Geçtiğimiz pazar günü, kapatılan Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan''ın, kendi döneminin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile yaptığı bir görüşmeden sözetmiştik. Erbakan''ın bu görüşmeyle ilgili değerlendirmesi "Bu görüşmeden sonra bize olan husumetleri geçti" şeklinde olmuştu. Bu yazının ardından, birbirinden çok farklı tepkiler aldık. Ama genel kanaat, eğer varsa, bu konudaki notların devamla yazılması yönündeydi.

28 Şubat günlerinin iki önemli ismi olan Erbakan''la Karadayı arasındaki görüşmenin perde arkasını, kısa zaman önce Erbakan''la Altınoluk''ta uzun bir görüşme yapan bir ziyaretçiden aktarmıştık. Şimdi bu görüşmeden bazı notları sizlere aktarmak istiyoruz.

"Siyasi yasak"la ilgili tanımlar hangi kapsamda yapılırsa yapılsın, 30 yılı aşkın bir zamandır siyasetin içinde olan bir insanı, siyasetin dışında saymanın imkanı da yok, mantığı da. Nitekim Erbakan da, uygun zeminlerde değerlendirmelerini aktarıyor kendisini ziyaret edenlere.

Burada zaman zaman iki faktörü birbirinden ayırmak gerekiyor. Birincisi Fazilet, diğeri ise Erbakan. Dolayısıyla Erbakan Hoca''nın yaptığı değerlendirmelerde bu ayrımı gözetmek, söylenenleri daha kolay anlaşılır kılabilir.

Erbakan önce mevcut siyasi tabloyu ele alıyor ve istikrar için aşamalı bir öneride bulunuyor.

"DYP, MHP ve ANAP içinde akl-ı selim insanlar var. Bunların Fazilet Partisi çatısı altında siyaset yapmaları mümkündür. Bu takdirde ortaya çıkacak siyasi tablo, Türkiye''nin önünü açacak bir adımdır. Yeni bir seçimi ancak bu türden bir girişim sağlayabilir." 18 Nisan''da ortaya çıkan tablonun Türkiye''ye huzur getirmediğini ve ancak yeni bir seçimle dengelerin yeniden sağlanacağına işaret ediyor.

Erbakan''ın cümlelerini, hatta kullandığı kelimeleri her zaman büyük bir titizlikle seçtiği bilinir. Ama konu askerler olunca, bu hassasiyeti bir kat daha fazla olur her zaman. Hoca işte o titiz cümlelerle, askerlerle kendi aralarında geçen sıkıntılı günleri değerlendiriyor ve şunları aktarıyor Altınoluk''taki konuğuna.

"Askeri güçler bizim hakkımızda yanlış enforme ediliyor. Dolayısıyla da aleyhte oluyorlar. Bu izleneminin silinmesi gerekiyor. Türkiye''de öyle bir durumla karşı karşıyayız ki, askerler tarafsız olması gerekirken, taraflı hale getiriliyor." Bu sözlerin ardından asıl ilginç değerlendirmesini aktarıyor Erbakan.

"Telefonları gizlice dinlenen bir Genelkurmay Başkanı var şu anda."

Siyasetin ve şartların ortaya çıkardığı yeni durumları ise kendisine has mizahi uslubuyla yorumluyor Erbakan hoca. "Günümüzde biz Avrupa Birliği''den yanayız. Onlar karşı çıkıyorlar. Şimdi onlar Milli Görüşçü oldular herhalde."

Erbakan ve Fazilet iki ayrı faktör dedik. Ama bu birisinin diğeri hakkında değerlendirme yapmasına engel teşkil etmiyor elbette. İşte Erbakan''ın Fazilet Partisi ile ilgili bazı cümleleri.

"Fazilet Partisi izole edildi. Açık bir tecrit politikası uygulandı üzerinde. Fazilet, bunu kırmalıdır. FP şu anda özellikle bazı çevreler tarafından ısrarla dikkate alınmıyor, kendisiyle diyalog kurulmuyor. FP bunu aşmalı ve diyalog kapısı olmalıdır."

Erbakan''dan notlar bu kadar. Siyaset kazanı sadece Ankara''da kaynamıyor. Deprem üstüne deprem yaşayan Ankara''da ise yeni senaryolar, artık daha yüksek sesle dile getiriliyor.