|
Batı İslam dünyasındaki yangını körüklüyor
Dünyanın her yerinde, ülkelerin yangın alanına dönüşmesini önlemede, en büyük sorumluluk aydınlara düşer. Aydınlar görevlerini yerine getirmezlerse, bir ülkedeki yangın, bütün ülkelere sıçrar. Julien Benda’nın, “Aydınların ihaneti” kitabında vurguladığı gibi, Avrupalı aydınların iki dünya savaşı arasında, Avrupa’da yükselen emperyal ve milliyetçi akımların yükselişini, engellemedeki başarısızlıkları, bütün Avrupa’yı kan gölüne çevirdi.

*

Avrupalı ve Asyalı ülkeler farkının, ortadan kalktığı kare dünyada, İslam dünyasının yangın alanına dönüşmesinden yalnızca Avrupalı ya da Asyalı aydınlar değil, kare dünyanın bütün aydınları sorumludur. Aydınlar kendi inançları ne olursa olsun, bütün toplumların inançlarına saygı göstermek zorundalar. İnanç haklarının olmadığı bir dünyada insan hakları olmaz. İnsan haklarının güvence altına alınması gerekir. En önemli insan hakkı inanç hakkıdır.

*

Batı dünyası, İslam dünyasındaki sorunların boyutları ne olursa olsun, seküler dayatmacılığı bir kenara bırakıp, “herkesin inancı kendine, kimse kimsenin inancını küçümseyemez”, demesini öğrenmelidir. Avrupa’da seküler kültürün yıldızının parlaması, kutsal kültürün ışığının söndüğü anlamına gelmez. Avrupa ve Amerika, İslam dünyasına silah zoruyla, seküler din ihracından vazgeçmezse, Bağdat, Sana, Şam ve Kabil’deki savaşı, Paris, Londra, Berlin ve New York’ta taşır.

*

“İslam Uygarlığının Buhranı” kitabında, “Son evrensel İslam Devleti olan Osmanlı İmparatorluğu’nun hazin parçalanışı, ardından Avrupa sömürge imparatorluklarının elli yıl içinde dağılması, İslamiyet’in siyaset alanın ulus devletlere dönüşme sürecini tatmamladı” diyen Bağdatlı aydın Prof. Dr. Ali A. Allawi, İslam’ın Orta Doğu’da toplumsal hayatın ana kaynağı olduğunu önemle vurgular. Ancak seküler dünyanın büyüsüne kapılan, İslam dünyasının dayatmacı yöneticileri ve batıcı aydınları, Batı dünyanın seküler güçleriyle el ele vererek, İslam dünyasını, büyük bir enkaza dönüştürdüler.

*

İslam dünyası hem içeriden hem dışarıdan gelen seküler saldırılardan, çok büyük, çok derin yaralar aldı. Sekülerleşme şoku, tarihe yabancılaşma, İslam’ı algılama ve uygulamada ortaya çıkan ayrılıklar, İslam dünyasında geçmişte görülmeyen bir parçalanmaya yol açtı. İslam dünyasının ilk terörist oluşumları, “Hariciler” ve “Haşhaşiler” dünyanın her yanında, yayılmacı işgal güçlerine direnmenin ilham kaynağı oldu. İslam dünyasında yenilenme yolu elbirliğiyle kapanınca, şiddet politika oldu.

*

İslam İspanya’dan bütünüyle, Doğu ve Kuzey Avrupa’dan kısmen çekildiği Batı dünyasına, beklenmedik bir biçimde geri döndü. Aslında İslam Avrupa’yı hiç bırakmadı. Avrupa İslam dünyasından ayrılmak zorunda kaldı.

*

Batı dünyasının karşısında, Filistin gibi, yakılmış, yıkılmış, ancak inancını ve direncini yitirmemiş bir İslam dünyası var.

*

Batı dünyası Müslüman ülkeleri Filistinlileştirerek Batı dünyasının güvenliğini sağlayamaz.

*

Amerika Orta Doğu’yu Filistinlileştirmeyi bırakıp, İsveçleştirmeye bakmalıdır.

*

Kare dünyada her ülkenin işgale direnme hakkı tartışılmaz.

*

İslam dünyasında onlarca İsviçre vardır.

*

Norveç olmak her ülkenin hakkıdır.
#Batı
#İslam dünyası
#terör
9 yıl önce
Batı İslam dünyasındaki yangını körüklüyor
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı