Kürtçe"de ise, bir saray/imparatorluk dili, bir Lingua Franca haline gelmese de, zamanla çok zengin ve yaygınbir konuşma dili haline gelmiş, şifahi/sözlu manzum/mensur Tasavvuf ve halk edebiyatı büyük gelişme göstermiştir. Bu sadece Kurmanci lehçesi için değil, Sorani, Hewramanî-Gorâni, Zazaki/Dimilikî ve Lori lehçeleri için de sözkonusu olmuştur. 20. Yüzyılın ikinci yarısına kadar yazılı metinler Arabi harflerle,Arabi, Farsî, Hindî, Paştunî, Belûcî ve Osmanlı imlâlarıyla uyuşan imlâ ile kaleme
Kürtçe"de ise, bir saray/imparatorluk dili, bir Lingua Franca haline gelmese de, zamanla çok zengin ve yaygınbir konuşma dili haline gelmiş, şifahi/sözlu manzum/mensur Tasavvuf ve halk edebiyatı büyük gelişme göstermiştir. Bu sadece Kurmanci lehçesi için değil, Sorani, Hewramanî-Gorâni, Zazaki/Dimilikî ve Lori lehçeleri için de sözkonusu olmuştur. 20. Yüzyılın ikinci yarısına kadar yazılı metinler Arabi harflerle,Arabi, Farsî, Hindî, Paştunî, Belûcî ve Osmanlı imlâlarıyla uyuşan imlâ ile kaleme alınmıştır.Sadece Kurmancî lehçesi ile değil, Gerek, Baba Tahir Hemedânî"nin Lori lehçesindeki, Râcî diyeleğindeki Rubâiyyatı (Bkz. The Lament Of Baba Tahir, Being The Rubâiyât Of Baba Tahir Hamadâni,London, 1902 Bu kitap"ta Edward Heron-Allen"in Baba Tahir"le ilgili geniş bir İngilizce mukaddimesi yer almaktadır.; Çârineyîn Baba Tâhiré Uryân, Tahsin İbrahim Doskî, Dohuk, 2010), gerekse Mevlâna Hâlid-i Şehrezorî Bağdâdî"nin Hewramanî_Gorânî lehçesi ile yazdığı Kürtçe Münacât, Na"t ve Kasideler yine Arabi elifbâ ile kaleme alınmıştır.(Mevlâna Hâlid"in Kürtçe şiirleri için bkz. Divân-ı Mevlâna Hâlid, İstanbul, 1260; Abdülkerîm El-Müderris, Yâd-ı Merdân, Bağdat, 1979) Kısacası, Kürtçe"de, tüm diyeleklerinde Hatt-ı Kur"ân ve elifbâsı esas alınmış, Arapça ve Farsça"da bulunmayan, dudaksı V sesini vermek üzere, Fâ"nın üzerine üç nokta konarak bu sesin harfi eklenmiştir.Bir de Kürtçe"de Osmanlı Türkçesindeki Nazal N bulunmamaktadır. Kürtçe"de bildiğimiz ilk lügat kitaplarını, 18. Yüzyılda Kürtçe-Farsça; Kürtçe-Arapça bazı sözlükler oluşturulmuş. 18. Yüzyıla ait olduğu muhtemel Kürtçe- Farsça bir lügat, Ali Emiri Kütüphanesi yazmaları meyanındaki bir mecmuâ içinde yer almaktadır.18. Yüzyıl başında Ahmedé Xânî"nin Nubihar/Nubâra Biçukân (Ço cukların Turfandası) adıyla yazdığı Kürtçe-Arapça manzum çocuk lügatı zamanla bölgedeki tüm medreselerde Arapça eserlerin okunmasına geçilmeden zorunlu olarak okunan temel bir eser olmuştur.Yine Şeyh Ahmed el-Hânî"nin Kürtçe Manzum Eş"arî akâidi (Aqîda İmané) de aynı şekilde şöhret bulmuş , Nubihar ile birlikte medreselerde okutulmuş, halen okutulmaktadır..