Kötülere kalan dünya - 1

04:0013/09/2023, Çarşamba
G: 13/09/2023, Çarşamba
Mustafa Kutlu

İşitin ey ulular âhır zaman olısar Sağ Müslüman seyrektir ol da güman olısar Danişmend okur tutmaz derviş yolun gözetmez Bu halk öğüt işitmez sağır heman olısar Gitti beğler mürveti binip sürerler atı Yediği yoksul eti içtiği kan olısar Yani ev koptu evden elin çekmez murdardan Deccal kopısar yerden onlar uyar olısar Birbirne yanubana ettiğin kalır sana Yarın mahşer gününde cümle ayan olısar Ey Yunus imdi senin aşk ile geçsin günün Sevdiğin kişi senin canına can olısar Bu şiiri ilk okuduğumda doğrusu

İşitin ey ulular âhır zaman olısar

Sağ Müslüman seyrektir ol da güman olısar

Danişmend okur tutmaz derviş yolun gözetmez

Bu halk öğüt işitmez sağır heman olısar

Gitti beğler mürveti binip sürerler atı

Yediği yoksul eti içtiği kan olısar

Yani ev koptu evden elin çekmez murdardan

Deccal kopısar yerden onlar uyar olısar

Birbirne yanubana ettiğin kalır sana

Yarın mahşer gününde cümle ayan olısar

Ey Yunus imdi senin aşk ile geçsin günün

Sevdiğin kişi senin canına can olısar


Bu şiiri ilk okuduğumda doğrusu Yunus’a yakıştıramamıştım. Çok sert sözler ihtiva ediyor. Ancak “Divan”ın en eski yazması olan Fatih nüshasında yer aldığı için, ben de Dergâh Yayınları arasında çıkan “
Yunus Emre Divanı
”na (Ekim 1979) aldım.

Yunus iki hususun altını çiziyor: Zulüm her devirde zulümdür, yaşadığımız zaman âhır zamandır.

O devrin iyilikten ve cömertlikten nasibini almamış beyleri nasıl halka zulmediyorlarsa; bu devrin tüm dünyada hükmünü yürüten kapitalizmin beyleri de aynı zulmü sürdürüyor. İki yazıda yer alacak raporlarda sömürünün ve vahşetin rakamlarını (boyutunu) göreceksiniz.

Bu zulme boyun eğmek bize yakışmaz. Tüm inancımız, fikriyatımız ve hissiyatımız ile karşı çıkmalıyız.

Nasıl?

Ben bir hikâyeci olarak “
Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş
” (Ocak 2020) kitabımda elli yıllık birikimimi sergiledim. Bu kitap olacak yazılarda da aynı dâvayı sürdürüyorum.
Bütün çabam ulema ve akademyamızın kapitalizme karşı verecekleri soylu mücadeleye yardımcı olmaktır.

(Raporları bana ulaştıran Birol Biçer kardeşime teşekkür ederim.)

Oxfam Raporu – Ocak 2022
(Özet)

Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı Aralık 2021’de yayınlanan yeni rakamlar ve analizler, 1995’ten bu yana en tepedeki %1’in, insanlığın en alttaki %50’sinin tamamından 20 kat daha fazla küresel servet artışı yakaladığını ortaya koyuyor. Eşitsizlik şimdi 20. yüzyılın başlarında Batı emperyalizmin zirvesinde olduğu kadar büyük.

Dünyanın en zengin 10 adamının serveti, pandemi başladığından bu yana ikiye katlandı. Dünyanın en zengin 10 adamı, en alttaki 3,1 milyar insanın toplamda sahip olduğundan daha fazlasına sahip.

Dünyanın 2,755 milyarderden oluşan küçük seçkinler grubu, servetlerinin COVID-19 sırasında son on dört yılın tamamında olduğundan daha fazla büyüdüğünü gördü.

İnsanlığın %99’unun geliri COVID-19 nedeniyle daha kötü durumda.

Eşitsizlik, her dört saniyede en az bir kişinin ölümüne katkıda bulunuyor.

En zengin yirmi milyarderin en yoksul bir milyar insandan ortalama 8.000 kat daha fazla karbon emisyonuna sebep olduğu tahmin ediliyor.

