Dünyada biri Meksika''da biri de Brezilya''da olmak üzere, iki büyük ve önemli zirve yarpıldı. Dünyanın önde gelen ülkeleri, yeryüzü ölçeğindeki çevresel ve ekonomik krizleri tartıştılar.

Etki ve tepki yasasıyla, birbirlerini büyüten krizlerin, ortak paydasını oluşturan, sonu gelmez aç gözlülük, bir bulaşıcı hastalık gibi yayılan gösteriş tüketimi ve sınır tanımayan savurgancılıkla, dünyanın kaynakları sorumsuzca tüketiliyor.

*

Küresel krizlerin üstesinden gelmek için, yoksul ya da zengin bütün ülkelerin, Kırmızı Ekonomiden Yeşil Ekonomi''ye geçme yolunda, büyük adımlaratmaları hayati önem taşıyor. Leig Stringer''in ''Yeşil İşyeri'' kitabında vurguladığı gibi, Yeşil Ekonomi, yeşil üretim, yeşil tüketim, yeşil enerji ve yeşil yönetime odaklanan kurum ve kuruluşlarla inşa edilir. Kınmızı Ekonomi, sınırsız gelişmeye, Yeşil Ekonomi sürdürülebilir gelişmeye dayanır.

*

Ekonomik, siyasil ve kültürel hayatta kırmızı orantısız gücün, yeşil dengeli gücün simgesidir. Kırmızı Ekonomi orantısız gücün oluşturduğu dengesizlikten, Yeşil Ekonomi orantılı gücün oluşturduğu dengeden beslenir. Birinde hayatın değişik boyutlarında eşitsizlikler büyürken, diğerinde eşitsizlikler büyük ölçüde azalır. Kırmızı Ekonomi doğrusal ekonomik büyümenin peşinde koşar, Yeşil Ekonomi doğal ekonomik büyümenin peşine düşer.

*

Bütün dünyanın ekonomik ve çevresel krizlerle karşı karşıya olduğu çalkantılı bir yüzyılda, tek çıkış yolu, sıra dışı olmak ve yeni şeyler söylemektir. Yeni yüzyıl, tok gözlülüğün, tutumluluğun, öz verinin ve hayatı yaşanır kılmanın yüzyılı olacaktır. Gösteriş harcamalarına ve savurganlığa dünya ölçeğinde savaş açılacaktır. Savaş süresinde, düşünceler, yaklaşımlar, değerler, üretim ve tüketim kalıpları, bütünüyle baştan sona değişecektir.

*

Kırmızı Ekonomi yüzyılında Yeşil Ekonomi yüzyılına geçiliyor. Artık kırmızı ekonominin doğrusal ve sürekli büyüme stratejileriyle, küresel krizlerin üstesinden gelmek ve yoksulluğun yol açtığı sorunları çözmek mümkün değildir. İşsizlik sorunlarının büyük boyutlara ulaştığı bir dünyada, Kırmızı Ekonomi''nin kitlesel üretim tekniklerinden daha çok Yeşil Ekonomi''nin kitlelerin katıldığı üretim tekniklerine ihtiyaç vardır.

*

Yeşil Ekonomi Adam Smith ya da Karl Marx''ın yanında olan ekonomi değil, onların önünde, tabitatın ve hayatın yanında olan ekonomidir. Yeşil Ekonomi''de tabiat bedelsiz ürünler deposu olarak görünmediği gibi, insan da bitmez ve tükenmez bir hazine değildir.

*

Dünyada gösteriş tüketimine, bu kadar büyük önem verilmeseydi, yoksulluklar bu kadar ileri boyutlara ulaşmazdı.

*

Bugün dünün yarını, yarının dünüdür.

*

Bugünün sorunları, dünün çözümleridir.

*

Dünün doğrusu bugünün yanlışıdır.