|
"O" okulların ayrıcalıklı çocukları...

Ayrıcalıklı bir okulda okumanın ''ayrıcalığı'' başka … Özellikle de bu okul, eğitimle ilgili ciddi anlamda bize ilk fikirlerimizi verecek bir ilköğretim okuluysa…

Öyle, anne ve babalarımız tarafından ''bastırılan'' (Ki resmen para basmaktan bahsetmediğimin altını çizmeye gerek yok herhalde) parayla gittiğimiz, el bebek gül bebek okuduğumuz, neredeyse odamıza kadar giren servislerle alındığımız, temizlikçisi, yemeği, sosyal etkinliği vs vs olan okullar değil anlatmak istediğim…

Paranın adı bile geçirilmez ''O'' okullarda hiç kimse tarafından… Yaptıranın adı bilinmez mesela çoğunlukla… Hiç tanımadığımız, belki düşman sandığımız, aynı memleketten bile olmadığımız insanlar siz daha doğmamışken yaptırmışlardır ''O'' okulları; hem de kendi çocukları okuyacakmış gibi…

Yaptırmakla da kalmamış sık sık kontrol etmişlerdir; ''boyası badanası eskimiş mi, ahşapları solmuş mu, sobaları yanıyor mu, fidanları yeşermiş mi'' diye… Bir de üşenmeden kilometrelerce yol kat edip çoğunlukla kendi elleriyle yenilemişlerdir ''O'' okulları… Üstelik yine çocuklara görünmeden …

O okulların birini biliyorum ben de, bahçesi bir kaç stadyum büyüklüğündeydi... Okulun bahçesi saray bahçelerini hatırlatırdı bana hep.. Topkapı Sarayı''ndaki gibi ortancaları ya da Dolmabahçe''deki bembeyaz aşılı gülleri yoktu belki... Kara çamları vardı yol boyu yan yana... Atatürk çiçekleri açardı tam sınıfların önünde ve yediveren gülleri portakal büyüklüğüne ulaşırdı her mevsim.. Bahçenin bir bölümünü kaplayan zeytinliğin geliriyse, gerekirse boya badanaya, gerekirse ihtiyacı olan çocuklara önlük çanta almak için harcanırdı..

Almanlar yaptırmıştı orayı vaktiyle... Yörenin iklimine ve coğrafyasına uygun okaliptuslar dikmişlerdi kocaman bahçesine... Kemerli pencereleri, okulu çevreleyen kahve ağaçlarına ve ardında görünen buğday tarlalarına bakardı ''O'' okulun... Yine hiç tanımadığımız insanlar gelip gittiler aralıklar bir şeye ihtiyaç var mı yok mu görmek için... Ve hepsinden önemlisi, paranın hükmünün geçmediği bu okulda idealist öğretmenler aydınlattı sınıfları kaç dönem... Onlar sayesinde binlerce çocuk sevdi okulu, okumayı...

Neden mi anlatıyorum şimdi bunları... TOÇEV''in (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı), köy okullarını onardığı ''Yaşasın okulumuz'' kampanyası beşinci yılında ilerliyor. Kampanya kapsamında bugüne kadar 200 köy okulu çağdaş yaşam koşullarına kavuşturuldu. Ve, TOÇEV, ''köy okullarının geleceğe koşan çocukları''nı fotoğraflarda konuşturmak için harekete geçip Samsung''un ana sponsorluğunda ''Yüzüm umuttur'' projesini hazırladı.

Projede gönüllü olarak yer alan Bennu Gerede, Nihat Odabaşı, Okan Bayülgen, Serdar Bilgili, Tahsin Aydoğmuş ve Tamer Yılmaz, bu okullara giderek ''O'' çocukları fotoğrafladı... Yerinizde olsam kesinlikle 22 Nisan''da saat 11.00''de Taksim meydanına gider ve ''O'' fotoğrafların yer alacağı sergiyi gezerdim... İnsanların hiç tanımadıkları çocuklara ''aslında'' neler verdiğini, bu amaca ulaşmak için nasıl canla başla çalıştıklarını mutlaka görmelisiniz.. Ben gideceğim, izlenimlerimi de sizinle yine paylaşırım...

Son alarak, özellikle de ''O'' okullardan birinde okumuş biri olarak, TOÇEV''le, Samsung''la, projede yer alan fotoğraf sanatçılarının tek tek hepsiyle, ve Anadolu''nun ücra bir yerinde hiç tanımadıkları çocuklar için kaynak yaratıp destek sağlayan ''O'' okulları yenileyen adını bilmediğimiz bütün kuruluşlarla gurur duyduğumu belirtmek isterim.. Elinize sağlık.. Umarım herkese örnek olursunuz…

Bu arada geçen hafta yazdığım ''Tek şişman beyninizmiş'' yazıma gelen eleştirilerden birine yanıt vermeden de geçemeyeceğim. Bir okur, ''şişmanlarla dalga geçiyor gibisiniz, ben de kiloluyum'' demiş. Herkesin bir derdi var merak etmeyin. Bana da çok zayıf olduğum için ''rüzgarlı havalarda dışarı çıkma uçarsın'' der kimi kendini çok komik sanan arkadaşlarım … Herkese kulak asacak olsak… Takmayın böyle şeyleri… İyi haftalar…

15 yıl önce
"O" okulların ayrıcalıklı çocukları...
Onca bilginin ortasında cevapsız
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir