|
FED kararı piyasalardaki gevşemeyi engelleyemiyor

Son zamanlarda oldukça prim yapan borsalar, düştü, düşecek beklentileri içinde girdikleri geçen haftayı pek bir zarar görmeden atlattılar. ABD Merkez Bankası FED''in faiz kararına odaklanan küresel piyasalar, yoğun bir veri akışının gerçekleştiği geçen haftaya oldukça tedirgin girmişlerdi. Tüm borsaların, mevcut yüksek seviyelerinden geri dönüş için aslında uygun bir mazeret bekleyen bir görüntüsü vardı. FED''in geçen hafta içinde yapacağı iki günlük para politikası kurulu toplantısından çıkacak olası bir faiz artırımı beklentisi, haftanın ilk yarısında bu mazereti sunuyor gibi gözüküyordu.

Aslında tüm yorumcular, FED''in söyleminden ve ekonomideki gidişat hakkındaki ifadelerinden, politika duruşu ve faizleri konusunda bu sefer de herhangi bir değişiklik olmayacağını düşünüyordu. Buna rağmen önceki haftadan itibaren belirginleşmeye başlayan bir spekülasyon, FED''in, piyasalardaki son zamanlardaki şişkinliği bir nebze olsun azaltmak için, az da olsa, bir faiz arttırımına gidebileceğini kulaktan kulağa fısıldamaya başlamıştı. Bu sürece, bir de başlıca ekonomi gazetelerinin ve televizyonların, gevşek para politikasından çıkış senaryolarını bu hafta boyunca işlemeleri eklenince, piyasalar FED''in faiz kararı gelene dek oldukça karamsar bir yön çizdiler.

Tokyo dışındaki gelişmiş piyasaların haftalık bazda genelde düşük çaplı net bir gerileme yaşadığı haftada, Pazartesi gününün yönsüz, Salı gününün, FED toplantısı öncesinin tedirginliği içinde gelen her türlü verinin olumsuz yorumlanması ile eksi yönde, Çarşamba''nın da FED faiz kararı açıklanana dek eksi ya da yatay gittiği, ancak karar sonrası artışların etkisiyle sıfırın üzerindeki bölgede şekillendiği, Perşembe gününün büyük bir coşkuyla karşılandığı, ancak bu coşkunun başta ABD''den gelen karamsar verilerle yine aynı gün içinde durulduğu görüldü.

Küresel borsaların, (başta Çin hükümetinin bankaların kredi genişlemesine kilit vurması olmak üzere) özellikle Çin''den gelen veri ve gelişmelerden etkilendiği haftada, son zamanlarda aşırı şişmiş olduğu sıkça dillendirilen Çin borsasının haftanın en çok düşen borsaları arasında başı çektiği (% -6,6) listede Rusya da önemli düşüş yaşayanlar arasında yerini alıyor. Her iki borsa da, kendi coğrafyalarındaki diğer borsalar üzerinde ciddi bir etki gücüne sahipler; bu sebeple bu borsalardaki düşüşler küresel bağlamda ciddi bir tetikleyeci işlevi görüyorlar. Ancak geçen haftanın belki de en ilgi çeken gelişmesi, her iki borsanın da bu kez düşüşlerde yalnız kalmaları oldu. Hatta öyle ki, haftanın en çok değer kazanan borsaları da normalde Çin ve Rusya''dan etkilenecek bölgeler arasından çıktı (mesela, Litvanya: % 6,7; Estonya: % 6,5; Hong Kong: % 2,5).

FED''in spekülasyonlara kulak asmayıp küresel ekonomide henüz gözle görülür bir iyileşme göremediğini yinelemesinin üzerine ilginç bir şekilde rahatlayan borsaların, yine de üzerlerinde biriken yükü atmaya niyetli bir görünümü var. Nitekim geçen hafta Cuma günü yeniden devreye giren aşağı yönlü dinamiklerin dün daha da etkili bir şekilde işlediğini görüyoruz. Nitekim, bu satırların yazıldığı dün öğle saatlerinde gelişmiş ve gelişmekte olan tüm açık borsalar (ABD henüz açılmamıştı) % 2''lere varan kayıplar yaşıyordu.

Yaşanan tedirginliğin kurlar ve faizler üzerinde de etkili olduğu gözleniyor. Geçen hafta FED kararı öncesi yükselen, FED kararının ardından kısmen gevşeyen dolar, şu sıralar yeniden yükseliyor. Ağustos başında 1,43''ün üzerinde gezinen ve ayın 7''sinde (önceki Cuma) ani bir dalışla gerilemiş olan avro - dolar paritesi, haftanın ilk üç günü 1,42''nin altında seyretti. Ancak FED kararının netleşmesi üzerine bu seviyenin üzerine çıkan paritedeki yükselişin zayıf kaldığı gözlendi. Nitekim dün de parite 1,40''lara kadar gevşedi. Dolardaki yükselişin özellikle kimi gelişmekte olan ekonomilerin para birimleri karşısında etkili olduğu görülüyor. Doların aralarında Türk Lirası''nın da olduğu bu para birimleri karşısındaki değer artışı, sadece dün bile, geçen haftaki artışa yakın bir oranda gerçekleşti.

Öte yandan geçen hafta başından itibaren yükseliş trendine giren ve Çarşamba günü 10,45 gibi yüksek bir seviyeden açılan ikinci el tahvil piyasası, FED faizinin ardından özellikle Perşembe günü oldukça gerilemiş ve haftanın son iki gününü tek haneli seviyelerde kapatmıştı. Dün ise bu trendin tersine döndüğünü ve aktif kâğıtta işlemlerin yeniden % 10''un üzerinde bir faiz oranı ile gerçekleştiğini görüyoruz.

Enflasyon ve inşaat kesimi verilerine odaklanacak bir haftaya giriyoruz. Özellikle ABD''den gelecek veriler istisnai bir olumluluk sergilemezse, öyle gözüküyor ki, bir müddettir beklenen düşüş ortamına giriyor olacağız.

15 yıl önce
default-profile-img
FED kararı piyasalardaki gevşemeyi engelleyemiyor
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?
Vergi artışı yerine yapılacaklar
Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar..