
Haftanın zirveye oynayan en kârlı takımı (Trabzon ve Bursa puan kaybetti ya) Fenerbahçe''den başlayalım. Fener (ve Aykut) için Antalya ve Trabzon maçları hayati önem taşıyordu. Bu maçları alırsa lig yeniden başlayacak deniyordu. Bu gerginlik içinde Gökhan Gönül''ün harika golüyle öne geçti. Ve ardından skoru korumak için çabaladı. Antalya Fener''in bu garip kapanışı karşısında maça hakim oldu lakin golü bulamadı. Kötü bir karşılaşma idi. Özellikle Fener''in tek gol üzerine yatma arzusu, neticeyi öne alması futbol açısından seyir zevkini aşağı çekti! Bu kadar endişe, bu kadar korku neden? Sebepsiz değil elbet. Bu yüzden gol sonrası bütün futbolcular Aykut''a koştu, sarmaş-dolaş büyük bir sevinç yaşandı. Hem takım (şimdilik) kurtulmuş, hem hoca ferahlamış, hem haftaya oynanacak Trabzon maçı için moral kazanılmıştı.
Trabzon Ankaragücü karşısında aşırı bir özgüven içinde gözüktü. Hatta Jaja, Yattara ve Colman bunu abarttılar, şımarmaya vardırdılar. Futbol affetmez. Trabzon altmışıncı dakikada yorulmuştu. Önde oynayanlar geri dönemiyordu. Burak ve Umut''un kaçırdığı iki, üç gol vardı. Trabzon bize temposunu kaybetmiş gözüktü. Bu psikoloji, bu performans ve bu dağınık futbol ile Fenerbahçe karşısında zorlanırlar. Dolayısıyla Fener-Trabzon maçı bir önceki maçlara benzemeyecek diyoruz.
Geçen haftalarda (yani transferlerin bitiminde) Beşiktaş için “Süper Kartal” başlığını atmıştım. Gerçekten de kaliteli futbolcuları kadrosuna katan Beşiktaş, Schuster''in istediği hücum gücünü kazanmıştı. Lakin orta alan ve savunma ne olacak bunu düşünmeli.
Buca maçı ve atılan beş gol aldatıcıdır. Beşiktaş''ta taşların yerine oturması ve takımın gerçek kimliğinin ne olduğu dişli bir rakip ile karşılaşması sonucu anlaşılacak. Avrupa cephesi de buna ışık tutabildi.
Bu bilinmezler arasında bilinen bir şey var ki, o da Kartal''ın Süper Lig''de “en iyi” ve zengin kadroya sahip olduğudur. Zirveden bu kadar uzağa düşmemiş olsaydı şampiyonluk için en önde gelen aday olacaktı. Maamafih bu hoca ve bu kadroda ısrar edilirse (ki bence ısrar edilmeli) önümüzdeki beş yılın Kartal''ı vücut bulmuş demektir.
Galatasaray''da T.T. Arena''nın açılışında yaşanan tatsız olayların yönetime yansıyan tartışması bitmedi. Bur tartışma böyle giderse Galatasaray''a çok pahalıya mal olur. Adnan Polat''ın sert ve kararlı tutumu sonuna kadar devam etmeli ve yönetimde bir istikrar sağlanmalıdır.
Galatasaray Seyrantepe''de ilk maçını Sivas ile yaptı ve tek gol ile kazandı. Tıpkı Fener gibi. Bu tek gol Galatasaray''a yetmez. Ancak fena halde çizilen karizmasına pansuman sayılır. Hagi ve muhteşem stadyumu dolduran kırk bin kişi ferahladı. Bıçak sırtı bir karşılaşma oldu. Galatasaray''da coşku, mücadele ve bolca telaş vardı. Yeni sahada sezonun ikinci yarısına bir mağlubiyetle başlamak camiayı kahreder, mevcut kaos on misline çıkardı.
Neyse ki Sivas eline geçen üç önemli fırsatı kaçırdı. Rıza hoca dirençli bir takım kurmuş, bu direnç Galatasaray''ı epeyce zorladı.
Lakin şunu da düşünmeliyiz: Galatasaray forvetinde Arda-Baros ve Kewell yoktu. Bu üçlü olsa idi tek gol ile yetinmezdi.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.