Cumhurbaşkanı''nı vekiller seçmezse, parti başkanları seçer. Cumhurbaşkanlığı seçimi yalnızca parti başkanlarına bırakılmayacak kadar önemlidir.

Ecevit, Demirel''in Çankaya''da kalma süresini uzatmak için büyük gayret gösteriyor. Ancak onun bu kadar istekli gibi görünmesinin, aslında bir tasfiye strateji olduğunu söyleyenler de var.

Onlar, İnönü''yü parti başkanlığından uzaklaştıran Ecevit''in, Demirel''i de tasfiye edeceğini vurguluyorlar. Hatta Ecevit''in Anayasa''yı kendisi için değiştirme girişiminde bulunacağını da iddia ediyorlar.

Demirel''in yeniden seçimi "28 Şubat" süreciyle çok yakından ilgili. Demirel''in Çankaya''da bir dönem daha kalması, en çok "28 Şubatçı"ların işine yarar. Dayatmacıların istediği olursa, Türkiye''de siyasi yapıyla birlikte ekonomik yapı da altüst olur.

Cumhurbaşkanlığı''na kim gelirse gelsin, Türkiye''nin siyasi yapısının yeniden düzenlenmesi gerekir. Çünkü hukuktan eğitime, tarımdan sanayiye kadar her alanda bunalımlar birbirini izliyor.

Bütün kamu kurum ve kuruluşları, kendilerini ülkenin sahibi gibi gören, iktidar partilerinin başkanları yüzünden güvenilirliklerini büyük ölçüde yitirdiler.

Üniversite yöneticileri öğrencileriyle savaşıyor.

Hukukun siyasallaştığını gösteren olaylara her gün bir yenisi ekleniyor.

Her alanda etkisini gösteren bunalımların üstesinden gelebilmek için, Cumhurbaşkanı''nın başkanlar tarafından değil de vekiller tarafından seçilmesi gerekir.

Cumhurbaşkanı''nı vekiller seçmezse, parti başkanları seçer. Cumhurbaşkanlığı seçimi yalnızca parti başkanlarına bırakılmayacak kadar önemlidir.

Parti başkanlarının seçtiği Cumhurbaşkanı toplumun taleplerini değil, başkanların taleplerine öncelik verir.

Türkiye''de sorunlar toplumun geniş kesimlerinin taleplerinin gözardı edilmesinden kaynaklanıyor. Hükümetler toplumun taleplerine değil, parti başkanlarının talepleri karşılamaya çalışıyorlar.

Hükümetler parti başkanlarının aynası. Çünkü ülkenin sahibi seçmenler değil, parti başkanları. Parti başkanları nasılsa, hükümet de öyle yönetiliyor.

Türkiye''de siyasi yapıyla birlikte zihniyette de köklü bir değişime ihtiyaç var. Artık parti başkanları, ülkeyi tapulu arazileri olarak görmekten vazgeçmeliler.

Meclis hükümetin denetiminden çıkarılmalıdır.

Vekiller parti başkanlarından önce seçmenlerinin taleplerine önem vermeliler.

Parti başkanları güçlerini vekillerle paylaşmazlarsa, tıkanıkların önüne geçilemez.

Seçimsiz seçme, dayatmacıların gücüne güç katar.