iç talebi azaltacak hem de ithalatı kısacak şekilde gözden geçirilmesine de neredeyse kesin gözüyle bakıyoruz.

Öte yandan küresel gelişmeler de bir süre daha içeride işlerimizi zorlaştıracak gibi görünüyor. ABD Merkez Bankası Fed’in faiz indirimleri geciktikçe güçlü kalan Dolar Endeksi, döviz kuru geçişkenliğinin yüksek olması nedeni ile enflasyon gelişmelerini bir süre daha olumsuz etkilemeye devam edecektir.

#Enflasyon
#Ekonomi
#Levent Yılmaz
24 gün önce
Son enflasyon verisi neye işaret ediyor?
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim
Şule öğretmen ve yeni maarif modeli