Başlık ortada...

Bu Pazar yazısına, romantik Can Dündar cümleleriyle başlamak isterdim.

Hani “Önce kızların sevgilisi bir jöndü, sonra Maden filmiyle film şirketlerine meydan okuyup siyasi sinemaya döndü…” tadında cümlelerle.

Ama olmayınca olmuyor işte!

Tamam aktörümüz Tarık Akan ama, bu yazıdaki rolü bir Ertem Eğilmez filminden fırlayan Ferit değil!

Keşke öyle olsa…

Konu ünlü jönümüzün yeni demeci…

Şu, Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği''nin geleneksel ödül töreninde yaptığı ''ambargo'' talepli konuşma.

Tarık Akan kürsüye çıkıp dedi ki;

“Bugüne kadar Kadir (İnanır) arkadaşımla ben, dincilere faşistlere karşı, ülkenin adam gibi idare edilmesi için mücadelemizi verdik. Ama artık yaşlandık. Gelin hep beraber dinci, şeriatçı basına ve televizyonlara hayır diyelim ve çalışmayalım.”

Hayır, ambargo önemli değil de… nasıl desem, yaşlı jönümüzün bu çağırısı da en az solculuğu kadar acıklı!

İnsan üzülüyor…

Hayli uzun bir dönem genç kızların hayal dünyasının yakışıklı iyi adamı, ulusalcı kostüm giyince demek böyle oluyor.

Yaşlı aktörümüze kötü haber!

Canınız hangi kapıyı diliyorsa onu çalın, orada çalışın...

Ama artık (küçümseyip etiketlendirdikleriniz dahil) hiçbir aklıselim kapı için kayıp değilsiniz, bilesiniz…

Benden duymuş olmayın ama içinde bulunduğunuz da Hababam değil, dünya döndükçe durduğu yere kazık çakanlar, değişime kör olanlar, darbeye umut bağlayanlar sınıfı…

Sınıf arkadaşlarınızı herkes tanıyor.

Kızılelmacılar, ayışığında bitlenen sarıkızcılar, İlhan Selçuklar, Doğu Perinçekler…

Bakın, Doğu Perinçek deyince aklıma geldi.

Hani Aydınlık Dergisi''ne Ergenekon operasyonu üzerine bir röportaj vermiştiniz…

“Doğu ağabey gözaltına alındıktan sonra çok açıkça söyledi, bütün bunların altında ordu hedef alınıyor. Türkiye''de ayakları üzerinde duran tek bir sistem var o da ordu. Bu ordunun nasıl yıkılacağının hesapları yapılıyor. ''Hedefte ordu var'' tespitini İlhan Ağabey de yapıyor. Üç ağabeyimi de canı gönülden kutluyorum.” demiştiniz.

Biz de sizi kutluyoruz!

Bu tespitinizle kocaman bir aferini hakettiniz!

Bence filmleriniz kadar bu tadından yenmez(!) demeçlerinizle de tarihe geçeceksiniz.

Yok… 27 Mayıs, 28 Şubat darbe güzellemelerinizi kastetmiyorum.

Onları sağır sultan takımı da biliyor.

Benim favorim; Anayasa Mahkemesi, eski ve daha eski cumhurbaşkanlarını da andığınız o ağlak değerlendirme mesela…

“Bir umudumuz Anayasa mahkemesi kaldı. İkincisi bu ülkeyi korumakla görevli olan güçler var.” diye başlayan “Süleyman Demirel bugün ''Büyük ıstırap içerisindeyim'' diye bir açıklama yaptı. Çok doğru. Cumhurbaşkanlığı yapmış önemli başkanlardan bir tanesi Ahmet Necdet Sezer konuşmaz ama herhalde o da oturup ağlıyordur.” dediğiniz konuşma.

Demirel niye ıstırap içinde? Sezer ayakta mı oturarak mı ağıyor? Bilemem ama belki bir gün öğrenirim!

Belki bir gün siz de gerçek solcu kime denir, nasıl olunur? Niçin demokrasiyi anlamadan sosyal demokrat olunamaz? onu öğrenirsiniz.

Kim bilir, belki bir gün gönüllerine Ferit olarak taht kurduğunuz o halkı, yaşadığınız ülkeyi ve insanını tanımaya niyetlenirsiniz.

Büyüklük bende kalsın, söyleyeyim… bu işler, iki buçuk aylık gözaltı döneminden kahramanlık öyküsü çıkarmaya benzemez.

Duydum “Anne Kafamda Bit Var” kitabınız çok satmış, Allah daha çok versin de…

Önce kafadaki öcüleri kovmak gerekiyor.

Yoksa bu arızalı solculukla nereye kadar!

Haberiniz olsun, akıbetiniz ''eleştirmeyin alınıyorum'' dediğiniz Baykal''a benzeyebilir.

İşin ucunda ''Teflon jön'' seri numarası ile o malum seti tamamlamak da var!

Sizin değil, Ferit''in hatırı için söylüyorum…