(Nubar/Nubihar ve Aqîda İmané "nin bilinen en eski yazma nüshaları için bkz. Kahire, Dâru"l-Kutubi"l-Mısriiye, Hizânetu"t-Timuriyye, No: 46; Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Yazmaları, No: 751 ve 961) .Yanısıra, Kürt dili ve Grameri ile ilgili 18. Ve 19. Yüzyılda Batılı Oryantalistlerin bazı çalışma ve eserleri sözkonusudur. Dal .P. Maurizio Garzoni"nin 1787"de Roma"da yayınladığı " Grammatica E Vokabolario Della Lingua Kurda-Kürtçe Gramer ve Vokabüleri/Sözlüğü" adlı eseri bu konuda ilk bilinen çalışmadır. 19. Yüzyılda Batı"da bu yöndeki çalışmalar artış gösterir.Rusya"nın Erzurum Konsolosu M. Alexandre Jaba"nın 1860"ta St. Petersbourg"ta yayınladığı, Kürtçe/Kurmanci yazı ve hikâye örneklerini içeren "Recueil De Notices Et récits Kourdes adlı çalışması, 1879"da M. Auguste Jaba"nın Snt. Petersbourg"ta yayınladığı Kürtçe-Fransızca sözlüğü,Ferdinand Justi"nin 1880"de yine St. Petersbourg"ta Almanca neşrettiği "Kurdische Grammatik" adlı Kürtçe grameri; E.B. Soane"nin 1913"te Londra"da yayınladığı "Grammar Of The Kurmanji Or Kurdish Language adlı kapsamlı çalışması, bunun başlıcalarıdır. 19. Yüzyıl Osmanlısında ise, Mutki Kaymakâmı Yusuf ZiyâeddinPaşa El-Hâlidî El-Makdisî, "El-Hediyyetu"l-Hamîdiyye Fi"l-Lugati"l-Kurdiyye" adlı ünlü eserini 1310/1894 yılında yayınlar.(Şirketi Mürettebiye Matbaası, İstanbul). Kitabın ilk otuz sahifesi Kürtçe ile ilgili giriş bilgilerine ve gramerine ayrılmıştır. Daha sonra ise Kürtçe"den Arapça"ya 230 sahifelik lügat/sözlük yer alır. Sözlük kısmının ardından Kürtçe manzum örneklere yer verilmştir. Kitabın sonunda ise dönemin önemli şahsiyetlerinin kaleme aldığı takrizler yer almaktadır. Bu eseri 1975 v3 1987"de Beyrutta iki kez yayınlayan Dr. M. Mokrî Kürtçe-Arapça sözlük kısmı dışındaki tüm bölümlerini çıkararak yayınlamıştır. Yine bu eserin M. Emin Bozarslan tarafından Türkçeye çevrilerek yapılan yayını ise ilmi bir neşir olmaktan uzaktır.
1317/1901 yılında ise, Harput ulemâsından müderris Ömer Avnî Efendi, Kürtçe Sarf-Nahiv/Gramer kurallarını kapsamlı bir şekilde anlattığı "Kavâid-i Lisân-ı Kürdî" adlı 98 sahifelik eserini telif eder. Bu eserini 1328/1912"de El-Aziz"de Hurşid Efendi matbaasında neşreder. Kitabın mukaddimesinde, Kürtçe konuşulan Aşâir mıntıkalarındaki mekteplerde okutulması temennisi ile bu kitabın hazırlandığı, böylelikle ana dili Kürtçe olup bu lisan dışında başka lisan bilmeyenlerin bu lisanın kavâidini öğreneceklerini, ayrıca bu kitapla Türk çocuklarının Kürtçe, Kürt çocuklarının da Türkçeyi de öğrenmelerinin yolunun açılacağı belirtilmektedir. Özellikle Ömer Avni Bey"in hocazâdesi olan Kemaleddin Harputi"nin takrizinde detaylı bilgiler yer almıştır.Eser, Emsile-i muhtelife konusu ile gramere girmekte, fiil çekimleri, izafet terkipleri, sıfatlar, edatlar gibi konularla devam eden eser, döneminde Kürtçe" saf-nahiv"de bilinen en kapsamlı eserdir.