Klasik bir başlık oldu. Ama otomotivcilerin durumunu ancak yazar Beckett''in bu klasiği açıklıyor. Dört aya yakın süredir ha kurtarıldı ha kurtarılacak derken, 2009''un ilk ayını ardımızda bıraktık. Bankalar kurtarıldı, yeni banka batışları gerçekleşti. Amerika''nın başkanı değişti, Başbakan, gezegendeki direniş ruhunu Davos''ta pratiğe geçirdi. Sözün özü kurtarmanın dillendirildiği ilk günden bu yana pek çok gelişme oldu. Fakat otomotivciler hala kurtarılmadı!
Piyasalar üzerindeki sert kasırga yerini daha sakin bir rüzgara bırakmış durumda. Sektör temsilcilerinin panik havası ilk zamanlardaki kadar hissedilmese de genel anlamda bir bekleyişten söz etmek mümkün. ''Sektör neyi bekliyor'' sorusunun yanıtı ise gayet net. Haftalardır yazıyoruz, sadece otomotiv sektörünün değil, aynı zamanda küresel ekonomilerin de en büyük beklentisi, öncü ülkelerden gelebilecek olası ''destek'' girişimleri. Bu noktada ''Obama Planı'' olarak adlandırılan kurtarma paketine büyük iş düşüyor. Plana ilişkin girişimler hızlandı. Görünen o ki, çok kısa süre içinde bu paketin içeriğine yönelik ayrıntılı bilgi ve yorumlara ulaşabileceğiz.
Yine de temkinli olmanın yarar sağlayacağı görüşünü taşıyoruz. Çünkü, dünya pazarına egemen olan ABD''li otomotiv devlerinin kurtarılması, küresel kasırgadan geriye kalan enkazı ortadan kaldırmaya yetmeyecektir. Fakat böyle bir girişim, dünya para piyasalarının rahatlamasına yol açabilir. Daha açık anlatımla küresel borsalardaki sermayenin cesareti artıp, risk iştahını fazlalaşabilir. Ekonomi aynı zamanda moral işidir. Sermaye, kendine güven duyduğu zaman yatırıma yönelir. Ekonomilerin itici gücü olan otomotivin de şu anda morale ihtiyacı var. Bu motivasyonu sağlamanın yolu ise kuşkusuz dünya genelinde milyonlarca çalışana istihdam sağlayan dev firmaların kurtarılmasından geçiyor.
Gelelim geride bıraktığımız haftanın önemli haberlerine... Kriz ABD''li otomotivcileri olduğu kadar, Japonların küresel markalarını da derinden sarsıyor. Toyota, daha bir ay önce kar-zarar tahminini açıklamış ve 2009''un mart ayında 150 milyar yenlik bir zarardan söz etmişti. Önceki gün rakamı revize eden Toyota, ilk çeyrek itibariyle 400 milyar yen zarar edebileceğini açıkladı. Yani Toyota''nın zarar tahmini tam bir ay içinde yüzde 300''e yakın artmış oldu.
Krizin derinden sarstığı bir diğer uzakdoğulu marka da Honda. Honda''nın Avrupa faaliyetlerinde ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Sıkıntı küresel krizin yanında Rusların otomotiv talebinin gerilemesinden kaynaklanıyor. 2007 yılında ve 2008''in ilk çeyreğinde Honda için yeni ve güçlü bir pazar olan Rusya''da, küresel fırtına ve düşen petrol fiyatları nedeniyle talepde ciddi bir düşüş var. Hatta bu durum Honda Türkiye''yi de ciddi biçimde etkiliyor. Firma, Türkiye yatırımını sırf Rusya''daki durgunluk nedeniyle rafa kaldırmak zorunda kaldı. Son olarak Honda, İngiltere''deki dev araba fabrikasında üretime tam 4 ay ara verdi. Honda, Civic modelini bu fabrikada üretiyor ve 60''tan fazla ülkeye ihraç ediyor. 3 binden fazla işçi 1 Haziran''a kadar fabrikaya uğramayacak. Görüştüğümüz uzmanlar, 4 ayın oldukça uzun bir süre olduğunu, bu aranın firmanın mali tabloları üzerinde olumsuz etkilerde bulunacağını söylüyorlar.
