Liderin maçıyla başlayalım.

Galatasaray, Eskişehir karşısında hiçbir şey yapamadı. O kadar ki rakip ceza sahasına bile giremedi. Sıfır pozisyonla maçı bitirdi. Aldığı tek puana sevinmelidir. Dokuz maçlık galibiyet serisi böylece sona erdi. Bu önemli değil; Fatih Hoca takımının nasıl bu kadar etkisiz oynayabildiğini analiz etmelidir. Bütün suçu buz tutan sahaya atmak doğru değil.

Bu önemli bir kırılma anı.

Görünen manzara Eskişehir orta sahasının, yani Hürriyet, Alper ve Dede''nin oyuna hakim olmalarıdır. Ama onlar da pozisyon bulamadı denebilir. İki cümle de Batuhan için söyleyelim. Yirmi yaşında bir delikanlı bu kadar kilolu ve ağır olamaz. Eğer geleceğini düşünüyorsa kilo verip, çabukluk kazanacak tüm artı antremanları hiç aksatmadan yapmalıdır. Aksi halde yirmibeşine varmadan çaptan düşer.

Birkaç söz de Trabzon için sarfedelim. İlki şu: Hep söyledik, herkes biliyor. Bu Trabzon kadro olarak geçen yılki takımın çok gerisinde. Sadece Olcan ile iş bitmez. Sadece Burak''ın golleri ile bu iş yürümez. Trabzon şanına yakışır bir kadro zenginliğine kavuşmalıdır.

Gelelim Fenerbahçe''ye.

Alex''in kurnazlığı ve becerisi ile ilk golü buldu. Tartışmalı bir penaltı ile ikinci gol ve gerisi geldi. Kayseri sadece ilk yarı bir pozisyon bulabildi. Fenerbahçe atmış dakika bayağı iyi oynadı. Rakibin gardı düşünce farka gitti. Keşke ülkemizde Stoch gibi uzaktan ve isabetli şutlar atan futbolcu sayısı fazlalaşsa.

Fenerbahçe''nin 3 Temmuz''dan itibaren omzuna yüklenen iddialar karşısında hâlâ zirvede olması elbette takdir edilmelidir.

Ancak ondan daha önemlisi neredeyse lig bitecek bu takımın hâlâ forveti yok. Semih sakat ve verimsiz; Bienvenu yetersiz. Fenerbahçe''nin sezon başında Sow gibi bir forveti olsaydı herhalde attığı gol sayısı şu andakini çok çok geçerdi. Atılan gollerin sahipleri Alex, Baroni ve Stoch; yani orta saha.

Kayseri geçen yılın çok gerisinde.

Burada durup başlığa çıkardığımız "Makas açılıyor" sözüne açıklık getirelim.

Geçen yıl üç büyüklerden Beşiktaş ve Galatasaray erken havlu attıkları için Anadolu takımları kendilerini gösterme fırsatı bulmuşlardı. Ama bu yıl öyle değil. Playoff''un ilk üç takımı şimdiden belli: Üç büyükler.

Liderle dördüncünün, beşincinin arasındaki puan farkı ondan fazla. Bu hafta Ankaragücü''nü yenen Gençlerbirliği yukarıyı zorlayacak.

Peki nerede geçen yılların Anadolu''da parlayan yıldızları. Nerede Bursa? Nerede Gaziantep, Kayseri, Manisa, İstanbul Belediye?

Bu manzara (hep söylüyoruz) futbolumuzdaki istikrarsızlığa işaret ediyor. İstikrarı bir yana bırakalım 3 Temmuz''dan bu yana Süper Lig sallanıyor.

Türk futbolu idari açıdan bir deprem yaşarken takımlardan iyi futbol beklemek nafile. Ne zaman kasırga diner, toz-duman dağılır, taşlar yerine oturur; o zaman istikrar olur.

Ne kadar bekleyeceğiz acaba?