İkisi de yaralı, ikisi de sancılı. Ne Beşiktaş''ın, ne de Trabzonspor''un kaybetmeye tahammülü var. Yönetimleri eleştiriliyor, hocaları tartışılıyor, futbolcuları yerden yere vuruluyor, sıkıntıları gittikçe büyüyor.

Trabzonspor''un bu sahada Beşiktaş''tan yedi gol yediği maçta Kartal''ın başında Daum vardı, Karadeniz takımının ise Şenol Güneş. O yıkım Trabzonspor için yeniden dirilişin başlangıcı oldu. Özak-Güneşli Trabzonspor başarıdan başarıya koştu, iki yıl Türkiye''yi salladı.

Beşiktaş iyi değildi ama Trabzonspor ondan da kötüydü dün gece. Ne defansta ne de hücümda. Tam bir sıradan takımdı. Geçen hafta Siirt''e yenilişin bu hafta İnönü''de ezilişin mutlaka çaresi bulunmalı. Koskoca Trabzonspor lime lime eridi bugünlere geldi. 16 yıllık hasretin sorumlusu elbette Sümer değildi. Seyircilerin onu ve yönetimini istifaya çağırması hiç de akılcı olmadı.

Trabzon''un yeniden doğuşu için birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Herkes kenetlenmeli. Sümer iyi bir başkan olmalı, Trabzonspor''da şampiyon.

Eğer böylesine güvensizlik sergilenirse kulüp kaosa süreklenir, takımda meçhule gider. Her iki takımın da bu zor dönemden kurtulmasının tek şartı el ele verip sıkıntıları göğüslemektir. Yoksa özeliklle Karadenizliler bu tehlikeli soruyu sorar:

Trabzon nereye?