Eşitsizliğin her gün en az 21,300 kişinin ölümünde payı var; bu her dört saniyede bir kişi demek. Yoksul ülkelerde her yıl tahminen 5.6 milyon insan sağlık hizmetine erişemediği için ölüyor.

Her yıl 2.1 milyondan fazla kişi açlık nedeniyle ölüyor.

*

Küresel nüfusun en zengin %10’u şu anda küresel gelirin %52’sini alırken, nüfusun en yoksul yarısı bunun ancak %8,5’ini kazanıyor.

Küresel servet eşitsizliklerini ise gelir eşitsizliklerinden daha da çarpıcı. Küresel nüfusun en yoksul yarısı neredeyse hiçbir servete sahip değil ve toplam zenginliğin ancak %2’sini elinde bulunduruyor. Buna karşılık, dünya nüfusunun en zengin %10’u küresel servetin %76’ına sahip.

Çağdaş küresel eşitsizlikler, 20. yüzyılın başlarında Batı emperyalizminin zirvesinde olduğu seviyelere bakın.

*

İçilebilir Suya Ulaşımda Sıkıntı

Dünyada 844 milyon insan içme suyuna, 2,1 milyar insan temiz suya ulaşamıyor.

Son yüzyılda, artan nüfus, endüstriyel tarım, sanayileşme ve plansız kentleşmeyle birlikte sulak alanların %50’si yok oldu. Dünya’da 80 ülke su sıkıntısı çekiyor. Dünya nüfusunun dörtte birinden fazlası olan 2,1 milyar insan temiz suya ulaşamıyor. 4 milyar insan, yılda en az bir ay, şiddetli su kıtlığı yaşıyor.

*

Dünya servetinin önemli bir kısmı ordulara tahsis ediliyor. 2021’de dünya GSYİH’sının yüzde 2,2’si silahlı kuvvetlere harcandı. Bir başka deyişle kişi başına 268 dolar silahlanmaya ayrıldı. 1999’da kişi başına düşen rakam ise sadece 118 dolar olarak kayıtlara geçmişti. Bu rakam Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgali sonrasında daha da artacak gibi tahmin ediliyor.

SIPRI’nin açıkladığı yeni rapora göre (2022), dünya çapında silahlanma oranları 2 trilyon doları aşarak rekor kırdı. En fazla silahlanan ülkeler sırasıyla ABD, Çin, Hindistan, İngiltere, Rusya, Fransa oldu. Ülkelerin toplam askeri harcamaları 2021’de bir önceki yıllara göre yüzde 0,7 artarak, ilk kez 2 trilyon 113 milyar dolara yükseldi.

Bu 10 ülkenin silah harcamaları diğer ülkelerin dışında yüzde 75’lik bir oranı kapsıyor. Rapora göre ilk 5 ülkenin 2021 yılındaki silah harcamaları şöyle: 1. ABD 801 milyar dolar, 2. Çin 293 milyar dolar, 3. Hindistan 76 milyar, 4. İngiltere 48 milyar, 5. Rusya 66 milyar dolar.

*

Göçmenler

Dünya Göç Örgütü OIM’nin raporuna göre (2020 rakamlarıyla) dünyada 281 milyon uluslararası göçmen bulunuyor. Yani dünya nüfusunun yüzde 3,6’sını mevcut durumda göçmenler oluşturuyor. Bu da her 30 kişiden birinin göçmen olduğu anlamına geliyor. Bu rakam 1970’tekinin 3 katına tekabül ediyor.

Göçmenlere yardım için toplanan fonlar 2000 yılında 126 dolarken 2020’de 702 milyar dolara ulaştı.

BM Uluslararası Göç Örgütü’ne göre 2014’ten bu yana 29 binden fazla göçmen Avrupa yolunda hayatını kaybetti. 2021 yılında yolda ölen göçmenlerin sayısı 2 bin 836 idi, 2022’nin başından beri en az 5 bin 684 oldu.

Raporda en az 252 göçmenin “Avrupalı yetkililer” tarafından yapıldığı iddia edilen yasadışı geri itmeler veya zorla sınır dışı etmelerin doğrudan bir sonucu olarak öldüğü belirtiliyor. (Devam edeceğiz)

#Yunus Emre
#şiir
#Mustafa Kutlu